Teksas’ta bir Filistinli: Mo

Üç yıl aradan sonra final sezonu Netflix’te yayınlanan Mo, Teksas’ta yaşayan bir Filistinlinin vatandaşlık, iltica ile ilgili sorunlarla boğuşmasının yanı sıra kendi köklerine dair problemleri çözmeye çalışmasını konu alıyor.

Teksas’ta bir Filistinli: Mo

Suzan DEMİR


İlk sezonu 2022’de Netflix’te yayınlanan Mo, üç yıllık bir aranın sonunda final sezonu da olan ikinci sezon ile 30 Ocak’ta geri döndü. Mo, kendisi de Filistinli olan Amerikalı komedyen Ramy Youssef’un “Ramy” dizisini bilenler için yabancı olmayacaktır. Zaten yaratıcıları arasında Ramy Youssef’un da olduğu dizi, Mohammed Amer’ın başrolde olduğu yarı- otobiyografik bir anlatı.

Mohammed Amer ve Ramy Youssef tarafından yaratılan dizi, 20 yıl önce Filistin’den Kuveyt’e, Saddam işgali sonrasında oradan da ABD’ye gelen ve burada iltica, çalışma izini gibi birçok dertle uğraşan bir aileyi anlatıyor, tabii odağında Mo (Mohammed Amer) var.

Teksas eyaletine bağlı Houston’da yaşayan Mo bir telefoncuda çalışırken çalışma izini sebebiyle işten çıkarılıyor. Daha sonra imitasyon ürünler satarak geçinmeye çalışıyor. Mo’nun iki sezon boyunca en büyük çatışması bin bir zorlukla Amerika’ya gelen ailesinin çabasının heba olmaması. Bu da Mo’ya annesi Yusra (Farah Bsieso) ve otistik kardeşi Sameer’e (Omar Elba) bakmak için sürekli bir baskı hissettiriyor. Bu baskı onun her defasında yanlış kararlar almasına sebep oluyor. Babaları öldükten sonra bir türlü dikiş tutturamayan Mo, babasına ihanet etmiş olma duygusundan kurtulamıyor.

Teksas’ta bir Filistinli: Mo - Resim : 1

İlk sezonu özetle hatırlayacak olursak, Mo’nun işten çıkarıldıktan sonra bunu ailesinden saklaması, sonrasında Hristiyan, Meksikalı-Amerikalı kız arkadaşı Maria (Teresa Ruiz) ile yine sürekli bu durumun gerilimini yaşamasını izlemiştik. Mo bir şeyleri tek başına halletmeye çalışırken etrafındakilerle de çatışma yaşıyordu. Sonrasında annesinin zeytinyağı yaparak geçinme fikrini ortaya atmasıyla ona yardımcı olmaya çalışıyordu. Ama yardımcı olmaya çalışırken zeytinleri aldığı ve hatta yanında çalıştığı çiftliğin sahibine, çalınan zeytin ağaçları için yardım edeceğini söylüyor ve başını daha büyük bir belaya sokuyordu. Henüz iltica başvurusu için bir mahkemesi görülmediği halde çalınan zeytin ağaçlarını almaya çalışırken, kamyon arkasında yanlışlıkla sınırı geçip Meksika’ya gidiyordu.

İlk sezon Mo’nun Meksika’da mahsur kalmasıyla bitmişti. Aradan geçen üç yılın ardından Mo’nun Meksika’daki hayatından bir kesit izliyoruz bu yeni sezonda. Mo, bir yandan tako içinde falafel satıp diğer yandan da boksörlük ve müzisyenlik gibi ufak tefek işlerde çalışıyor. Altı ay boyunca ABD elçiliğine gidip orada bir iltica mahkemesinin olduğunu söyleyerek geçici pasaport almaya uğraşıyor ama başaramıyor. Çabaları sonuç vermeyince de Meksika sınırını yasadışı yollarla geçmeye çalışıp yakalanıyor.

Teksas’ta bir Filistinli: Mo - Resim : 2

İkinci sezonda da ilk sezonda olduğu gibi Kafkaesk bir bürokrasi yığını içinde çırpınan bu aileyi izliyoruz. Buraya kadar anlattıklarıma bakınca dizi son derece dramatik duruyor ama aslında dram-komedi türünde. Ramy dizisi ile bu anlamda son derece ortak bir yapım. Tabii başta da belirttiğim gibi bu duygunun ortaklaşmasında yaratıcılarının da aynı olması var. Ramy dizisinde sürekli kendi Müslüman ve Filistinli köklerini arayan ama Mo gibi tarzı etrafındakilere pek de uymayan New Jerseyli bir genç izlemiştik. Burada da köklerini bulma arzusu son derece yüksek.

Bu arada belirtmek gerekli ki Ramy gibi Mo da Filistin’e gidiyor, o kısma sonda değineceğim. İki dizide de Amerika’da yaşayan Filistinli Müslümanların kendi yapılarına dair bir komedi unsuru geliştirilmiş. Hatta buradaki komedinin ana unsuru bu diyebiliriz. Bu anlatı tarzı kendi cemaati ve dışarıyı çok iyi gözlemleyen ve buradaki çatışma/uyum unsurlarını harmanlayabilen birçok anlatıda var. Eğer bu anlatı iyi tutturulursa son derece iyi yapımlar çıkıyor karşımıza. Ramy ve Mo bu iyi yapımlara verilebilecek örnekler.

İki sezonda da ortak şeyler izliyoruz fakat bence ikinci sezon daha politik bir anlatı üzerine kurulu. İlk sezonda örneğin Mo ve diğer Filistinli arkadaşlarının da birlikte takıldığı kahvede bir Yahudi var. Sürekli başka bir Filistinli ile tatlı sert atışmaları oluyor. Yine Mo ve ailesi Filistinli avukatlarından iltica davasını alıp bu Yahudi arkadaşlarının önerisiyle başka bir Yahudi avukata veriyorlar vekaletlerini. İki sezonda da ailenin iltica başvurusunu Polonyalı kökenli bir Yahudi yapıyor. İlk sezonda daha çok Siyonist olmayan Yahudiler söz konusu ya da böyle bir imanın yapılmadığı kişiler var. İkinci sezonda ise Mo kız arkadaşı ile ayrılıyor ve Maria, Yahudi bir şefle sevgili oluyor. Bu Yahudi şef Guy (Yahudi aktör Simon Rex tarafından canlandırılıyor) Mo’nu icadı olan tako içinde falafeli kendi dükkânında menüsüne koyuyor. Bu elbette Mo’nun tepkisine sebep oluyor. Zaten sürekli diğer arkadaşlarına yaptıkları “önce topraklarımızı aldınız sonra yemeklerimizi ve kültürümüzü” sözleri yineleniyor ama artık daha sert söyleniyor.

Teksas’ta bir Filistinli: Mo - Resim : 3

Bu sezonda ilkine nazaran Mo’nun kafasının içine daha çok giriyoruz. Mo’nun hayalleri, rüyaları her bölümde gerçek üstü bir şekilde kendine yer buluyor. Bu defa göçmen meselesi dramın dozunu artırıyor ama Mo’nun her şeyi tek başına ve kendi yöntemleriyle halletmeye çalışma hırsı komedi kısmını güçlü tutuyor.

Dizi 6 Ekim 2023 tarihli bir bölümle, özellikle dikkatli izleyicilerin dikkatinden kaçmayacak bir ayrıntı ile bitiriliyor. Mo tüm bürokrasiyi aşarak ailesiyle Filistin’e ziyarete gidiyor. Elbette İsrail’in sert yüzünü bu bölümdeki sahnelerde görüyoruz. Ama hikâye 7 Ekim’den bir gün önce havaalanında bitiyor. Mo Amer, The Guardian’a verdiği söyleşide “Sezonu 7 Ekim’den sonraki bir döneme yerleştirseydik, tüm diziyi ele geçirmiş olurdu” diyor. Bu bana daha çok 7 Ekim’den rol çalmamak için yapılmış gibi geldi. Çünkü ateşkese rağmen durmayan bir savaş var ve korkunç bir soykırım yaşandı. Her ne kadar Mo zaten benzer bir süreçten dolayı Amerika’da yaşasa da Filistinlilerin kendi topraklarında yaşadıklarıyla kıyaslanmayacak koşullardaydı.

Ama bunun yerine bu eşitsiz savaşın sürdüğü tüm o atmosferin izlerini daha çok taşıyana bir sezondu. Örneğin Mo, sınır dışı ediliyor ama Filistin tanınmadığı için “vatansız” sayılıyor ve bir yere yollanamıyor. Yine Mo, Meksika’da büyükelçi ile bir tartışma yaşıyordu. Burada İsrail ve Filistin arasındaki durumun bir “çatışma” olmadığını, çatışma olabilmesi için iki tarafın da eşit olması gerektiğini vurguluyordu Mo. Hatta bu yüzden geçici pasaport hakkını da kaybediyordu. Başta da dediğim gibi ikinci sezon bu anlamda sözünü bir şekilde söylüyor ve daha politik bir zeminde duruyor.

Netflix dizi filistin israil gazze kültür sanat suzan demir