Yangın sezonu açıldı, ormancılık uzmanları uyardı: Türkiye yangınlara hazır değil

Yangın sezonu açıldı, ormancılık uzmanları uyardı: Türkiye yangınlara hazır değil
Hava sıcakları artmaya devam ederken, uzmanlar OGM’nin yangınlara hazır olmadığını ve bir önceki yangınlardan ders çıkarmadığını belirtti. Ormancılık uzmanları, orman yangınlarıyla mücadelede önleyici tedbirlerin alınmasına dikkat çekti.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL - Ege ve Akdeniz bölgelerinde yangın sezonu bir ay önce başladı. Peki Türkiye orman yangınlarına ne kadar hazır ve iki yıl önceki büyük orman yangınından hangi dersleri çıkardı? Ormancılık uzmanı sendika ve derneklerin temsilcilerine göre Türkiye orman yangınlarına hazır değil.

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) 2022'yi 2021’e göre 17 adet daha az yangın söndürme aracıyla tamamladı, yangın anında müdahale araçları 1067’den 1050’ye düşürüldü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı 2 Ağustos 2021 yılında yaptığı açıklama ile yangınlarındaki hava gücünün toplam 16 uçak, 9 İHA (insansız hava aracı) ve 52 helikopterden oluştuğunu açıkladı. Bir sonraki yıl uçak sayısı 20’ye, helikopter sayısı 55’e çıkarıldı. Ancak hava gücünün önemli bir bölümü kiralama usulü ile oluşturuldu. OGM’nin faaliyet raporlarında uçak ya da helikopter sayısına dair bir veri bulunmasa da 3 Mayıs’ta OGM tarafından yapılan açıklamada, hava gücünün dört uçaktan oluştuğu belirtildi.

YANGINLA MÜCADELEDE ÖNLEYİCİ TEDBİRİN ÖNEMİ

Türkiye ormanlarının toplamının yüzde 60’ı birinci ve ikinci derece yangına hassas bölgede bulunuyor. Yangınla mücadelede uçak ve helikopter tartışmasının merkezde olması uzmanlara göre doğru değil. Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Başkanı Hüsrev Özkara ve Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, yangınla mücadelede ilk olarak önleyici tedbirler üzerine çalışılması gerektiğini belirtti.

Özkara, hava sıcaklıklarının artmasının yangın tehdidini artırdığına değinerek, her yıl aynı tartışmaların yapıldığını söyledi.

Yangının çıkmasında insan payının yüzde 90’lar civarında olduğunu sözlerine ekleyerek devam eden Özkara, yangının riskinin yüksek olduğu bölgelerde turizmin de hareketli olduğunu söyledi:

“Özellikle turizm yatırımcılarının ve turizm faaliyeti yürütenlerin eğitilmesi gerekiyor. Orman köylülerinin bulunduğu yerler yangına karşı dirençli hale getirilmeli ve eğitimler yapılmalı. Orman yangınlarıyla ilgili yetki OGM’de olduğu için belediyeler ile iş birliği yapılması gerekiyor. OGM istese de büyük çaptaki bir yangınla baş edemez. Çünkü orman köyleri mahalle oldu, iş birliği şart. Büyükşehir belediyelerinin farklı siyasi partilerde olması nedeniyle koordinasyon sağlanamıyor.”

‘YETERLİ PERSONEL YOK’

Yangın anında müdahaleyi güçlendirmek adına eksik kalınan noktaları işaret eden Özkara, OGM’yi şöyle eleştirdi:

“Yangın çok hızlı büyüyen afet, arazözlerde yeterli personel yok. Son yangınlardan sonra önleyici tedbir anlamında bir gelişme olduğunu söylemek zor. Biz en kötüye hazır olmalıyız ama hazırlık genelde kamuoyundan gelen baskıya göre şekilleniyor. Ancak biz böyle şeyleri yangın olunca konuşuyoruz.”

'GEÇMİŞE GÖRE ÇIKAN YANGIN BENZER AMA YANAN ALAN FARKLI'

Orman yangınlarıyla mücadelede Özkara gibi önleyici tedbirlere dikkati çeken bir diğer isim ise Şükrü Durmuş. Yangın çıkmaması adına yapılacakları konuşmaktan ziyade, uçak ve helikopterin konuşulduğunu anlatan Durmuş, OGM’yi eleştirdi. Daha önceki yangınlarda “öngörüsüzlük” ifadelerini hatırlatan Durmuş, devlet kurumlarının öngörüsüz olamayacağını belirterek, görev tanımlarının ve uzmanlıkların belli olduğunu kaydetti. Durmuş, OGM’nin 184 yıllık bir kurum olduğunu ancak AKP’nin iktidar olması sonrasında kurumun niteliklerinin zayıfladığını sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:

“AKP iktidara gelene kadar kurum orman yangınlarıyla mücadelede bir numaraydı. Üstelik o zamanlar teknoloji bu kadar da gelişmiş değildi. 1980’li yıllardaki yangın sayısı ile 2021’li yıllarda çıkan yangın sayısı arasında çok bir fark yok. Fakat yanan alan farkı neredeyse 10 kat daha fazla. Bugün ama kiralık ama değil helikopter, uçak ve benzeri araçlar kullanılıyor. Ancak nitelikli insan gücü yok. Yanan alan farkını azaltanlar orman köylüleriydi. Orman köylüsünün ormana olan aidiyeti azaltıldı. Orman muhafaza memuru olabilmek için köylü olma zorunluluğu vardı. Ormanın ticareti de tüccara verildi, dolayısıyla köylüler gitmek zorunda kaldı ve orman işçiliği piyasalaştırıldı.”

‘LİYAKATSİZ NİTELİKSİZ KADROLAR İŞE ALINDI’

AKP’nin orman içinde verdiği izinlerin ormanlardaki hareketliliği artırdığını, sıcak ve kuru havalarda enerji nakil hatlarının bakımsız olması nedeniyle yangın riskinin fazla olduğuna değinen Durmuş, özellikle trafoların yüksek ısıya dayanıklı olmadığını söyledi. OGM’nin yeni arazözler aldığını hatırlatan Durmuş, yangın anında müdahalenin başarılı olacağı anlamına gelmediğini ve kurumda işe alınanların liyakatsiz kişiler olduğunu anlattı:

“Kurum yeni arazözler aldı, seçim öncesi açılışlar yapıldı. OGM’nin elinde iki tane jet var ama ikisi de seyahat içindir. Envanterde bulunan helikopterler kiralıktır, kurumun kendi helikopteri yok. Yetişmiş insan kaynağı da eksik. 2021’de işe alınanlar akrabalar oldu. Erzurum Orman Bölge Müdürü, altı öz yeğenini işe aldı. Kurumu yönetenler ormanların yanmasından hoşnut çünkü yanan ormanlardaki ağaçların satışı birileri için fırsat oluyor. Önleyici tedbirlere dair bir şey yapılmadı. İklim krizi her geçen gün daha ağır hissediliyor. Olumsuz hava koşulları yangın riskini bir kat daha artırabilir. Yüzlerce insan seçimden iki gün önce işe alındı. Kurumun en acil ihtiyacı orman işçisidir. Acilen en az beş bin yangın işçisi alımı yapılmalı. Bir arazözde en az altı kişi olmalı. Çok arazöz olsa bile bu yangında sizin başarılı olacağınız anlamına gelmez. NASA’nın uyarıları var, temmuz ayında sıcaklıkların artacağı öngörülüyor. Ancak OGM’nin hazırlığı maalesef yok.”

BÜYÜK YANGINLARDAN SONRA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK OLMADI

Fotoğraf: Osman Çaklı (Muğla Milas Fesleğen köyü yakını. Ağustos 2021.)

2021 yılı yaz aylarında yangında ormanlık alanlarını kaybeden Milas’ın Bozalan ve Türkevler köylerinde yangından sonra alınmış tedbir yok. Yangın sezonunun başlamasıyla birlikte, köylerde yangınlara karşı dikkatli olunması yönünde telkin içeren afişler köy kahvelerine asılmış. Bozalan köyü muhtarı Dursun Kayhan, 2021 yılından sonra yangına daha hazırlıklı olmak adına plan ve programlı bir değişim yaşanmadığını söyledi. Türkevler köyü muhtarı Ercan Yılmaz da Dursun Kayhan ile benzer ifadeleri paylaştı.

Öne Çıkanlar