Boğalı Yaylası şimdilik kurtuldu: Maden arama çalışmaları durduruldu

Boğalı Yaylası şimdilik kurtuldu: Maden arama çalışmaları durduruldu
Boğalı Yaylası'nda HDD Madencilik şirketi tarafından başlatılan maden arama çalışmalarına ilişkin ÇED süreci iptal edildi. Artı Gerçek'e konuşan Taşova Çevre Platformu üyesi avukat Selim Saray, sahadan fay hattı geçtiğini ve büyük risk yarattığı söyledi.

Mehmet MENEKŞE


AMASYA - Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, 2019 yılında Kelkit ve Yeşilırmak Vadisi'nde ihaleyle 40 maden ruhsatı verdi. Koza, HDD, Uğur Barlık gibi birçok şirket bölgede demir, bakır, kurşun, gümüş ve altın aramak için ruhsat aldı.

BOĞALI YAYLASI'NDA ÇED SÜRECİ İPTAL EDİLDİ

HDD Madencilik Şirketi de Amasya'nın Taşova ilçesine bağlı Boğalı Yaylası'nda 2020 yılından itibaren demir, bakır, kurşun ve altın arama çalışmalarına başladı. 2 bin hektarda sondaj çalışması yapan şirkete karşı Taşova Çevre Platformu tarafından hukuk mücadelesi başlattı. Art arda gelen mahkeme kararlarının ardından Amasya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, 1 Mart'ta ÇED sürecini iptal etti.

'24 KÖYÜN SU İHTİYACINI KARŞILIYOR'

Artı Gerçek'e konuşan Taşova Çevre Platformu üyesi avukat Selim Saray, Boğalı Yaylası'nın bölgede 24 köyün su ihtiyacını karşıladığını vurguladı. Saray, "Boğalı Yaylasında sondaj çalışmaları 2020 yılında başladı. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 24 köyün içme suyu gözelerinin bulunduğu bölgede iki bin hektar yani 20 bin dönüm araziye maden sahası için ruhsat verdi. Boğalı Yaylasında siyanür ile altın çıkarmak demek, bölgenin idam fermanını yazmak, bu cennet köşesini yok etmek, telafisi mümkün olmayan çevre katliamları yapmak demek" diye konuştu.

'MADEN SAHASINDAN FAY HATTI GEÇİYOR'

Boğalı Yaylası'ndaki maden sahasının fay hattından geçtiğine dikkat çeken Saray, "Açılmak istenen maden sahası içerisinde fay hattı var. Bölgemiz Kuzey Anadolu Fay Hattında ana fay Taşova ile Ladik ilçesinde geçiyor. Bu fay hattının yan kollarından biri de tam da maden bölgesinin içinden geçiyor" dedi.

'EĞİM NEDENİYLE MADENCİLİK AÇISINDAN RİSKLİ'

Bölgede eğimin yüzde 50'den fazla olduğunu bunun da madencilik açısından risk yarattığını dile getiren Saray, "Eğim yüzde 50'nin üzerinde olduğu için madencilik açısından sakıncalı bir bölge. Boğalı’da yığın yapacak yer yok. Buraya açılacak bir maden sahası ileride telafisi mümkün olmayacak zararlar verecektir" diye konuştu.

'BELEDİYE BAŞKANI SESSİZ KALIYOR'

AKP'li Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk’ün projeye sessiz kalmasını eleştiren Saray, şöyle konuştu:

"Halkın oyuyla seçilerek belediye başkanı olan Bayram Öztürk’ün köyü Tekpınar da maden sahası içinde kalıyor. Bayram Öztürk 'Cumhurbaşkanımızın imzası olan bir karara karşı durmam' diyor ve sessizliğini koruyor. Yeşilırmak ve Kelkit Vadisi boyunca 40 civarında ruhsat var. Taşova’da muhtarları ikna ettik ama bir belediye başkanını ikna edemedik. Yakınımızda Fatsa, Şebinkarahisar örneği var. İliç’te olanları herkes gördü. Yaşananlara rağmen başkan sessiz kalıyor."

'AÇTIĞIMIZ BÜTÜN DAVALARI KAZANDIK'

Projeye karşı 2021'de hukuk mücadelesi başlattıklarını ve açtıkları bütün davaları kazandıklarını hatırlatan Saray, şöyle devam etti:

"Samsun 3'üncü İdare Mahkemesine iptal davası açtık. Mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda 'ÇED gerekli değildir' raporunu iptal etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve şirket kararı temyize götürdü. Danıştay yerel mahkemenin kararını onadı ve ÇED dosyası hazırlanması gerektiğine karar verdi. Şirket, ikinci bir tanıtım dosyası hazırlayıp, arama ruhsatı ile Orman Bölge Müdürlüğünden izin almak bölgeye girdi. Arama esnasında iş makinesi kullandılar. Biz bunu tespit ettik ve işlemi durdurduk."

'İLİÇ, FATSA, KAZDAĞLARI OLMAMAK İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ'

Amasya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün 1 Mart'ta ÇED sürecine son verdiğini belirten Saray, sözlerini şu çağrıyla bitirdi:

"Kazanımlarımız var ama süreç henüz bitmedi. İliç, Fatsa, Şebinkarahisar ve Kazdağları olmamak için mücadele etmemiz gerekiyor. Maden şirketlerinin ne kadar ısrarcı olduklarını deneyimlerimizden biliyoruz. Bundan sonraki süreçte ruhsat iptal davalarını açmamız gerekiyor. Ruhsatlar iptal edilmedikçe yeni bir proje tanıtım dosyasına maruz kalabiliriz. Boğalı Yaylası için sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bu mücadelemizde kamuoyundan destek bekliyoruz." (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar