Yapay zeka içeriklerinde telif hakkının kime ait olduğu nasıl belirlenecek?

Yapay zeka içeriklerinde telif hakkının kime ait olduğu nasıl belirlenecek?
Yapay zekanın ürettiği içeriklere atıfta bulunarak makineler tarafından ortaya konan içeriklerin telif hakkı kimde? Uzmanlar telif hakkı ihlallerinde sorumluluğu belirlemenin zorluğuna işaret ediyor.

Artı Gerçek - Uzmanlar, dijital çağda giderek yaygınlaşan yapay zekanın ürettiği içeriklere atıfta bulunarak makineler tarafından ortaya konan içeriklerin telif hakkı ihlallerinde sorumluluğun yapay zeka geliştiricisinde mi yoksa kullanıcılar da mı olduğunu belirlemenin zorluğuna işaret ediyor.

Anadolu Ajansı (AA) ile Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla üniversitenin güney kampüsündeki Albert Long Hall binasında 2 Aralık'ta düzenlenen "2. Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka" sempozyumuna katılan uzmanlar, AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cambridge Üniversitesinden Prof. Dr. Henning Grosse Ruse-Khan, yaptığı açıklamada, yapay zeka tarafından üretilen ve hiçbir insan müdahalesi olmayan içeriklerin telif hakkı koruması altına giremeyeceğini düşündüğünü ifade ederek "ChatGPT'den bana bir hikaye yazmasını istediğim ve belki birkaç parametre verdiğim durumlarda, bana göre bu hikaye telif hakkıyla korunmayacaktır çünkü yazarı ben değilim" değerlendirmesini yaptı.

Russe-Khan, yapay zekanın ürettiği içeriklerin telif hakları konusunda tartışmaların sürdüğünü dile getirerek "Yani eğer siz bir insan değil de bir makine iseniz ve mevcut yasal çerçeveler altında makineler yazar olamazlarsa o zaman ortada bir yazar yoktur, yani size talimat veren bir kişi olarak ben bir yazar olmadım ve makine de bir yazar olamaz. Dolayısıyla ortada bir yazarlık yoktur ve bu içerikler telif hakkıyla korunmayacaktır" diye konuştu.

Bunun iyi bir sonuç olup olmadığını sorgulayan Russe-Khan, yapay zekanın ürettiği içeriklerin ilk etapta telif hakkı materyallerine dayandığını anımsattı.

Russe-Khan, eserleri yapay zeka eğitimi bağlamında kullanılan yazarlara nasıl ödeme yapılacağının çok temel ve kilit bir soru olduğunu ve cevaplanması gerektiğini söyledi.

Yapay zeka içerikleriyle ilgili telif hakkı ihlali veya buna benzer durumlarda sorumluluğun kimde olacağına dair ise Russe-Khan, yapay zekanın geliştiricisinden ziyade operatörün sorumlu olması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Russe-Khan, dolayısıyla yapay zeka operatörünün, yapay zekanın materyalleri etkilemek için kullanılmadığından emin olmaya çalışan mekanizmaları devreye sokmasının önemine işaret ederek "Örneğin yapay zekanın, çocuk pornografisi üretmesini kolayca önleyebilirsiniz değil mi? Bu mümkünse yapay zekanın telif hakkını ihlal etmesi çok muhtemel materyaller üretmesini önlemek için de adımlar atmaya çalışabilirsiniz" dedi.

Yapay zekanın telif hakkını ihlal eden materyalleri kullanmasını önlemenin elbette daha zor olabileceğini kaydeden Russe-Khan, bu durumda da yapay zeka kullanıcısından ziyade operatöre daha fazla sorumluluk düştüğünü dile getirdi.

Son olarak Russe-Khan, "Teknoloji tarafından oluşturulan potansiyel zarardan teknolojinin operatörünü sorumlu tutardım" diye konuştu.

'YAPAY ZEKA TARAFINDAN ÜRETİLEN İÇERİĞİN TELİF HAKKI KONUSU BELİRSİZ' VURGUSU

Queen Mary University of London'dan Prof. Dr. Guido Westkamp da yapay zeka tarafından üretilen içeriğin, yasal ve etik sonuçlarına değinerek, yapay zeka geliştiricisinin telif hakkı ihlallerinde sorumlu tutulabileceğini ancak kullanıcı tarafından verilen talimatların rolü nedeniyle bunun kapsamının belirsiz olduğunu söyledi.

Westkamp, içerik oluşturmak için yapay zeka araçları kullanıldığında ortaya çıkan eserin yazarının kim olduğu konusunda bir karmaşıklık oluşacağına işaret ederek çalışmanın yazarın kişiliğini göstermesinin önemli olduğunu ifade etti.

Max Planck Enstitüsünden Dr. Valentina Moscon ise dijital çağda içerik sağlayıcıların ve telif hakkı sahiplerinin çıkarlarının dengelenmesinin küresel bir sorun ve bu sebeple küresel çözümlere ihtiyaç olduğunu belirtti.

Moscon, dijital medya içeriği ve telif hakkıyla ilgili konuların karmaşıklığına vurgu yaparak bir çözüm bulmanın zor olduğunu söyledi.

Ayrıca Moscon, standartlaştırma ve kuralların kod veya sertifikasyon sistemine dahil edilmesi gerektiğini kaydetti. (AA)

Öne Çıkanlar