AB'de bu yılın ilk çeyreğinde rekor sayıda zeytinyağı sahtekârlığı tespit edildi
Artı Gerçek - Avrupa Birliğinde (AB) bu yılın ilk çeyreğinde rekor sayıda potansiyel zeytinyağı sahtekârlığı ve yanlış etiketlendirme vakaları kaydedildi. Özellikle iklim krizinin neden olduğu aşırı hava koşullarından dolayı üretimi olumsuz etkilenen zeytinyağının maliyetinin artmasıyla paralel bir pazar oluştu ve tespit edilen dolandırıcılık girişimleri katlandı.
SAHTEKÂRLIK SAYISI ALTI YILDA ÜÇ KATTAN FAZLA ARTTI
İngiliz gazetesi The Guardian'ın AB'den edindiği bilgilere göre, 2018'in ilk çeyreğinde yalnızca 15 sahtekârlık vakası tespit edilirken bu sayı altı yılda üç kattan fazla artarak 50'ye yükseldi. Ancak bu sayı da yalnızca üye devletler tarafından tespit edilen ve AB Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Müdürlüğüne bildirilen vakaları kapsıyor. Ne var ki gözetimin çok daha gevşek olduğu yerel bağlamlarda çok daha fazla dolandırıcılık vakası olduğu değerlendiriliyor.
İÇİNDEN CAM PARÇALARI ÇIKAN BİR VAKA DAHİ TESPİT EDİLDİ
Raporlara konu olan zeytinyağlarında tarım ilaçlarına, karıştırılmaması gereken izinsiz bitkisel yağlara ve hatta cam parçalarına rastlandı. Bazı vakalarda ise sızma zeytinyağının, daha düşük asitli ve rafine edilmemiş daha kaliteli bir yağ olan natürel sızma etiketiyle piyasaya sürüldüğü tespit edildi. Kimi vakalarda ise yanıltıcı menşe etiketlemeleri görüldü.
ARTAN VAKALARIN NEDENİ İKLİM KAYNAKLI ENFLASYON
Küresel ısınmanın son yıllarda zeytinyağı üretim seviyelerinde düşüşe neden olması nedeniyle zeytinyağı fiyatları 2018'den bu yana iki kattan fazla arttı. Enflasyonun artmasını ise bir fırsat kapısı olarak değerlendiren dolandırıcılar, zeytinyağı pazarını cazip bir pazar olarak görmeye başladı. Öyle ki kasım ayında İtalyan yetkililer, zeytinyağı olarak beyan edilen ancak aslında bitkisel yağ karışımından oluşan ve 250 bin Euro değerindeki 550 ton yağa el koydu.
SAHTEKÂRLIĞA KONU ÜRÜNLER HEM AB HEM AB DIŞI MENŞELİ
2023'ün başından bu yana AB pazarında tespit edilen 182 zeytinyağı sahtekârlığı ve uygunsuzluk bildiriminin 54'ü İtalya'dan, 41'i İspanya'dan ve 39'u Yunanistan'dan gelen ürünlerle ilgiliydi. Ayrıca İsrail ve Suriye menşeli ürünlerde de uygunsuzluklara rastlandı.
AVRUPA KOMİSYONU: 'SAYI ARTIŞI DAHA BÜYÜK RİSK DEĞİL, DAHA ÇOK TESPİT DEMEK'
Bildirilen uygunsuzluk sayısının yüksek olmasının tüketiciler için daha büyük bir risk anlamına gelmediğini söyleyen bir Avrupa Komisyonu sözcüsü, “Her yıl bildirilen bildirim sayısındaki artış, üye ülkelerin yetkili makamlarının daha iyi bilgi alışverişinde bulunduklarının ve tarımsal gıda zincirinde sahtekârlığa karşı daha dikkatli olduklarının bir kanıtıdır" dedi. Yetkili, Komisyonun dolandırıcılığa karşı sıfır toleransı olduğunu vurguladı; AB ülkeleri arası iş birliğinin teşvik edildiğini belirtti. (DIŞ HABERLER)