Antep'te ormanlık alana konut projesi: 'Her ağaç bizim için bir insandır, bu ağaçlara kıyılır mı?'
Sinan ŞAHİN
ANTEP - Antep'in Nurdağı ilçesinde bağlı Künesler mezrasında 270 dönüm orman alanı 6 Şubat depremlerinin ardından torba yasasıyla imara açıldı. Orman arazisine Künesler Mezrasına bir kilometre mesafede bulunan ve depremde hasar gören Hisar Köyü için 73 konut yapılmasına karar verildi. Künesler Mezrası sakinleri kararı yargıya taşıdı.
Konut ihalesini alan firma, ölçüm yapmak için bugün jandarma eşliğinde Künesler Mezrası'na gitti. Mezra sakinleri, konunun yargı aşamasında olduğunu belirterek çalışma yapılmasına tepki gösterdi. Artı Gerçek’e konuşan Künesler sakinleri, ormanı korumak için sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguladı.
'İKİ KÖY BİR ARADA OLMAZ'
Mezra sakinlerinden Mulla Kel, yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi:
"15 gün önce Nurdağı Kaymakamlığında Vali Yardımcı Sedat Sezik ile görüştük. Vali Yardımcısı, 'Hisar Köyünü Künesler'in ormanına yerleştirmeyi düşünüyoruz. Böyle bir planımız var' dedi. Biz, 'olmaz, orada orman kesilmesin' dedik. Çünkü ormanımıza yazık. Evet orman devletindir bir şey diyemiyoruz ama iki köy bir arada olmaz. Vali 'bize alternatif yerler sunun' dedi. Biz de Hisar Mahallesinin üstünde bir bölge olduğunu söyledik. Hisar Köyü'ndeki mevkinin devlet için maliyetinin yüksek olduğunu, konut için elverişli olduğu ama yolunun, sokağının, kanalizasyonun maliyet olarak sıkıntılı olduğunu söylediler. Hâlâ, 'bize alternatif yer sunun' diyor makamlar"
'FAY HATTI VAR, İMARA UYGUN DEĞİL'
Bölgede canlı fay hattı olduğunu ve imara uygun olmadığını vurgulayan İsmail Toprak "Burası imara uygun bir yer değil. Burada etüt yapıldı. Hisar Köyü ile buranın hiç bir farkı yok.Buraya sondaj vuruldu. Jeoloji mühendisleri buraya yapı yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Burada canlı fay hattı da var. Depremlerde köyün altında da deprem oldu. 4.5 civarında bir deprem oldu. Burası imara uygun bir yer değil" dedi.
'BU HATADAN DÖNÜLMESİNİ RİCA EDİYORUZ'
Çevredeki meralara çok sayıda deprem konutu yapılığına dikkat çeken Toprak, şöyle devam etti:
"Burada bir sürü konut yapıldı, köy evleri yapıldı. Hiç bir yerde orman kesilmedi. Neden burada ısrar ediyorlar bilmiyorum. Gidip baksınlar, Atmalı’da yapıldı şurada, burada yapıldı. Hepsi boş meralara yapıldı. Hiç birinde ormanı kesip imara açmadılar. Yazık günah yani. Biz evlatlarımız gibi baktık bunlara. Canımızı, ciğerimizi, nefes aldığımız bu ormanı elimizden alacaklar. O diğer köy de buradan faydalanıyor. Davarları burada yayılıyordu. Yetkilerden bu hatadan dönülmesini rica ediyoruz. Bunu yapacak kişi hafızalarda orman katleden kişi olarak kalacak."
'BİR AĞAÇ KOLAY YETİŞMİYOR'
Suna Özdemir ise "Buraya balta vurulmasını istemiyoruz. Kuşlar yuva yapıyor hep. Bir ağaç kolay yetişmiyor. Bunu hepsi de biliyor. Köylülerin hiçbiri bir ağaca dokunmamış bugüne kadar. Köklerine bakın. Bir ağaç kolay yetişmiyor" dedi.
'YAZIK DEĞİL Mİ BU AĞAÇLARA'
Şıh Mehmet Kaya, "Her ağaç bizim için bir insandır. Bunu dedelerimiz korudu şimdi biz koruyoruz. Yazık değil mi bu ağaçlara? Çoğu da ardıç ağacı bunların. Şimdiye kadar yerleri yok muydu, çadırda mı yaşıyorlardı?" diyerek tepkisini dile getirdi.
'ORMANIN KESİLMESİNE KARŞIYIZ'
Hacı Can, "Yüzyıllardır atalarımız, dedelerimiz ormanı korumuş. Biz ormanın kesilmesine karşıyız. Burası mesire yeri, piknik yeri. Herkes gelip burada hayvanını otlatıyor. Orman oksijendir. Bunu katletmek de doğru değildir. Burada nadiren bulunan ardıç ağaçları var. Onların kesilmesine, şu meşe ağaçlarının kesilmesine köy halkı olarak kesinlikle karşıyız. Onlar da burayı istiyor. (Hisar köyü sakinleri) Köylerinde okul var, taziye evi var, camisi var, alt yapısı var. Buraya taşındıkları zaman buranın da bir külfeti olacak. Buraya taşındıkları zaman okul yine Hisar'da, cami yine orda. Bunların hepsi maliyet" diye konuştu.
'AĞAÇLARA GÖZÜMÜZ GİBİ BAKIYORUZ'
Keyfo Balkaya, "Kaç yüzyıldır bu ormanlar var burada. Biz bu ormanların kesilmesini istemiyoruz. Bu gördüğünüz ağaçların çoğu özeldir. Bu ağaçlara dedelerimizden beri gözümüz gibi bakıyoruz. Bir dal kopartmıyoruz. Burada yeri geliyor piknik yapıyoruz, davarlarımız otlanıyor. Gözümüz gibi koruduğumuz bu ormanlarımızın kesilmesini istemiyoruz" dedi.
'BU AĞAÇLARA KIYILIR MI?'
Yusuf Bezirkan da "Bu ağaçlar her derde derman. Bu ağacın kesilmesi yasak. Bizim 300 senelik bir mazimiz var bu köyde. Annelerimiz babalarımız bu ormanı kurtarmış. Bunlar kesilecek. Bu ağaçlara kıyılır mı? Ardıç ağaçları bunlar. Bunu götürüp kaynatıp astım olanlar içiyor. Faydasını görüyorlar" dedi.
'ORMANIMIZ BİZİM CANIMIZDIR'
Sultan Toprak, "Biz Hisar Köyü'nün buraya taşınmasını istemiyoruz. Ormanımızın kırılmasını istemiyoruz. Ormanımız bizim canımızdır. Mis gibi hava var burada köyümüzün içinde ne güzel" diye konuştu.
Kuzey Ormanları'nda tahribat devam ediyor: Şirket kapasite artırımı için bakanlığa başvurdu
