Kuyruklu yıldızda yaşam için gerekli maddeler bulundu

Rosetta uzay aracı verilerini analiz eden Alman bilim insanları, kuyruklu yıldız 67P/Churyumov -Gerasimenko'da, kütle spektrometresi tarafından kaydedilen amonyum tuzlarını keşfetti.

67P/Churyumova-Gerasimenko kuyruklu yıldızını inceleyen otomatik gezegenler arası istasyon Rosetta misyonu üç yıldan fazla bir süre önce sona erdi. Ancak bilim insanları gemide bulunan enstrümanlar tarafından elde edilen sonuçları analiz etmeye devam ediyor.

Sputnik'te yer alan heber göre bunlardan biri, Bern Üniversitesi'nde iyon ve nötr analiz için geliştirilen rosina kütle spektrometresi, aynı üniversiteden astrofizikçi Catherine Altwegg öncülüğündeki Alman bilim insanları tarafından inceleniyor.

Misyonun sona ermesinden bir aydan kısa bir süre önce, modül beklenmedik bir şekilde kuyruklu yıldıza 1.9 kilometre yaklaşarak onu çevreleyen toz bulutunu geçti.

Kütle spektrometresinin iyonik kaynağına doğrudan toz girmesine neden olan bu yakınlaşma, bir yandan cihazı devre dışı bırakma riskiyle karşı karşıya bırakırken, diğer yandan bilim insanlarına kuyruklu yıldızın yüzeyindeki soğuk bölgeden gelen maddeleri analiz etmek için eşsiz bir fırsat verdi.

Araştırmacılar özellikle, kuyrukluyıldıza en yakın bölgede hidrojen - NH3 ve HCN ile nitrojen bileşiklerinin ani bir şekilde arttığını tespit etti.

Bilim insanları, düşük sıcaklıklarda amonyağın, yıldızlararası ortamda ve kuyruklu yıldız buzunda bulunan ve amonyum tuzları oluşturan HCN, HNCO ve HCOOH gibi birçok asitle kolayca birleştiğini uzun zamandır biliyorlardı.

Ancak daha önce kuyruklu yıldıza bu kadar yakın uçma ve soğuk bölgesinin bileşimini analiz etme fırsatı olmamıştı.

30 yıl önce Halley kuyruklu yıldızı yakınında geçen IMS otomatik gezegenler arası Giotto istasyonunun iyon kütle spektrometresi, kuyruklu yıldızda sadece NH3 ve HCN'nin küçük izlerini bulmuştu.

Bilim insanlarının keşfi, Dünya’da bulunan ve canlı organizmaları oluşturan altı temel elementten biri olan nitrojenin neden daha önce kuyruklu yıldızda az bulunduğunu açıklıyor.

Keşfedilen amonyum tuzları, üre, amino asitler, adenin ve nükleotidlerin oluşumuna yol açabilen bileşikleri içeriyor.