İmralı görüşmesinin detayları... Gülistan Kılıç Koçyiğit: Görüşmenin ana eksenini Suriye oluşturdu

AKP, MHP ve DEM Parti’den oluşan Meclis komisyonu, İmralı’da Öcalan ile bir araya gelerek Kürt sorununun demokratik çözümü için siyasi mutabakat arayışını görüştü. DEM Partili Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşmede Suriye konusunun öne çıktığını söyledi: 'Suriye görüşmenin ana eksenini oluşturuyordu'

İmralı görüşmesinin detayları... Gülistan Kılıç Koçyiğit: Görüşmenin ana eksenini Suriye oluşturdu

Artı Gerçek - 24 Kasım’da İmralı Adası’na giden Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, PKK lideri Abdullah Öcalan ile tarihi bir görüşme gerçekleştirdi.

Öcalan ile çözüm süreci kapsamında yapılan ilk siyasi görüşme olma özelliği taşıyan toplantı, Meclis Başkanlığı tarafından “toplumsal bütünleşme, kardeşliğin pekiştirilmesi ve bölgesel perspektifin ilerlemesi açısından önemli sonuçlar verdi” açıklamasıyla duyuruldu.

DEM Parti üyesi Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı'ya gidiş kararının Cuma günü alındığını ve gerekli izin prosedürlerinin tamamlanarak, kendilerine Pazartesi günü gidileceği yönünde pazar günü haber verildiğini söyledi:

"Pazartesi sabah çok erken bir saatte kalktık. Üç heyet üyesi olarak Ankara’da buluştuk ve daha sonra İstanbul’a hareket ettik."

Mezopotamya Ajansı'na konuşan Kılıç Koçyiğit, heyetin İmralı’dan “ikna olmuş şekilde” döndüğünü belirtti:

“Öcalan, devletle bir mutabakatın olduğunu ifade etti. Bugünkü temel arayış ise bir siyasal mutabakattır. Bu siyasal mutabakat gerçekleştiğinde pek çok engel aşılabilir.”

GÖRÜŞMENİN AYRINTILARI

Heyet, Pazartesi sabahı Ankara’dan İstanbul’a, ardından İmralı’ya hareket etti. Ada yetkilileri tarafından karşılanan heyet, cezaevine geçerek görüşme odasında Öcalan ile buluştu. Görüşme, ses kaydıyla tutanak altına alındı; görüntü kaydı alınmadı.

Koçyiğit, Öcalan’ın sağlık ve moral durumunu şöyle aktardı:

“Sayın Öcalan çok güçlüydü, moralli ve sağlıklı görünüyordu. Her bir heyet üyesiyle tek tek selamlaştı, ‘Hoş geldiniz’ dedi.”

Kadınların rolüne de değinen Öcalan, kadın cinayetlerine ve şiddetine karşı duruşunu ifade etti.

TARİHSEL PERSPEKTİF VE BARIŞ VURGUSU

Öcalan, görüşmede Kürt-Türk ilişkilerinin tarihsel arka planını ele aldı; Malazgirt’ten Osmanlı dönemine, Kurtuluş Savaşı’ndan PKK’nin kuruluşuna kadar uzanan değerlendirmeler yaptı. Barış çabalarının neden başarısız olduğunu, çözüm karşıtı odakların süreci nasıl sabote ettiğini anlattı.

Koçyiğit, sürece dair değerlendirmesini şöyle özetledi:

“Süreç yalnızca silah bırakma meselesi değil, aynı zamanda demokratik bir inşa sürecidir. Devletin demokratik dönüşümü, toplumun öz örgütlülüğü ve hukuksal tanınma bu sürecin temelini oluşturuyor.”

SURİYE VE BÖLGESEL BOYUT

Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşmede Suriye konusunun öne çıktığını Öcalan'ın, demokratik entegrasyon ve yerel özerklik modellerini tartıştığını, entegrasyon ve yerel asayişin yönetimi üzerinde durduğunu söyledi:

“Suriye konusu görüşmenin ana eksenini oluşturuyordu. Heyet üyeleri de daha ziyade Suriye ile ilgili daha fazla soru sordular. Çünkü komisyonda da birçok dinlediğimiz kesim Suriye’yi özel olarak konuşmuşlardı. Suriye’deki sürecin buradaki sürece olası etkileri ve Suriye'deki gelişmelerin kendisi biraz daha görüşmenin ana odağını oluşturuyordu. Suriye bağlamında da şunu çok açık ve net bir şekilde söyledi: 'Çok uzun bir süre Esad yönetimi vardı ve Esad yönetiminin karakteristik özelliği en nihayetinde bir diktatörlüktü ve yıllarca da böyle yaşadılar. Bugün bir Şara yönetimi var. Eğer gerçekten demokratikleşme olmazsa en nihayetinde bu da bir diktatörlüğe gidecektir” diye ifade etti. O anlamıyla olmazsa olmaz diye ifade ettiği en temel şeylerden birisinin yerel demokrasi olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.

Demokrasi, toplumun örgütlenmesi, komün, meclis, kendi sivil toplumunu oluşturması, Suriye bağlamında örneğin Bayırbucak Türkmenleri, Kürtler, Çerkez topluluklar için söylediği gibi herkesin kendi topluluğunu, komününü, meclisini, sivil toplumunu inşa etmesi ve bu şekilde de kendi öz varlığıyla sisteme katılması gerektiğine değindi.

Bunun için de bir demokrasiye ihtiyaç olduğunu söyledi ve demokrasi olmazsa Suriye’de yeniden bir diktatörlük olacağını ve bunun da aslında Suriye halklarına hiçbir şekilde huzur, refah, mutluluk getirmeyeceğini belirtti. Cümle cümle değil ama kaba haliyle böyle ifade ettiğini söyleyebilirim. O anlamıyla demokratik entegrasyon açısından ‘Neye entegre olacak?’ sorusunun hepimiz açısından temel sorun olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Yani Kürtler ya da diğer halklar neye entegre olacaklar? Nasıl bir sisteme entegre olacaklar? Gerçekten demokratik olana ancak entegre olunabilir. Devlet demokratikleşirse, demokratik bir dönüşüm sağlarsa halklar da o demokratik sistem içerisinde kendi öz örgütlülüklerini sağlayıp var olabilirler, diye ekledi. Bu Türkiye için de geçerli ama dediğim gibi sorulan sorular üzerine değerlendirme daha çok Suriye bağlamında gelişti.”

YAYMAN VE YILDIZ HANGİ SORULARI SORDU?

Koçyiğit, komisyon heyeti üyeleri AKP'li Hüseyin Yayman ve MHP'li Fethi Yıldız'ın Öcalan'a özellikle Suriye konusunda sorular sorduğunu söyledi:

"Diğer iki heyet üyesi de kamuoyunda tartışılan, kamuoyunun çok merak ettiği, Türkiye’de en fazla Kürt sorunu denildiğinde ya da bu süreç konuşulduğunda gündeme gelen soruları daha öncelikli olarak sordular. Bunun ana eksenini dediğim gibi biraz Suriye oluşturuyor. Suriye’deki entegrasyon ya da 10 Mart mutabakatının uygulanma meselesi. Bazı özel başlıklar da tabii ki soruldu, konuşuldu. Örneğin ‘petrol gelirleri ne olacak’ sorusundan ‘YPG silah bırakacak mı’ gibi sorulara kadar birçok soru soruldu."

'KEŞKE CHP DE GELSEYDİ'

Koçyiğit, CHP'nin temsilci göndermemesine ilişkin ise Öcalan'ın 'Keşke CHP de gelseydi' dediğini ifade etti:

"Cumhuriyetin kurucu partisi olarak CHP'yi önemsediğini, CHP'nin bu sürecin içerisinde mutlaka olması gerektiğine dair değerlendirmeleri kamuoyunun malumu. Bu görüşmede özel olarak CHP’nin gelmemesine dair bir değerlendirmesi oldu ve 'Keşke CHP de gelseydi' dedi."

KOMİSYON SONRASI VE RAPOR SÜRECİ

Heyet, ses kaydına dayalı tutanakları imzalayarak Meclis Başkanlığı’na teslim etti. Komisyon, raporu hazırlayarak Genel Kurul’a sunacak ve sürecin yasal çerçevede ilerlemesini sağlayacak.

Koçyiğit, sürecin şeffaflığının önemini vurguladı:

“Tutanaklar açılırsa Öcalan’ın çözüm perspektifi ve sürecin önemi herkes tarafından net biçimde görülecek, spekülatif tartışmalar geride kalacak.”

Görüşme, Türkiye’nin demokratikleşme süreci ve Kürt sorununa yönelik siyasi çözüm arayışları açısından tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. (HABER MERKEZİ)

*Röportajın tamamı için: https://mezopotamyaajansi43.com/tum-haberler/content/view/293206

imralı Gülistan Kılıç Koçyiğit