Bursa Su Kolektifi'nden İliç tepkisi: 'Siyanürlü madencilik yasaklansın, Çöpler madeni kapatılsın'
Ezgi BULUT
BURSA - Bursa Su Kolektifi, Bursa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü önünde, Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak koyması hakkında basın açıklaması düzenlendi. Kolektif gönüllüsü Jale Büyükurgancı, “Siyanür liçli madencilik yasaklanmalıdır. Çöpler Altın Madeni bütünüyle ekokırım alanıdır. Maden derhal bir daha açılmamak üzere kapatılmalıdır.” dedi.
'BİLİM İNSANLARI ÖNEMSENMEDİ'
Erzincan İliç Çöpler Altın Madeninde 13 Şubat günü meydana gelen, siyanürlü yığın liçi sahasındaki çökme sonucu oluşan göçük altında sadece işçilerin değil AKP iktidarı da kaldığını ifade eden Jale Büyükurgancı, “Bilim insanlarının uyarıları önemsenmedi. 15 yıl içinde olabilecek 7 ve üzeri deprem potansiyeli bulunan yere AKP iktidarı beşli çeteden Çalık Grubu ve dünyanın en kirli maden şirketi Kanadalı Anagold şirketi ortaklığıyla Çöpler Altın Madeni’nin açılmasına izin verdi” dedi.
Aynı yerde 2020 yılında madenin siyanürlü suyunun dünyanın hiç bir yerinde olmayan bir yöntemle havaya püskürtülmesine izin verildiği ifade eden Büyükurgancı, süreci şu şekilde anlattı:
'YÜZLERCE TON SİYANÜRLÜ SU FIRAT'A AKTI'
“Yüzlerce kuş öldü. Ardından 7 ay önce Haziran 2023'te aynı madende yüzlerce ton siyanürlü su 500 metre ilerideki Fırat nehrine aktı. AKP iktidarı iki ay kapalı tuttuğu madenin tekrar çalışmasına izin verdi. Bu da yetmezmiş gibi AKP iktidarı, Çöpler Altın Madeni şirketinin 2023 vergi borcundan 7,2 milyon doları silerek siyanür sızıntısı yapan şirketi ödüllendirdi. Siyanür sızıntısından 7 ay sonra 13 Şubat 2024'te madende denetimsiz biçimde yığılmış milyonlarca ton siyanürlü ve sülfirik asitli zehirli maden atığı yığın liçi, madende çalışan onlarca işçinin üzerine çöktü.”
Ekoloji örgütlerinin, odaların, sendikaların, baroların İliç’teki Anagold Madenciliğe ait Çöpler Kompleks Madeninin kapatılması için yıllardır siyasi iktidarı uyardıklarını hatırlatan Büyükurgancı, bilirkişilerin maden çalıştığı sürece bu felaketlerin kaçınılmaz olduğunu onlarca kez raporladığı ve her seferinde iktidarın rant işbirliği yaptığı Anagold’un ortakları olan Kanadalı SSR Mining ve yerli Çalık Holdingten yana tutum sergilediğini söyledi.
Üst üste yaşanılan siyanür sızıntıları ve kazalarına rağmen geçici kapatma ve göstermelik para cezaları dışında ciddi bir yaptırımda bulunulmadığını hatırlatan Büyükurgancı, şöyle devam etti:
'İLİÇ'TEKİ ÖLÜMLERDE ARTIŞ HER SEFERİNDE ÖRTPAS EDİLDİ'
"Siyasi iktidar; ÇED olumlu kararları, kapasite artışının kabulü, milyonlarca dolar vergi indirimi ile üst üste gerçekleşen siyanür sızıntılarına rağmen SSR Mining ve ortağı yandaş şirket Çalık grubunun vahşi madenciliği sürdürmesine göz yumdu! Anagold Türkiye’nin en büyük ikinci altın madeni olan Çöpler Kompleks Madeninde; Yukarı Fırat Su Havzası ve birinci derece fay hattı üzerinde bulunmasına rağmen, Avrupa’da yasaklanmış olan siyanür liçli altın madenciliği yapmaktadır. Tonlarca sülfirik asit ve siyanür kullanımı ile yüzlerce futbol sahası büyüklüğündeki açık atık havuzu, yığın liç alanı, milyonlarca tonluk zehirli kimyasal maddelerin yığılı olduğu pasa dağları ile bölgede ölümlere neden oldu. İliç'te ortaya çıkan kanserojen kimyasallar yüzünden siyanür zehirlenmesi ve kanser sonucu ölümlerde artış her seferinde örtbas edildi! Dönemin Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in iddianamesinden bildiğimiz üzere, şirket bölgede bulunan tüm bürokratları rüşvetle susturdu!”
Madenin üç katı büyütülmesi için son kapasite artışı talebine, ekoloji hareketlerinin itirazlarına rağmen ÇED olumlu kararının dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum döneminde verildiğini ifade eden Büyükurgancı, sözleri şu şekilde sürdürdü:
'SORUMLU KURUM, İSTANBUL ADAYLIĞIYLA ÖDÜLLENDİRİLDİ'
“İliçte’ki katliama yol açan kararın sorumlusu Murat Kurum ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile ödüllendirildi.
Açılan davalara, savurulan tüm tehditlere rağmen vazgeçilmeyen mücadele bugün 9 işçiyi kurtarmaya yetmedi. Zehirli kimyasallar içeren milyonlarca ton atığın çökmesi sonucu işçi konteynerleri göçük altında kaldı. Kaç canın göçük altında olduğunu, ne kadar alanın zehirlendiğini bilmiyoruz. Siyanür ve toksik kimyasallarla koca bir Fırat havzası ve Fırat’ın ulaştığı tüm uluslararası sular tehdit altında.
Ekokırıma yol açan facianın sonuçları, kamu yararı gözetmesi gereken kurum ve temsilcilerince ısrarla halktan gizleniyor. Sabırlı Deresi üzerindeki menfezleri kapatarak Fırat Nehri’ne bu zehirli atığın kayması durdurulmuş olacak mıdır? Yeraltı sularına karışması bu yolla engellenecek midir?
Bu süreçte, buharlaşarak havaya karışan hidrojen siyanür kitlesel ölümlere sebep olacak mıdır?
Şimdiye kadar yalan beyanlarla ÇED raporları hazırlatan şirket ya da bu raporlara rant ortaklığı sebebiyle göz yuman siyasi iktidar bu sorulara doğru yanıtları verecek midir?
Ekoloji hareketinin yanıtı açıktır:
Yaşanılan tartışmasız ekokırım olup doğaya ve insana karşı işlenmiş kasti bir suçtur. Çöpler Altın Madeni ve Anagold şirketi acilen kapatılmalıdır. Suça ortak olan tüm kamu görevlileri ve şirket yetkilileri hakkında soruşturma açılmalı ve yurtdışına çıkış yasağı getirilmelidir. Siyanür liçli madencilik yasaklanmalıdır. Çöpler Altın Madeni bütünüyle ekokırım alanıdır. Maden derhal bir daha açılmamak üzere kapatılmalı, tümüyle bağımsız gözlemcilerin denetimine açılmalı, delillerin karartılmasının önüne geçilmeli, süreç kamuoyuna açık biçimde yürütülmelidir.
İnceleme heyetlerimizle suç mahallinde olacak ve bu süreci yakından takip ederek sorumlularının kanun önünde hesap vermelerini sağlayacağız. Ülke genelindeki eylemlerimizle bu suçu unutturmayacağız.” (ARTI GERÇEK)
TBMM'de, İliç'teki maden faciasını araştırmak için komisyon kuruldu
AYM, İliç'te facia yaşanan altın madeni ile ilgili 'hak ihlali' kararı vermiş
Erzincan İliç'teki maden faciasının yeni görüntüleri ortaya çıktı
İliç'te hak savunucusu Sedat Cezayirlioğlu gözaltına alındı
İliç'teki altın madeninde toprak altında kalan altı işçinin ismi belli oldu