300 yabancı IŞİD’li DSG'nin elinde
Rakka’nın IŞİD’den kurtarılmasından sonra DSG tarafından yakalanan 30 farklı ülkeden yüzlerce IŞİD elemanı ve aileleri, Rojava'daki kamplarda tutuluyor.

HABER MERKEZİ - Rakka operasyonu sırasında yüzlerce IŞİD'linin Demokratik Suriye Güçleri (DSG/QSD) tarafından esir alındığı belirtildi.
Söz konusu IŞİD'lilerin Rakka'ya yakın bir kampta tutulduğu ve IŞİD’lilerin durumunun ABD’li yetkilileri endişelendirdiği bildiriliyor. İddiaya göre ABD’li yetkililer, Irak’taki Buka Cezaevi’nde yaşananların tekerrür etmesinden korkuyor.
New York Times gazetesinin haberine göre, sadece Rakka'da ele geçirilen yabancı örgüt mensuplarının sayısı 300’ü buluyor ve bu kişilerin geleceği hakkında şimdilik belirsizlik hakim.
Çoğu Avrupa devleti yaşadıkları ülkeyi terk ederek Suriye ve Irak’a gidip cihatçı gruplara katılan bu kişilerin iade edilmesini kabul etmiyor.
Bu na göre Fransa hükümeti geçen yıl Iraklı yetkililere IŞİD’e katılan Fransız vatandaşların iadesini kabul etmediklerini bildirdi.
Gazete, yabancı IŞİD’liler dosyasını ABD’li güçlerin batılı güvenlik güçleri ile ortaklaşa incelediğini hatırlatarak, ABD özel operasyon timlerinin Rakka’ya yakın bir kampta tutulan 300 IŞİD’linin parmak izi ve ifadelerini aldığını yazıyor. Gazeteye göre, IŞİD’lilerden uluslararası bağlantıları hakkında bilgi alınıyor.
TEKERRÜR EDER Mİ?
ABD Irak’ta tutukladığı El Kaide üyelerini Buka Kampı’nda toplamıştı. Bu durum bazı kişiler tarafından "IŞİD’in doğuşuna neden olan temel hata" olarak yorumlanmıştı.
Ebubekir Bağdadi, Ebu Müslim Türkmeni, Hacı Bekir ve Ebu Muhammed Adnani gibi IŞİD’in lider kadrolarının bu cezaevinde tanıştığı söyleniyor.
'AYNI ŞEYLE KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUZ'
Bunun bir benzerinin Rojava’daki kamplarda tekrar etmesi ABD’li yetkilileri kaygılandırıyor.
New York Times’a konuşan IŞİD'le Mücadele Uluslararası Koalisyonu Sözcüsü Ryan Dillon, "Uzun süre bir arada tutulan teröristlerin nelere yol açtığını daha önce gördük. Aynı şeyle karşılaşmak istemiyoruz" diyor.
Gazete, Trump yönetiminin batılı güvenlik güçleri ve yargı mercileri ile koordine halinde çalışmaları için dışişleri, savunma ve adalet bakanlığına bağlı üyelerden oluşan bir timi görevlendirdiğini belirtiyor.
Aynı zamanda Washington konuya fazla müdahil olmadan yabancı IŞİD’lilerin sorununun çözülmesinden yana. Gazete bu konuda IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon’un şu kararına atıfta bulunuyor: "Irak ve Suriye’de tutuklanan yabancı uyruklu IŞİD’lilerin uluslararası koaisyon güçlerine teslim edilmesi gerekmiyor."
ARALARINDA KADIN VE ÇOCUKLAR DA VAR
Öte yandan, insan hakları örgütleri de IŞİD üyeleri ve ailelerinin tutulduğu kamplara ilişkin daha fazla bilgi talebinde bulunuyor.
Uluslarası Kızıl Haç Örgütü bunlardan biri ve bu kamplara ulaşıp özellikler çocukların durumunu yakından incelemek istiyor.
Rojava ve Suriye’de savaş esirlerinin tutulduğu 3 kampı ziyaret eden gazeteci Arin Şeyhmuz, New York Times’a, "Bu kamplarda bulunan 100 kişinin Endonezya, Rusya ve Kazakistan’a iade edilmesi kararı alınmış. Aralarında kadın ve çocuklar da var" diyor.
Gazeteye konuşan ABD’li askeri bir yetkili de, "Bu kamplarda en çok Tunus asıllı teröristler var" bilgisini paylaşıyor.
Rojavalı Kürt güçleri sözcüsü Mustafa Bali, kampların durumu hakkında, "Kamplar uluslararası standartlara uygun dizayn edilmiş" diyor ve ekliyor: "Bu kamplarda gerçek IŞİD üyeleri ile örgütün çeşitli kurumlarında zorunlu hizmete tabi tutulanları ayrıştırıyoruz. Savaşa katılanları mahkemeye sevkediyoruz ediyoruz. Ancak örgütün zorla hastaane, belediye ve diğer kurumlarda çalıştırdığı kişileri sorgudan sonra adli makamlara teslim ediyoruz. 400 Suriye vatandaşı suçsuz bulunarak serbest bırakıldı."
İŞKENCE YOK, İDAM YOK
Ancak Rojavalı güçlerin en büyük sıkıntısı IŞİD’lilerin vatandaşı olduğu ülkelerle bağlantı kurmak.
Mustafa Bali, bazı ülkelerin kendi vatandaşlarını iade konusuna istekli yaklaştığını ancak daha çok Avrupa ülkelerinin bu konuya sıcak bakmadığını aktarıyor.
Rojava Halk Savunma Mahkemesi avukatı Halil İbrahim, "Tüm zanlıların avukat tutma hakkı var. Mahkemede gerçekleşen oturumların ardından tutuklular hakkında karar veriliyor" diyor.
Halil İbrahim ayrıca, "Kuzey Suriye Federasyonu yasalarına göre idam cezası yok. Suçluların suçlamalarını itiraf etmeleri için işkence de yapılmıyor" ifadelerini kullanıyor.
40 BİN KİŞİ IŞİD’E KATILDI
Avrupalı istihbarat teşkilatlarının raporlarına göre, 120 ülkeden yaklaşık 40 bin kişi IŞİD’e katıulmak için Suriye ve Irak’a geçti.
Bunların yaklaşık 5 bininin Avrupa vatandaşı olduğu ve bin 500 kişinin ülkelerine döndüğü belirtiliyor.
Irak ve Suriye’deki çatışmalar esnasında binlerce yabancı uyruklu IŞİD’linin öldürüldüğü söyleniyor.
İstihbarat kaynakları, birçoğunun Türkiye’de saklandığını ve bazılarının da Yemen, Libya ve Filipinler’e geçtiğini iddia ediyor. (Kaynak: Rudaw / Medyascope.tv)