Danıştay iptal etmişti: Beş JES projesi yeniden bakanlığın masasında
İZMİR - Özmen Holding bünyesinde yer alan SİS Enerji Şirketi, Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yapmak istediği beş yeni jeotermal enerji santrali (JES) projesiyle ilgili Danıştay’ın iptal kararlarının ardından koordinat değişiklikleri yaparak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurdu.
Proje tanıtım dosyasına göre şirket, Alaşehir’in, Türkmen, Baklacı, Akkeçili, Selce, Tepeköy, Ilgın ve Işıklar mahallelerinde 82 sondaj kuyusu açmayı planlıyor. 4 bin 200 metre derinlikte yapılması planlanan sondaj çalışmasıyla 160 derece sıcaklıkta jeotermal akışkan elde edilmesi hedefleniyor.
SONDAJ KUYULARI TARIM ARAZİSİNDE
İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı haritasına göre sondaj noktaları tarım arazisi, sulama alanı, çayır-mera alanında kalıyor. Sondaj noktalarının bir kısmı 'Büyük Ova Koruma Alanı' (Manisa Ovası) sınırları içerisinde bulunuyor. Sondaj noktaları ve santral dikilmek istenen alanların etrafında ise üzüm bahçeleri ve zeytinlikler bulunuyor.
'SANTRALLER ÜZÜM BAĞLARINA ZARARLI'
Önceki ÇED kararını yargıya taşıyarak iptal ettiren Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Özer Demir yeniden ÇED onayı verilmesi halinde kararı taşımaya kararlı olduklarını belirtti. Demir, şunları söyledi:
"Bu karar hukuk devletine olan inancı sorgulatıyor. Onlar tekrar izin verseler biz yine de yargıya taşıyacağız. Mahkeme sürecinde bilirkişiler bu projenin çevreye olan zararlarını ortaya koydu ve biz davayı kazandık. Bu santraller üzüm bağlarına zararlı. Tamamen bağların ortasında kalıyor.
Bizim bölgemizdeki mevcut santrallerden kaynaklı sudaki bor oranı sıfırdan 7’ye kadar çıkıyor. Bu da bağların kurumasına neden oluyor. Üreticiler de şikayetçi. Yaptığımız tarım zamanla yok olacak. Bizim üzümümüz coğrafi tescilli ve yüzde 80’ini Rusya pazarına gidiyor."
'GEDİZ HAVZASI'NIN EN VERİMLİ TOPRAKLARI'
Bölgede çiftçilik yapan Necdet Türk de, "Bizim bölgemiz Gediz Havzası’nın en verimli topraklarından. Bu durum çiftçiler açısından üzücü. Bölgemizde 12-13 tane JES var ama prosedürlere uygun yapmıyorlar. Çıkan sular derelere salınıyor. Bu doğal olarak bölgemize zarar vermekte. Ayrıca çıkan gaz civar köydekileri de olumsuz etkiliyor. Biz ilk JES’ler kurulmaya başladığında çok bilgimiz olmadığımı için normal karşıladık. İş gücü kaynağı olur diye düşündük. Sonrasında yargı yoluna gitmeye başladık. Üç projeyi şimdilik durdurduk" diye konuştu.
TOPRAĞA, SUYA VE TARIM ÜRÜNLERİNE ZARARLI
Alaşehir Ziraat Odası, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın projeyle ilgili 9 Eylül 2021'de verdiği 'ÇED gerekli değildir' kararını mahkemeye taşımış, Manisa 2. İdare Mahkemesi projeyi iptal etmişti. Danıştay 6. Dairesi de bakanlığın itirazını reddetmişti.
Kararda, sondaj alanları ve çevresinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Koruma Kanunu kapsamında mutlak tarım arazisi olduğu belirtilmişti. Bacalardan havaya verilen borik asitçe zengin yoğuşmayan gazların tarımsal topraklara, sulama sularına ve tarımsal ürünlere zarar verme potansiyeli olduğu vurgulanmıştı. Projenin doğaya, toprağa veya tarıma olumsuz etkileri olacağı dile getirilmişti. (ARTI GERÇEK)
Denizli’de JES sondajı patlamıştı: Gaz 10 gündür yayılıyor, ilçe halkı tedirgin
Açılışını Bakan Varank yapmıştı: AKP'li belediyenin serası günde 3 ton kömür yakmış
Ege’nin Kapadokya’sına jeotermal tehdidi
Seferihisar'da tarım arazileri tehdit altında: JES'ten sonra hobi bahçelerine karşı mücadele başladı