Eskişehir'de maden projeleri protesto edildi: 'Doğamız ve yaşam alanlarımız tehdit altında'
Özge ZAİM
ESKİŞEHİR - Eskişehir halkının, siyanürlü altın üretimi girişimine karşı mücadelesi sürüyor. Bugün Köprübaşı’nda bir araya gelen Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu üyeleri, 'tek bir ağacımızı vermeyeceğiz', 'sermaye elini doğamızdan çek', 'ormanımı, suyumu madene vermem', 'Sarıcakaya yok olmasın', 'vahşi madenciliğe hayır', 'sermaye defol bu topraklar bizim' ve 'Eskişehir maden havzası olmayacak' yazılı dövizlerle Adalar'a yürüdü.
'MADENE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR'
Platform adına konuşan Mert Yedek, "Aylardır Mihalgazi ilçemizin Alpagut ve Tepebaşı ilçemizin Atalan mahalleleri arasında Sakarya Vadisi’nin göbeğinde açılmaya çalışılan siyanürlü altın ve gümüş madenine karşı tüm Eskişehirliler olarak mücadelemiz sürüyor. Şimdi de yine Sakarya Vadisi’nde, Sarıcakaya'nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde yeni bir altın madeni açılmak istendiğini ve projeye hızla 'ÇED gerekli değildir” kararı verilerek topraklarımızı madencilik şirketinin kullanımına açtığını öğrendik” diye konuştu.
'ESKİŞEHİR MADENCİLİK TEHDİDİ ALTINDA'
Eskişehir'in maden projeleriyle yağmalanmak istendiğini dile getiren Yedek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Orta Anadolu’nun güzel kenti Eskişehir’imizin toprakları ne yazık ki madencilik tehdidi altında. Yerli ve uluslararası maden şirketleri bu toprakların zenginliklerini yağmalamak için harekete geçti. Alpagut-Atalan’da, Sarıcakaya’da yani Sakarya Vadisi’nde doğamız ve yaşam alanlarımız vahşi madencilik uygulamalarının tehdidi altında. Doğal yaşamıyla, iklimiyle, tarım ve hayvancılığıyla sadece şehrimizin değil; ülkemizin gözbebeği olan bu bölge, büyük bir maden havzasına dönüştürülmek isteniyor.”
'HAVAMIZI, SUYUMUZU, TOPRAĞIMIZI SAVUNUYORUZ'
Yıllardır Sivrihisar-Kaymaz yakınında siyanürlü altın madeni işleten şirketin kapasite artış talebinin mahkemeden döndüğünü hatırlatan Yedek, şu açıklamada bulundu:
"Ranta doymayan madencilik şirketinin daha fazla kâr elde etmek için hukukun arkasından dolanarak maden çıkarma faaliyetini Kaymaz’dan Sarıcakaya'ya kaydırdığı ve Bilal Habeşi Mahallesinde yeni maden sahası açmak için girişimde bulunduğu ortaya çıktı. Buradan çıkarılan maden cevherini kamyonlarla Kaymaz kasabasına taşıyarak buradaki siyanür havuzlarında işlemden geçirmeyi planlıyorlar. Havasını, suyunu, toprağını savunanlar olarak bizler, 'Alpagut ve Atalan’daki siyanürlü altın madeni projesi henüz başlangıç, birlik olup engellemezsek bütün Sakarya Vadisi yok olacak' demiştik. Alpagut-Atalan için mücadelemiz devam ederken, maalesef gözü dönmüş patronlar önlerinde oluşabilecek yasal engelleri de türlü kurnazlıklarla aşarak Sarıcakaya’ya göz diktiler."