Manisa'da 16 yeni JES sahası için ihale yapılıyor: 'Felaketin yeni adı jeotermaller'
İZMİR - Manisa'da zeytinlikler, üzüm bağları, tarım arazileri ve ormanlardan oluşan 43 bin 577 hektarlık alanı JES'lere açacak ihale bugün yapılıyor. Çevre dernekleri, JES'lere karşı ihalenin yapıldığı Manisa Defterdarlığı önünde eylem yaptı.
Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, Sarıgöl Ziraat Odası, Akhisar Çevre Derneği, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP), Kırkağaç Çevre Gönüllüleri, Sosyal Haklar Derneği, Gördes Çevre Gönüllüleri, Ahmetli Çevre Gönüllüleri, Gölmarmara Çevre Gönüllüleri, ve Saruhanlı Çevre Gönüllüleri ihalelerin iptal edilmesini istedi.
'JEOTERMALLER ÇEVREYE BÜYÜK ZARAR VERİYOR'
Açıklamayı okuyan Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak, "İşletildiği her yerde çevreye büyük zarar veren jeotermallerin, denetim sistemleri kurulmadan yenilerinin açılmasını istemediğimiz için buradayız. Jeotermaller ne yazık ki ülkemizde artık bir zenginlik kaynağı değil, bir çevre felaketinin adı oldu" dedi.
'TARIM ALANLARI YOK EDİLECEK'
Sarıgöl, Gölmarmara, Köprübaşı, Kula, Salihli, Alaşehir, Ahmetli, Şehzadeler, Saruhanlı ve Akhisar'da 16 farklı alanda jeotermal kaynak arama ve işletme ruhsat sahası ihalesi açıldığını belirten Boşnak, "Halen bu ilçelerde 172 adet jeotermal kuyu açılmış ve potansiyeli yaklaşık 3 bin kuyudur. Halen 17 enerji santrali işletmede olup, yaşanmış olan olumsuzluklar tarımsal üretime ve yeraltı sularına, zarar vermiş ve vermektedir. Jeotermal kaynaklarımızın kamusal hizmet anlayışı içinde, merkezi ve bütüncül bir planlama ile değerlendirilmesi özel bir önem taşımaktadır" diyerek şöyle devam etti:
"Bölgede, her türlü meyve sebze yetiştirilmektedir. Yeni jeotermal santral yatırımı ile alanda bulunan mahallelerin (Yaklaşık 50 köy), tarım alanlarının, ormanların ve yaban hayatı ile toprağın fiziksel ve kimyasal yapısının olumsuz etkileneceği açıktır. Bu toprakların gelecek nesillere aktarılması için korunması gerekirken, JES kurulmasına yönelinmesi, bu bölgedeki mevcut tarım alanlarını yok edecek, çevredeki hava ve suya zarar verecek, üretimin düşmesine neden olacaktır. Bölgemiz özellikle tarihi açıdan çok önemli varlıkların bulunduğu, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Merkez ve Alanlarına tekabül etmektedir."
'İHALENİN İPTALİNİ İSTİYORUZ'
Ruhsat süresi ve maliyet kaygısıyla jeotermal kaynak araştırma metodolojisindeki arama tekniğinin göz ardı edildiğine ve dar zamana sıkıştırılmış çalışmalarla sonuç alınmaya çalışıldığına dikkat çeken Boşnak, "Bu durum, gaz emisyonları, su kirliliği, katı emisyonları, yanlış arazi kullanımı, arazi çökmesi ve sismik tetikleme gibi zararlara yol açmaktadır. Çevrenin bozulmaması ve tarım alanlarının korunması duyarlığı ve sorumluluğu olan, ülkemizin geleceği için tarımın önemini bilen, sağlıklı bir çevrede yaşamak ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak isteyen bizler bu ihalenin iptalini istiyoruz. Konunun takipçisi olacağız” dedi.