'19 Temmuz'un mayası direniştir'
19 Temmuz 2012'de ilan edilen Rojava Devrimi'ni değerlendiren TEVDEM Yürütme Konseyi Üyesi Aldar Xelil, "Direniş, DAİŞ'in yenilebileceğini tüm dünyaya gösterdi" dedi.
DÜNYA- TEV-DEM Yürütme Konseyi Üyesi Aldar Xelil, 19 Temmuz 2012’de Kobani’de ilan edilen Rojava Devrimi’nin 5. yıldönümünü kutlayarak 19 Temmuz’un tarihi süreçlerle gelecekteki kuşaklara aktarılacağını söyledi. Xelil, Kürtlerin zorlu bir süreci başarıyla yönetebildiklerinin de artık herkesçe göründüğünü belirtti.
"19 TEMMUZ GELECEK KUŞAKLARA AKTARILACAKTIR"
ANHA’nın sorularını yanıtlayan Aldar Xelil, 19 Temmuz’a gelirken yaşananları anlattıktan sonra 19 Temmuz 2012 sonrasındaki süreci de detaylarıyla birlikte değerlendirdi. Rojava Devrimi’nin Kobani’den başlamasının gerekçelerini de Kobani direnişi ile örneklendirerek açıklayan Xelil, "Direnen Kobanê, devrimin ilk kıvılcımını başlatan temel olmuştur. Burada sergilenen direniş, dünyada yenilemez bir güç olarak propagandası yapılan DAIŞ’in yenilebileceğini de herkese gösterdi" dedi.
Suriye’de son dönemde yaşanan askeri ve siyasi değişimlere ilişkin de konuşan Aldar Xelil, "Eğer Kobanê direnişi olmasaydı, Rojava’da bu başarılı adımlar atılamayacaktı, Rojava, devrim hakikatini ve direnişçilerin sesini dünyaya, bölgeye ve kamuoyuna duyuramayacaktı. Devrim de bölgesel, toplumsal ve örgütsel birçok kazanımı elde edemeyecekti. Yani iki değerlendirme yapabiliriz. Birincisi; devrim, Suriye’de Kürt sorunun çözümüne imkan sundu. İkincisi ise; devrim, bölgede yaşayan tüm halklar arasında sadece ortak yaşam ve demokratik ulus paradigmasının iradelerini temsil edebileceğini gösterdi. Böyle olmasaydı Girê Spi, Siluk, Şedadê, Tabka, Til Hemis, Hol, Kizwan Dağı ve şimdide Rakka halkı görüşlerini değiştirmezdi. DAIŞ çeteleri zaten onların tutumundan faydalandı ve o nedenle şu an Kuzey Suriye’de yenilmeleri zorlu hale geldi. Bu nedenle düşünsel alandaki başarılar, karşıt taraflar üzerinde olumsuz etki yarattı. Bunun dışında, YPG ve YPJ, son olarak da QSD şahsında gösterilen direniş ruhu aynısını ispatlıyor. Tüm bunlar 19 Temmuz halk direnişinin gerçekliğini bize gösteriyor" dedi.
ARAP AŞİRETLER: BÖLGEMİZİ SAVUNACAĞIZ VE ASLA İŞGALİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Afrin Kantonu’ndaki Arap aşiretlerinin kanaat önderleri, Türkiye’nin ÖSO’cu gruplarla birlikte Afrin Kantonu ve Şehba bölgesine yönelik saldırılarını kıyarak, saldırılara karşılık vereceklerini belirttiler.
Afrin’de yaptıkları bir toplantı ile gelişmeleri değerlendiren Arap aşiretleri kanaat önderleri, Türkiye’nin Afrin ve Şehba bölgesine yönelik saldırılarına karşı alacakları önlemleri ANHA’ya anlattılar.
El Hamisi aşiretinden Şeyh Ali Hamisi, uluslararası topluma seslenerek Türkiye’nin yürüttüğü siyasete karşı birlik olma çağrısında bulundu. Hamisi şunları söyledi:
"Bölge halkına karşı uluslararası anlaşmalar ihlal edildiğinde saldırılara karşı çıkacak ve bölgemizi savunacağız."
El Naime aşireti kanaat önderlerinden Şeyh Muhammed Cuma ise konuya ilişkin şunları dile getirdi:
"Bu saldırılarla bölgemiz işgal edilmek isteniyor. Hedefleri bölgede Osmanlı dönemini canlandırmak. Ancak biz tüm gücümüzle bölgemizi savunacağız."
El Bobna aşiretinden Şeyh Cuma Zekur ise işgalci Türkiye’nin Afrin ve Şehba bölgesine yönelik saldırılarını kınayarak, hiçbir saldırının hedefine ulaşamayacağını söyledi. Zekur, "Onların saldırıları başarıya ulaşamayacak, bölgemizi savunacağız ve asla bölgemizin işgal edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
YPG’DEN CENAZE SAHİPLERİNE ÇAĞRI
Dün Ayn Dakne köyüne yapılan saldırı sonrasında YPG ve Devrimci Güçler tarafından ölü ele geçirilen saldırganlar nedeniyle YPG, saldırıya katılan ÖSO’cu grupların ailelerine cenazeleri almak için kendileriyle iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.
"Ccesetleri hiçbir tarafla pazarlık meselesi yapmayacakları" ifadelerine yer verilen açıklamada, ölü ele geçirilen ÖSO’cuların yakınlarına cesetleri almaları için kendileriyle iletişime geçmeleri istendi.