Meriç’te susuz kış: '2030'dan sonra Trakya kuraklıkta en riskli bölge'

Meriç’te susuz kış: '2030'dan sonra Trakya kuraklıkta en riskli bölge'
Yeterli yağış alamayında yaz aylarındaki debisine inen Meriç Nehri gözle görülür şekilde çekildi. Eski DSİ 11. Bölge Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin ve Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, kuraklığın yaratacağı etkileri Artı Gerçek'e değerlendirdi

EDİRNE - Edirne'de geçtiğimiz yıllarda kış aylarında taşkınlara neden olan Meriç Nehri, bu yıl yeterli yağış gelmemesi nedeniyle kuraklıkla karşı karşıya. Nehrin debisi bugün (16 Ocak) saniyede 52 metreküp olarak ölçüldü. Bu rakam 15 Temmuz 2023'te ölçülen rakamla aynı. Yani Meriç Nehri kurak geçen yaz aylarındaki debisine döndü. Nehrin, yatağındaki çekilmesi de yaşanan kuraklığı gözler önüne serdi.

'YAKLAŞAN TEHLİKENİN HABERCİSİ'

Artı Gerçek'e konuşan eski DSİ 11. Bölge Emekli Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin, yaşanan kuraklığın yaklaşan tehlikenin habercisi olduğunu söyledi. Erkin, şöyle konuştu:

İklim bilimciler ve meteoroloji uzmanları ülkemizde ve dünyanın birçok bölgesinde yaşanan sonbahar sıcak hava dalgalarının giderek daha sıklaşmaya başladığı uyarısını yapıyor. Sıcak hava dalgaları yanında sonbahar yağışlarındaki azalma da gözle görülür hale geldi. Bu durum özellikle Edirne, İzmir, İstanbul, Balıkesir gibi birçok ilimizde barajlarda su sıkıntısı yaratmıştır.”

'2024 DE KURAK GEÇECEK'

Hatalı su yönetimi sonucu barajlardaki su miktarının çok azaldığını vurgulayan Erkin, şöyle devam etti:

"Meteoroloji verilerine göre Ekim 2022- Şubat 2023 dönemini kapsayan 2023 yılı yağışları normalinin altında olmuştur. Önceki yılların yağış durumu incelendiğinde, yağışlar son 63 yılın en düşük değeridir. Oluşan meteorolojik kuraklık bu yıl aşırı sıcak hava dalgaları yaz aylarında su tüketimini arttırdı. 2024 yılının da meteorolojik kuraklıkla devam edecek görünüyor."

TRAKYA, DOĞU AKDENİZ, GÜNEYDOĞU ANADOLU VE EGE'DE ŞİDDETLİ KURAKLIK YAŞANIYOR

Son 4 yılın 12 aylık meteorolojik kuraklık haritaları incelendiğinde Trakya, Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu’nun orta bölgeleri, Orta ve Güney Ege gibi bölgelerde şiddetli ve çok şiddetli meteorolojik kuraklık yaşandığına dikkat çeken Erkin, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından 2023'te 'Su Verimliliği Seferberliği’ başlatıldığını, strateji ve eylem planı hazırlandığını hatırlattı.

DSİ 11. Bölge Emekli Müdür Yardımcısı Hüseyin Erkin

'TRAKYA KURAKLIKTAN EN FAZLA ETKİLENEN BÖLGE'

Erkin, "Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2022 raporuna göre bazı önlemler alınsa bile Meriç-Ergene, Kuzey Ege, Susurluk, Büyük Küçük Menderes, Gediz, Konya Kapalı Havzası, Kızılırmak, Asi, Ceyhan, Dicle ve Fırat Nehir havzalarında 2030 yılında su açığı oluşacağını belirtti. Erkin,
"Bakanlığın haritasında 2030’dan sonra Trakya bölgesi en riskli su açığı olacak bölgedir. Bu tespitten de görüldüğü gibi Trakya, meteorolojik kuraklıktan nasibini en fazla alan bölgedir" dedi.

'SU YÖNETİMİ İÇİN ÇALIŞMA YAPILMALI'

Raporlarda da belirtildiği gibi Türkiye’de havza bazında su kültürü oluşturma esasıyla su yönetimine başlanması gerektiğini dile getiren Erkin, "Suyun daha verimli olarak yönetilebilmesi için su tasarrufu başta olmak üzere, tarımsal sulama ve endüstriyel atık suların geri dönüşümü sağlanacak uygulamalara geçilmeli ve su verimliliği esaslı su kültürü dikkate alınmalıdır" diye konuştu.

Erkin, özellikle Meriç Havzasında olduğu gibi sınır aşan akarsuların yer aldığı havzalarda su kaynakları üzerindeki risklerin artacağını dile getirdi.

'TABAN SUYUNUN DOYUMA ULAŞMASI İÇİN KIŞ YAĞIŞI ŞART'

Artı Gerçek'e konuşan Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da ekili tarım arazilerinde taban suyunun doyuma ulaşması için yağmur veya kar yağışının şart olduğunu dile getirdi. Arabacı, "Bizim üreticiler olarak en çok istediğimiz kış dönemlerinde daha çok yağış alıp toprağın taban suyunun doyuma ulaşması. Yaz aylarında az yağış alsak bile toprak tabanı doyuma ulaştığında ürünün kökleriyle alttaki nemli tabakadan bir nebze olsun faydalanıp verimi aşağı düşmez" dedi.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı

'TOPRAK KURU OLDUĞU İÇİN NEHİR VE BARAJ SEVİYELER YÜKSELMİYOR'

Kasım ve aralık ayındaki yağışların toprağı tam doyuma ulaştırmadığını anlatan Arabacı, şu ifadeleri kullandı:

"Toprağın altı kuru olduğu için toprak yağan yağmurları emiyor. Doğal olarak yağışlar nehir ve baraj seviyelerimizi yükseltmiyor. Ya da yağmur çok lokal, kısa süreli artışlara neden oluyor ama bir-iki gün sonra yine aynı seviyeye düşüyor. Şu ana kadar aldığımız yağış, ürünler için güzeldi ama toprağın doyuma ulaşması açısından henüz yeterli bir yağış yok."

'KAR YAĞARSA TOPRAK BELLİ BİR DOYUMA ULAŞIR'

Ocak ve şubat ayında beklenen yağışların ürün ve toprak için önemine vurgu yapan Arabacı, "Bu kış çok kurak ya da çok yağışlı geçti demek için de çok erken. Daha kışın ortasındayız. İnşallah ocak ayının içerisinde, şubat ayının başlarında güzel yağışlar alırız. Yağmur bizim için önemli ama kar yağarsa toprak belli bir doyuma ulaşır" dedi. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar