Annesinin çuvaldan diktiği giysilerden Hamas liderliğine: Yahudi tarihi uzmanı, roman yazarı, 7 Ekim saldırısının mimarı
Artı Gerçek - Hamas'ın 7 Ekim 2023 saldırılarını fırsat bilip Gazze Savaşı'na girişip Lübnan'ı ekleyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Hamas, Hizbullah liderleri, İran Devrim Muhafızları komutanlarına yönelik suikast zincirinin son halkası Yahya Sinvar oldu. İsrail'in 31 Temmuz 2024'te İran'ın başkenti Tahran'da suikast düzenlediği Hamas siyasi lideri İsmail Haniye'nin yerine seçilen Gazze'deki lider Yahya Sinvar'ı da öldürmesi, Netanyahu'nun İsrail tarihine geçip Ortadoğu'yu yeniden şekillendirme emellerini pekiştirdi. Direniş üst üste ağır darbeler alırken, İran, İsrail'le açık savaşa çekilme riskiyle karşı karşıya kaldı.
HAN YUNUS KENTİNDE BİR MÜLTECİ KAMPINDA DOĞDU
Gazze Savaşı'nı tetikleyen İsrail'de 1200 kişinin öldürüldüğü, 251 kişinin rehin alındığı Aksa Tufanı Operasyonu'nun mimarı, İhvan uzantısı Hamas'ın şahini olarak değerlendirilen Yahya Sinvar (62), 29 Ekim 1962'de Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir mülteci kampında doğdu. Sinvar, uzun süre İsrail işgali altında kalan Gazze'deki çocukluğundan bahsederken, annesinin boş BM gıda yardımı çuvallarından kendilerine giysi diktiğini anlatırdı.
ARAP DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ ALDI
Gazze İslam Üniversitesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı eğitimi alan Sinvar, 1980'lerde kuruluşundan kısa süre sonra Hamas'a üye oldu ve örgütün tarihi Filistin'de bir İslam devleti kurmayı amaçlayan ve İsrail'in varlığına karşı çıkan radikal İslamcı ideolojisini benimsedi.
İSRAİL İŞBİRLİKÇİSİ FİLİSTİNLİLERE ACIMASIZLIĞIYLA TANINDI
Sinvar, yetişkin hayatının yarısını İsrail hapishanelerinde geçirdi. 1982 ve 85'te İsrail'de iki kez hapis yattıktan sonra İsrail gizli servisiyle işbirliği yapmakla suçlanan Filistinlileri takip eden, işkence eden, öldüren El Mecid güvenlik aygıtının başına geçti. Acımasız bir uygulayıcı ve İsrail'in amansız bir düşmanı olarak ün kazandı. 1988'de 2 İsrail askeri ile İsrail işbirlikçisi 4 Filistinliyi öldürmekten İsrail tarafından yakalanıp hapse atıldı.
KAÇIRILAN İSRAİLLİ ASKER GİLAT ŞALİT'LE TAKAS MESELESİ
Sinvar, Hamas'ın kaçırdığı İsrailli asker Gilat Şalit'in serbest bırakılması karşılığı defalarca müebbet hapse çarptırılmış en önemli Filistinli esirlerin özgürlüğüne kavuşması için bizzat müdahil olduğu ve sonunda kızağa çekildiği müzakereler sonucu 1026 Filistinli esirle birlikte 2011'de serbest kaldı.
İsrail istihbaratıyla işbirliği yapan hapishane diş doktoru Yuval Bitton, Sinvar'ı tedavi ederken, Filistinli esirlerin serbest bırakılması için koz olarak Şalit kaçırıldığında İsrail'in Gazze'ye girerek yüzlerce Hamas savaşçısı ve binlerce sivili öldürmesi üzerinden Hamas stratejisinin nafileliğini sorguladığını anlattı. "Söyle bana, 100 esiri serbest bıraktırmak için 10 bin masum insanın ölmesine değer mi" diye sorduğunda "100 bine bile değer" yanıtını aldığını aktardı.
'ONU İSRAİL HAPİSHANELERİNDE GEÇİRDİĞİ 22 YIL ŞEKİLLENDİRDİ'
Reuters'ın konuştuğu Sinvar'ı tanıyan 6 kişi, onun kararlılığının Gazze'deki mülteci kamplarında geçirdiği yoksul çocukluk ve 1948 Arap-İsrail savaşı sonrası kaçmadan önce "ailesinin evi" olan Aşkelon kasabası dahil İsrail'de gözaltında geçirdiği 22 yıl tarafından şekillendirildiğini söyledi. Tüm kaynaklar, esir takası meselesinin Sinvar için çok kişisel olduğu, onun İsrail'de tutulan tüm Filistinli esirleri serbest bırakmaya yemin ettiğinde sözbirliği etti.
İBRANİCE ÖĞRENDİ, İSRAİL AÇIK ÜNİVERSİTESİ'NE YAZILDI
Üst düzey Hamas yetkilisi Gazi Hamad'a göre Sinvar'ın hapiste geçirdiği süre dönüştürücü oldu ve liderlik niteliklerini şekillendirdi. İbranice öğrenip İsrail haberlerini kapsamlı şekilde inceleyen, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet şeflerinin İbranice otobiyografilerini titizlikle Arapçaya çevirip terörle mücadele taktiklerini öğrenmeleri için diğer esirlerle paylaşan Sinvar'ın 1995'ten başlayarak 7 yıl boyunca İsrail Açık Üniversitesi'nde kaydolduğu 15 ders arasında Birinci Tapınak, İkinci Tapınak ve Hahamlık dönemlerindeki Yahudilerin tarihi, Holokost, Siyonizm, İsrail demokrasisi, kamu yönetimi vardı. Dolayısıyla kendisinden "Yahudi halkı tarihi konusunda uzman" diye söz eden Sinvar, hapishanede beyninde çıkan tümörden İsrailli doktorlar tarafından kurtarıldı.
'DİKEN İLE KARANFİL' İSİMLİ ROMANI ÇEVRİMİÇİ OLARAK ULAŞILABİLİR
İsrailli gardiyanlar, Sinvar'ın hücresinde yaptıkları bir aramada, 2004'ün sonunda tamamladığı el yazısıyla yazılmış bir romana el koydu. "Diken ile Karanfil" isimli roman, onun hayatını ve Filistin direnişini yansıtıyordu. 1967 Arap-İsrail savaşı sırasında İsrail işgali altında hayatını sürdüren dindar bir Gazzeli çocuk olan Ahmed etrafında dönen ve İsrailli askerlerin Filistinlilerin evlerini "avının kemiklerini kıran bir canavar gibi" yıktığı sahneler içeren romanın en az bir kopyası dışarıya kaçırıldı. Hatta The New York Times, çevrimiçi bir kütüphanede romanın daktilo edilmiş PDF'sini buldu.
ŞİN BET AJANI BİLE ONDAN ETKİLENDİ
Sinvar'ı 180 saat boyunca hapiste sorgulayan Şin Bet yetkilisi Michael Koubi, onun korkutma ve emir verme yeteneğiyle öne çıktığını söyledi. Koubi bir keresinde neden evli olmadığını sorduğunda "Hamas benim karım, Hamas benim çocuğum. Hamas benim için her şey" yanıtını veren Sinvar, 2011'de hapisten çıktıktan sonra evlendi ve üç çocuk yaptı.
'İSRAİL, FİLİSTİN'İ MÜZAKERELERLE DEĞİL, ZORLA TERK EDECEK'
Sokak kahramanı haline gelip Hamas'ın savunma bakanlığından 2017'de Gazze'deki liderliğine kadar yükselen Sinvar için silahlı mücadele, Filistin ulusu ve devletinin yaratılmasını zorlamanın tek yoluydu. 1991-95 arasında Aşkelon'da Sinvar'la birlikte hapsedilen eski Lübnanlı komünist militan Nebih Avadah, onun İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki 1993 Oslo barış anlaşmalarını "felaket" ve "İsrail hilesi" olarak gördüğünü, İsrail'in Filistin topraklarını "müzakerelerle değil, zorla terk edeceğini" söylediğini aktardı.
'İSRAİL'E ULUSLARARASI DESTEK, BİZİ SAVAŞA MECBUR BIRAKTI'
Arap ve Filistinli yetkililer tarafından Hamas'ın stratejisi ve askeri gücünün beyni olarak görülen Sinvar, 2012'de ziyaret ettiği İran ile güçlü bağlar kurdu. Yine de 2021'de verdiği bir röportajda "Savaş istemiyoruz. İnsanların canını alıyor. Halkımız barışı hak ediyor" dedi. "Filistin, siyasi mücadeleyi, barışçı direnişi tercih ettiğinde, uluslararası toplumun muazzam devlet ve askeri güce sahip işgalci gücün Filistin halkını katletmesine izin verdiğini, bu yüzden Filistin halkını savunmak zorunda kaldıklarını, bu uğurda asla beyaz bayrak çekmeyeceklerini" söyledi.
BİR YIL ÖNCE 7 EKİM 2023 SALDIRILARININ İŞARETİNİ VERDİ
7 Ekim 2023'ten bir yıl önce yaptığı bir konuşmada, İsrail'e savaşçı ve roket seli göndermekten söz eden Sinvar, ya dünyayı birleştirerek İsrail'in 1967'de işgal ettiği topraklarda bir Filistin devleti kuracak ya da Yahudi ulusunu küresel sahnede tecrit edecek bir savaşa işaret etti. Nitekim Hamas savaşçıları, İsrail'e yönelik böyle bir saldırıyı simüle eden eğitim tatbikatları yapıyordu.
TÜNEL AĞINDA SÜREKLİ HAREKET HALİNDEYDİ
7 Ekim 2023'ten beri kamuoyu önünde görülmeyen ve Gazze'nin altındaki labirent gibi tüneller ağında faaliyet gösteren Sinvar, 42 bin 500 Filistinliyle birlikte yardımcısı Muhammed Deyf ve diğer üst düzey Hamas liderlerinin öldürüldüğü İsrail saldırılarından sağ kurtuldu. Üç Hamas yetkilisine ve bir bölge yetkilisine göre Sinvar gizlilik içinde hareket ediyor, sürekli hareket halinde olmaya dikkat ediyor ve dijital olmayan iletişim yolları için güvenilir haberciler kullanıyordu.
MÜZAKERELERE GİZLİ BİR HABERCİ ZİNCİRİYLE YANIT GÖNDERDİ
Hamas kaynaklarına göre Katar ve Mısır arabuluculuğunda aylarca süren ve başarısızlığa uğrayan esir takası-ateşkes müzakerelerinde tek karar verici Sinvar'dı. Müzakereciler, ondan gizli bir haberci zinciri aracılığıyla filtrelenen yanıtların gelmesini günlerce bekledi.
AŞKELON HAPİSHANESİNDEYKEN: KENDİ TOPRAKLARIMDAYIM, ÜLKEMDE ÖZGÜRÜM
Avadah, "inatçı ve dogmatik" diye nitelediği, ama İslamcı olmayan Filistinli esirleri de "kapsayıcı" davrandığını söylediği Sinvar'ın birlikte hapis yattıkları Aşkelon'un "ata yurdu" olduğunu sık sık yad ettiğini anlattı. Hapishane avlusunda masa tenisi oynarken genellikle çıplak ayak olan Sinvar, ayaklarının Filistin topraklarına değmesini istediğini belirtirdi: "Sinvar bize sık sık şöyle derdi: 'Ben hapishanede değilim; kendi topraklarımdayım. Burada, memleketimde özgürüm.'" (Reuters, Dış Haberler)