Limak’ın gözünü diktiği Akbelen Ormanı son değil: 40 köyü tasfiye bekliyor

Limak’ın gözünü diktiği Akbelen Ormanı son değil: 40 köyü tasfiye bekliyor
Limak, Milas’ın yağmur toplama havzası olan Akbelen Ormanı’nı kömür sahasına dönüştürmek istiyor. Köylüler ise şirketin ruhsat sahasının 220 bin dönüm olduğunu ve 40 köyün boşaltılacağını belirtiyor.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL – Milas sınırları içerisinde yer alan Muğla’nın Bodrum ve Marmaris ile çevre köylerindeki tarım üretiminin yağmur toplama havzası olan Akbelen Ormanı iki eğilimin çatışmasına sahne oluyor. 740 dönümlük ormanın su kaynaklarından, tarımsal üretime kadar daha büyük kamu faydası yarattığını savunan Muğlalılar ormanın doğal hali ile kalması için mücadele ediyor. 220 bin dönümlük kömür sahasına Akbelen Ormanı dahil edilirse İkizköy ile birlikte 40 köyün tasfiye olma riski bulunuyor.

Köylülerin karşısında yerelde istihdam yaratmak ve Ege Bölgesi’ne elektrik sağlamakla ‘övünen’ Yeniköy-Kemerköy termik santralleri yer alıyor. Termik santrallerin işletmeciliğini yapan Limak ve IC İCTAŞ Enerji, bu gerekçeler ile kömür yakıtı için ormanı ortadan kaldırmayı hedefliyor.

LİMAK VE IC İÇTAŞ İSTEDİ BAKAN DEVRETTİ

44. Türkiye Hükümeti tarafından kurulmasına karar verilen ve bir kamu girişimi olan Kemerköy Termik Santrali’nin ilk ünitesi 1993 yılında devreye alındı. Santral 2014 yılında başka bir kamu girişimi olan Yeniköy Termik Santrali’yle birlikte Nihat Özdemir’in başında olduğu ve kamu ihalesi almakla ‘ünlenmiş’ Limak ile İbrahim Çeçen’in başında olduğu IC İÇTAŞ Enerji ortaklığına devredildi. Her iki santral Türkiye’nin elektrik arzının yüzde 2,5’ini üretiyor. Şirketin internet sitesinde yer alan bilgiye göre toplamda 3 bin 500 kişinin çalıştığı santral, genişlemek istiyor. Fakat şirketin önündeki en büyük ‘engel’ yörede yaşayan köylüler.

Gökova Körfezi’nden İkizköy’e kadar uzanan 15 kilometrelik hat boyunca çukur açan YK Enerji’nin ruhsatlı kömür sahası Akbelen Ormanı sınırlarını aşarak Bodrum sınırlarına kadar dayanıyor. Toplamda 220 bin dönümlük ruhsatlı kömür sahası olan YK Enerji’ye Akbelen Ormanı önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı olan Bekir Pakdemirli’nin imzasıyla devredildi.

ARKEOLOJİK SİT ALANI TALEBİNE MAHKEMEDEN RET

2021 yılında İkizköy’ün Işıkdere bölgesindeki yerleşim, kömür madeninin genişlemesi yönünde kaldığı için yıkıldı ve üretim sahasına dönüştürüldü. Bölgedeki yerleşim 200 yıl geriye kadar dayanırken, Yahudilerin yaşadığı alan olarak da biliniyordu. Aynı zamanda arkeolojik kazıların yapıldığı Işıkdere’de Bizans dönemine ait kilise, çok sayıda mezar ve yağhane gibi buluntulara rastlanmıştı. Ancak arkeolojik araştırma kurtarma kazısı düzeyindeydi ve Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. sponsorluğunda yürütülüyordu. İkizköylüler tarafından kurulan doğa koruma derneği olan KARDOK tarafından bölgenin arkeolojik sit alanı ilan edilmesi için Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na karşı açılan dava 2022 yılı sonunda Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’nin bilirkişi incelemesi yapılmaksızın arkeolojik sit alanı talebini reddetmesiyle sonuçlandı.

40 YILLIK İSYAN

740 dönümlük Akbelen Ormanı’na komşu olan İkizköy’de yaşayanlar, eski bakanın ormanı şirkete devretmesine karşı çıkarak, tahsisin iptaline ilişkin Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Milas köylülerinin termik santrallerle mücadelesi ve tepkisi aslında 40 yıldan fazla bir zamanda devam ediyor.

Termik santral henüz kurulmadan evvel dönemin Başbakanı Turgut Özal, Kemerköy Termik Santrali’nin inşaatını ziyaret ederken, köylülerle arasında yaşanan diyalogda köylü kadınlar termik santral istemediklerini, meyvelerinin kuruyacağını söylüyor. Özal da köyün erkeklerinin iş bulup para kazanacağını, bölgeye turist geleceğini söylerken, Türkiye’ye medeniyetin gelmesi için elektriğin şart olduğunu ifade ediyor. Nitekim daha sonra termik santral kuruluyor.

ARAŞTIRMALARA GÖRE MUĞLA’DAKİ SANTRALLER YILDA 280 ERKEN ÖLÜME NEDEN OLUYOR

Yılda 3,5 milyon ton kömür yakan termik santrallere Sekköy, İkizköy, Akbelen ve Karacahisar ocaklarından kömür veriliyor. Uluslararası kuruluşlar ile ulusal kuruluşların yaptığı araştırmalara göre termik santrallerin çevreyi ne kadar kirlettiğine dair şeffaf bir politika izlenmiyor. Ancak bölgede yaşayanlar, astım ve koah şikâyetlerinin artmasından termik santralleri sorumlu tutuyor. CAN Europe tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Muğla’daki üç kömürlü termik santral yılda 280 erken ölüme neden oluyor.

Kömür madenine dönüştürülmek istenen yerler arasında yalnızca Akbelen Ormanı yok. 3 bin dönümlük bir tarım arazisinde de kömür üretilmek isteniyor. Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, Ekoloji Birliği’nin sitesinde yayımlanan bir sunumunda, Akbelen’in bölge tarımı için yağmur toplama havzası olması nedeniyle hayati önemde olduğunu belirtmişti.

Ormanın kesilmesine takiben, ilerletilmesi planlanan kömür madeninin bölge tarımını da fiilen bitirme noktasına getireceği öngörülüyor. Yalnızca Milas değil, Bodrum’un içme suyu kaynaklarının da risk hattında olduğu öngörülenler arasında.

Öne Çıkanlar