Almanya binlerce Afgan hak savunucusunu tahliye etmeyi planlıyor
Taliban'ın kontrolü sağladığı Afganistan'da Batılı ülkelerin vatandaşları tahliye edilirken, Merkel'in yaklaşık 10 bin Afgan'ı da ülkeye getirmeyi planladıklarını söylediği belirtiliyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) bu sabahki haftalık oturumunda Afganistan'daki gelişmeleri değerlendirdiği aktarıldı. Merkel'in "Pek çok insan ülkesinden kaçmayı deneyecek" dediği ve daha fazla sığınmacının geleceği öngörüsünü paylaştığı belirtildi.
Merkel'in ayrıca en çok sığınmacı gitmesi beklenen Afganistan'ın komşu ülkeleriyle Berlin'in yakın işbirliği yapacağını söylediği ve sığınmacı kabul eden ülkelere desteğin artırılması gerektiğini savunduğu da bildirildi.
Merkel'in ABD'nin Afganistan'dan çekilme kararını da eleştirdiği, bu kararın domino etkisi yaratarak Taliban'ın ülkede yönetimi ele geçirdiğini söylediği aktarılıyor.
'ÖZELLİKLE DE KADINLAR İÇİN ÇOK ACI BİR GELİŞME'
DW Türkçe'nin uluslararası haber ajanslarından derlediği habere göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in partisinin bugün yapılan toplantısında Taliban'ın ülkede kontrolü ele almasını ayrıca ilerleme ve özgürlük için çabalayanlar, özellikle de kadınlar için çok acı olduğunu vurguladığı ve Washington'un çekilme kararını da eleştirdiği öğrenildi.
AFP haber ajansının, toplantıya katılan kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Merkel'in, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Afganistan'dan çekilme kararının iç siyasetten kaynaklı sebepleri olduğunu söylediği ifade edildi. Washington'un çekilme adımının domino etkisi yarattığı, bunun Afganistan ordusu ve hükümetinin dağılması sonucunu doğurduğu, onun da nihayetinde Taliban'ın ülkede yönetimi devralmaya götürdüğü yorumunu yaptığı belirtildi. Merkel'in, "'ABD'liler kaldığı sürece biz de kalırız' dedik. ABD'liler orada çok can verdi. Bu çok acı. Şimdiyse birincil hedef mümkün olduğunca çok insanın hayatını kurtarmak, insan hayatı kurtaranlara destek vermek" dediği aktarıldı.
ALMANYA, AFGAN HAK SAVUNUCULARI VE AİLELERİNİ GETİRMEYİ PLANLIYOR
Merkel'in, partisinin yönetim kadrolarıyla yaptığı haftalık toplantıda, Afganistan'daki Alman vatandaşlarının tahliyesinde ABD ile yoğun işbirliği yapıldığını da aktararak, "Amerikalılar olmasaydı böyle bir kurtarma operasyonunu gerçekleştiremezdik" dediği de kaydedildi. Ayrıca Almanya'nın aylar öncesinden 2 bin 500 Afgan çalışanı, ilaveten 2 bin civarında insan hakları savunucusu ve avukatı da ülkeden çıkarmak için harekete geçtiği, söz konusu kişilerin aileleri de eklenince 10 bin Afganın Almanya'ya getirilmesinin planlandığını da Merkel'in aktardığı haber verildi.
Almanya Savunma Bakanı, CDU'lu Annegret Kramp-Karrenbauer'in de Alman Ordusu'nun insanların tahliyesi için kurulan hava köprüsünü gerektiği kadar ayakta tutacağını partililere bildirdiği ve insanların ülkeden çıkarılmasına destek vermenin de süreceğini kaydettiği bildirildi. Bunun için birincil şartın ise ABD'nin Kabil Havalimanı'nı açık tutması olduğu vurgulandı.
'BU KONU BİZİ DAHA UZUN BİR SÜRE MEŞGUL EDECEK'
Partisi CDU'nun Pazartesi sabahları yapılan haftalık toplantısında Almanya Başbakanı Merkel'in ayrıca, "Bu konu bizi daha uzun bir süre meşgul edecek" diye vurguladığı da belirtildi. 2015 yılında Avrupa'da yaşanan yoğun Suriyeli sığınmacı göçünde de Merkel Doğu ve Güney Avrupa ülkelerinde biriken sığınmacıların bir insanlık dramı yaşamasını engellemek amacıyla insani sebeplerle Almanya'nın kapılarını açması kararını vermiş, bu göçle başedileceğini vurgulamış, bu kararı nedeniyle daha sonra hem partisi hem de özellikle aşırı sağcı ve popülist çevrelerin hedefi haline gelmişti.
Yaşanan yoğun tartışmalar üzerine Merkel partisinin genel başkanlığı görevini devretmek zorunda kalmış, bu adım da bu sene 26 Eylül'de yapılacak seçimlerde Merkel'in 16 yıllık başbakanlık döneminden sonra bir daha aday olmaması kararında rol oynamıştı. Dolayısıyla Merkel ve sığınmacı politikası Almanya'da önemli bir kırılma noktası olarak görülüyor.
LASCHET: ÖNCE KADINLARI AFGANİSTAN'DAN ÇIKARMALI
Almanya’da 26 Eylül’de düzenlenecek Federal Meclis seçimlerinde Hristiyan Birlik'in başbakan adayı, CDU'lu Armin Laschet ise yapılan kurtarma operasyonunda özellikle kadınlara öncelik verilmesi gerektiğini savundu. Laschet'in, tehdit altında olan kadınları, kadın avukatları, kadın belediye başkanları ve öğretmenleri ülkeden çıkarmak gerektiğini de savunduğu, nitekim Taliban'ın ilk kurbanlarının bu kadınlar olacağına işaret ettiği belirtildi. Laschet'in Afganistan'da yaşananlar için de "Tartışmasız Batı'nın en kötü mağlubiyetlerinden biri ifadesini kullandığı" da haber verildi.