Didim'de mermer ocağı isyanı: Halk ÇED toplantısını yaptırmadı
İZMİR - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, GZ Madencilik'in Aydın’ın Didim ilçesinde açmak istediği mermer ocağı ile ilgili geçtiğimiz günlerde çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başlattı. Mermer ocağı için halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı toplantısı bugün Akyeniköy Mahallesi’ndeki Habilin Yeri Belediye Park Kahvesi’nde gerçekleştirilmek istendi ancak bölge halkının protestoları nedeniyle toplantı yapılamadı.
HALK TOPLANTIYA İZİN VERMEDİ
Didim Derneği, Akbük Kültür ve Çevre Derneği (AKÇED), Atatürkçü Düşünce Derneği Akbük Şubesi (ADD), Akbük Cemevi, Akbük Saplı Ada Siteler Birliği, Akbük Siteler Birliği, Kumkent Siteler Birliği, Akbük Sevgisi Grubu Akbük Gönüllüler Platformu, Akbük Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla toplantının bir araya gelen Didimliler toplantının yapılmasına izin vermedi. Didimliler, hem attıkları sloganlarla hem de taşıdıkları dövizlerle yaşam alanlarında mermer ocağı istemediklerini dile getirdi. Şirket yetkilileri toplantı yerine gelmezken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Aydın İl Müdürlüğü çalışanları ise toplantının gerçekleştirilemediğine dair tutanak tutmadan toplantı yerini terk etmedi.
'DOĞAL YAŞAM YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA'
Basın açıklamasını okuyan Akbük Dayanışma Grubu’ndan Ahmet Ersun Genç, "Akbük, 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile turizm bölgesi ilan edilmiş bir beldedir. Güzel havası, bol oksijeni, masmavi koyları ile özellikle yaşlılar, emekliler, astım hastaları için şifa dağıtan bir bölgedir. Açılmak istenen mermer ve taş ocağının yaratacağı, hava, toz ve gürültü kirliliği sonucunda halk sağlığı olumsuz etkilenecek, beş yıldızlı otellerin bulunduğu bu bölgede turizm bitme noktasına gelecek, konut fiyatları düşecektir. Doğal yaşamıyla, zeytinciliğiyle, kızılçam ormanıyla, arıcılığıyla, balıkçılıkla anılan tatil beldemiz mermer ve taş ocağı ile yok olacaktır. Ayrıca yaban hayvanlarımın barındığı, beslendiği yerler olmasıyla bilinen Akbük'ümüz doğal yaşamın yok olması tehlikesi ile de karşı karşıyadır" dedi.
DEPREM RİSKİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Proje iptal edilene kadar tüm hukuki yolları kullanacaklarını dile getiren Genç, "Bölge yüksek deprem riski taşımaktadır. 18 Mart 2018'de Resmi Gazete'de yayımlanan 'Türkiye Deprem Tehlike Haritası'na göre, bölgenin deprem açısından yüksek tehlike altında olduğuna yer verilmiştir. Taş ocağında kullanılacak dinamitlerle deprem fay hatlarının tetiklenme riski vardır. İnsanına, doğasına, hayvanına, coğrafyasına saygılı birer yurttaş olarak bu toprakları korumak bizlerin en büyük görevidir. Biz aşağıda imzası bulunan dernek ve çevre örgütleri olarak yapılmak istenen mermer ve taş ocağı tesisini bölgemizde istemiyoruz. Tüm yasal ve hukuki yolları kullanarak mücadelemizin süreceğini, ruhsat iptal edilene kadar mücadele edeceğimizin ve takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz" diye konuştu.
PROJE HAKKINDA
Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre GZ Madencilik, Akyeniköy Mahallesi sınırlarındaki 23.90 hektarlık ÇED sahasında mermer ocağı ve kırma-eleme tesisi açmayı planlıyor. Proje için 22 milyon TL bütçe ayıran şirket yılda 30 bin metreküp mermer çıkarmayı hedefliyor. Patlatma işlemi yapılacak ÇED sahasına en yakın konutun uzaklığı 1.2 kilometre. ÇED sahasının 2.5 kilometre uzaklığında Cemal Ergenekon Ortaokulu ve 3 kilometre uzaklığında ise Didim Hastanesi Semt Polikliniği bulunuyor. Ocak sahası ruhsat sahası içerisinde yer alan ‘Armutçuk Tepesi Sarnıcı Koruma Alanı’na da 25 kilometre uzaklıkta.
ZEYTİNLİKLERE RAĞMEN OLUMLU GÖRÜŞ
Aydın-Muğla-Denizli 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni planında 'orman alanı' olarak yer alan bölgede kalan ocak sahasının etrafında maki, kızılçam ve zeytinlikler bulunuyor. Projenin en dikkat çeken noktalarından birisi ise proje ömrünün 129 yıl olarak belirlenmesi. ÇED sahasında tescilli iki zeytinlik parsel yer almasına rağmen Aydın İl Tarım Müdürlüğü ve Tarım Orman Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü proje için olumlu görüş verdi.
DİDİM BELEDİYESİ’NDEN RET
Didim Belediyesi ise görüş yazısında mermer ocağının başta zeytinlikler olmak üzere ormanlık alana, havaya ve yaban hayvanlarına zarar vereceğini vurguladı. Çevredeki köylülerin tarım faaliyetlerinin ve turizmin de mermer ocağından olumsuz etkileneceği dile getirildi. Belediye, projeyi uygun görmediğini bildirdi.