Dersim'de HES, baraj ve maden ocakları sayısı artıyor: ‘Coğrafya yok ediliyor’
Artı Gerçek-Dersim’de son 10 yılda 6 baraj ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesi tamamlandı. Pulur (Ovacık) Mercan Şahverdi-Işıkvuran bölgesinden başlayıp, Pîlemûriye’deki (Pülümür) Hel Dağı ve Bağır Dağı eteklerine kadar uzanan Eskigedik-Karagöz-Hasangazi-Kırklar hat boyunca kontrolsüz ve denetimsiz onlarca alanda, maden arama faaliyetleri devam ediyor. Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Haydar Çetinkaya, kentte şimdiye kadar yapılan HES, maden ocakları ve yapılması planlanan projelerin tahribatına ilişkin, değerlendirmede bulundu.
Çetinkaya, yapılan tahmini proje sayısının 27 olduğunu kaydetti. Çetinkaya, "Uzun Çayır Barajı, 1975 yılında yapılan Keban Barajı ve bunlarla beraber Peri Vadisi üzerinde projelendirilen 7’yi aşkın hidroelektrik santrali faaliyete geçti” dedi.
‘YAKLAŞIK 80 KÖYÜ ETKİSİ ALTINA ALACAK’
Maden ocakları projelerinin tehlikeli olduğunu belirten Çetinkaya, şunları söyledi:
“Madencilik projelerinin alansal olarak en küçüğü bile, yüzlerce hektardan başlıyor. Bu projeler, büyük şirketlerin Türkiye ortaklarıyla yapılması planlanan dev projelerdir. Munzur Dağı, Pîlemûriye, Hel Dağı ve Karagöz Yaylası, ekosistem için oldukça önemli yerler. Bu bölgelere yapılacak olan projeler, coğrafyayı yok etmeyi hedefleyen projelerdir. Yaklaşık 80 köyü etkisi altına alacak projelere, her gün bir yenisi ekleniyor.
‘MUNZUR’UN BÜTÜN DOĞAL YAPISINI BOZUYOR’
Günümüzde baraj ve HES projelerinin amacı daha çok enerji elde etmek. Elde edilen enerjiyle katkı sağlayıp, bağımlılığı azaltmaktır. Her ne kadar ekonomik yönlü olduğu söylense de bunun çok olumsuz sonuçları var. Projelerin hayata geçirildiği bölgelerde, köyler sular altında kalıyor. Berlin Sözleşmesi’ne göre Munzur Vadisi koruma altında olan önemli bir vadidir. Bu projeler Munzur’un bütün doğal yapısını bozuyor.”
‘MADEN OCAKLARI AÇMAK BÜYÜK TAHRİBATLARA YOL AÇACAK’
Proje, tespit ettiğimiz Dersim sınırları içerisinde yaklaşık olarak, 100 bin hektar büyüklüğünde ve Munzur Dağı dâhil, Erzincan ve Mercan bölgesi de hesaplandığı zaman yaklaşık 200 bin hektara denk geliyor. Projenin kapladığı alan, Dersim coğrafyasının yüzde 25’ine denk geliyor. Bu projelerle, Dersim coğrafyası üzerinde maden ocakları açmak büyük tahribatlara yol açacak. Coğrafyanın en gür meşe ormanlarının yer aldığı ve binlerce yaban hayvanının da yaşam alanı.Hozat, Çemişgezek, Dersim merkez ve Ovacık arasındaki kalan bölgelerin tamamı, onlarca maden şirketine peşkeş çekilmiş.”
‘BİRÇOK BARAJ PROJESİ İPTAL EDİLDİ’
Son 20 yıldır hız verilen baraj ve HES projelerinin her yerde etkili olmaya başladığını anımsatan Çetinkaya, “Yapılması planlanan projeler, halkın verdiği mücadele ve mahkeme kararıyla durduruldu. Dersim halkı, HES ve baraj projelerine karşı, ciddi mücadeleler yürüttü. Birçok baraj projesi iptal edildi. Bu mücadele, doğanın, tabiatın ve doğa üzerinde hayat bulan canlıların kazanımıdır” diye konuştu.(MA)