Ordu'da siyanürlü altın madeni projesi: Ruhsat iptali için Danıştay'a dava açıldı
Mehmet MENEKŞE
AMASYA - Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Ordu'nun Mesudiye ilçesinde siyanürle altın madeni çıkarmak isteyen Kanadalı Eldorado Gold (TUPRAG) şirketine maden arama ruhsatı verdi. Maden şirketi, 31 Ağustos 2024 ve 30 Ekim'de iki defa maden aramak için bölgeye gitti ancak köylüler maden arama çalışmalarına izin vermedi. Derebaşı, Erik, Abdil köylerinin muhtarlıkları, Ziraat Mühendisleri Odası ve Ordu Çevre Derneği, maden arama ruhsatının iptali için 27 Kasım'da Danıştay'a dava açtı.
'KARADENİZ BÖLGESİNİ ZEHİRLEMEK İSTİYORLAR'
Artı Gerçek'e konuşan avukat İsmail Hakkı Atal, "Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, 2008 ile 2023 yılları arasında 15 yılda vahşi madencilik şirketlerine 386 bin maden ruhsatı verdi. 2016’dan sonrası gizlenen Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2002 ile 2016 arasında kanser vakaları erkeklerde 12 kat, kadınlarda 7-8 kat arttı. Biz köylüler adına Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün verdiği maden ruhsatını iptal ettirmek için Danıştay’a davamızı açtık. Bölgedeki köylüler maden şirketlerini bölgeye sokmamak için çok kararlı. Maden şirketinin ruhsatının iptal edilmesi için gerekeni yapacağız" dedi.
'TOPRAKLARIMIZIN YABANCI ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Abdili Köyü Muhtarı Yaşar Şengönül, "Eldorado Gold isimli Kanadalı bir maden şirketi ellerinde 2018 yılına ait bir ruhsat ile köyümüzün arazisinde siyanür ile altın madeni çıkarmak istiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı burada maden aranıp çıkarılmasına izin vermiş ancak şirketin elinde CED raporu yok, Mera Komisyonu'nun izni yok. Maden şirketi ağustos ve ekim ayında bölgede arazinin röntgenini çekti. Biz de Abdili, Birebir, Derebaşı, Erik muhtarları olarak bir araya gelip dava açmaya karar verdik. Ordu Çevre Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası da bize katıldı. Avukatlar İsmail Hakkı Atal ve Zühal Sirkecioğlu Dönmez’e vekalet verdik ve Danıştay’a Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün şirkete verdiği ruhsatın iptal edilmesi için dava açtık. Kanada asıllı bir firma gelmiş köyümüzü yok etmek, geçim alanlarımızı zehirlemek istiyor. Bu bölgeye siyanür girerse tüm su kaynaklarımız zehirlenir. Köy halkı olarak burada siyanürle altın çıkarılmasına da topraklarımızın yabancı şirketlere peşkeş çekilmesine de karşıyız. Buna asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
'YAYLAMIZI, YAŞAM ALANLARIMIZI YOK ETMEK İSTİYORLAR'
Derebaşı Köyü Muhtarı Yunus Başalan da "Köyümüzün elimizden gitmesini, yok edilmesini istemiyoruz. Bizim yazlığımız, kışlığımız, 50 sene gurbette durup da geri döndüğümüzde yaşayacağımız yerimiz burası. Ölümüz pahasına biz bu şirketi buraya koymayacağız. Şirket yazın buraya gelip çadır kurmak, sondaj çalışması yapmak istedi, buna izin vermedik. Şirketin niyeti yaylamızı, yaşam alanlarımızı tahrip etmek, yok etmek. Ordu Valiliğine, Mera Komisyonuna geçtiğimiz aylarda dilekçe vererek sorunumuzu anlattım. Valilikten, ‘Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne gerekli bilgiyi verdik’ diye cevap geldi ama Mera Komisyonundan henüz cevap gelmedi. Biz burada doğduk, burada büyüdük, burada öleceğiz. Doğamızı, yaylamızı kimse elimizden alamaz, yok edemez. Burada siyanür ile altın madeni çıkarılırsa 350 hanelik köyü kaldırmamız lazım. Burada maden şirketi istemiyoruz. Siyanür herkesi zehirleyecek. Herkesin buraya sahip çıkmasını istiyoruz" dedi.