Artvin'in Üçkardeş köyünde çöp isyanı: 'Zehir solumak istemiyoruz'
Atakan ASILBAY
ARTVİN - Artvin'in Kemalpaşa ilçesinin çöpü yaklaşık 10 yıldır Üçkardeş Köyü yakınlarındaki alana dökülüyor. Çöplükten yayılan kötü kokular ve zaman zaman çıkan yangınlar insan sağlığı ve doğayı tehdit ediyor. Yıllardır bu sorunla uğraşan halk önümüzdeki günlerde eylem yapmaya hazırlanıyor.
Artı Gerçek'e konuşan köylülerden Kahan Kabaosmanoğlu, çöp sorununa yıllardır çözüm bulamadıklarını belirterek, "Gerek yerel yönetim gerekse devlet yetkilileri konuyla ilgili adım atmıyor. Biz zehir solumak istemiyoruz. İnsan sağlığı ve burada beslediğimiz canlıların sağlığı açısından kötü bir durum var ortada. Artvin bölgesinde bir çöp arıtma tesisi kurulmalı. Bu tesisle çöpler ayrıştırılarak halk sağlığını tehdit eden bu manzaranın ortadan kaldırılabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
'ÇÖPLÜK YANGINLARI ORMANLAR İÇİN DE RİSK'
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Utku Fırat da "Çöpler doğada gelişi güzel depolandığında içeriğindeki organik atıklar anaerobik parçalanması sonucu metan gazı oluşur. Özellikle hava sıcaklığının da artmasıyla birlikte vahşi depolama alanlarında patlamalar ve yangınlar olabilmektedir. Atıklar özellikle orman alanlarına yakın alanlara depolandığında çıkan yangınlar rüzgârın da etkisiyle kısa sürede ormana sirayet ederek hızla büyüyebilmektedir" dedi.
'TARIM, ORMAN VE MERA ALANLARI KİRLENİYOR'
Vahşi depolamanın toprak ve yeraltı sularının da kirlenmesine neden olduğunu vurgulayan Fırat, "Atıklar rüzgâr ve özellikle sel yatağında bulunması durumunda yoğun yağışla birlikte geniş bir çevreye yayılarak tarım, orman ve mera alanlarının kirlenmesine sebep olmaktadır. Vahşi depolamanın bir diğer olumsuz özelliği de bu alanlardan beslenen hayvanlar için doğurduğu risklerdir. Vahşi depolama alanlarındaki tehlikeli maddeler, bu alanlardan beslenen hayvanların ölümüne neden olabilmektedir" diye konuştu.
'SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINA NEDEN OLUYOR '
Atıkların yakılmasının solunun yolu hastalıklarına ve akciğer kanserine neden olabileceğini dile getiren Fırat, "Atıkların yakılmasıyla oluşan kirliliğin rüzgârın da etkisiyle geniş bir alanı etkileme potansiyeli olduğu göz önüne alınırsa vahşi depolama alanına yakın yerleşim yerlerine yaşayan insanlar için bu durum büyük risk doğurmaktadır. Yanma etkisiyle oluşan toz, kül gibi maddelerin yakılan atık miktarına da bağlı olarak tarım alanlarında, orman alanlarında olumsuz etkileme olasılığı yüksektir. Ayrıca atıkların yakılması toprak içerisinde yaşayan ve toprağın verimini arttıran canlıların ölmesine neden olarak yakıldığı bölgedeki toprak kalitesini de bozmaktadır" ifadelerini kullandı.
'ATIK YÖNETİM PROGRAMI HAYATA GEÇİRİLMELİ!
Fırat, atık sorununun nasıl çözülebileceğiyle ilgili şunları söyledi:
"Kalıcı çözüm için öncelikle devlet kurumlarının bu soruna kaynak ayırması ve atıkların düzenli depolanmasına dair yönetmeliğin işaret ettiği standartlara uygun depolama alanının ivedilikle bölgeye kazandırılması gerekmektedir. Ancak sorun depolama alanı kazandırmakla da çözülemez.
Önemli olan atık üretimini minimumda tutacak, atık ayrıştırma ve geri dönüşüm süreçlerini oldukça verimli bir seviyeye çıkaracak doğru atık yönetim programının hayata geçirilmesidir. ,
Halk bu konuda ilgili kurumlara baskı yapmalı. Bu süre içerisinde atıkları kendilerine en yakın düzenli depolama tesisine götürebilecekleri olanaklar araştırmalı. Bunun yanı sıra atıkları ayrıştırarak miktar azaltmaya yönelik çalışmalar hayata geçirilebilir. Yiyecek artıklarını hayvanlara vermek, hayvanların tüketemeyeceklerinden kompost yapmak ve toprak iyileştirici olarak kullanmak kağıt, metal, plastik cam ambalaj atıklarını ayrı depolayıp bunlardan ekonomik değer elde etmek gibi çalışmalar vahşi depolanan ve yakılan atık miktarının azalmasını sağlayabilir.’’