'Barzani kurtarıcı olarak dönebilir'
Mesud Barzani, Iraklı Kürtleri bağımsızlığa götürmeyi vaat etti, başkanlık koltuğundan oldu. Barzani “çalkantılı süreç”ten arka plana çekilerek taktik mi uyguluyor? Uzmanlara sorduk.
Burhan EKİNCİ
ARTI GERÇEK- Iraklı Kürtlerin 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu sonrası beklenti bölgenin devletleşme sürecine girmesiydi. Ancak bölgede gelişmeler aniden değişti. Irak ordusu İran yanlısı Haşd-i Şabi milisleriyle Kürt bölgesine saldırı düzenleyerek tartışmalı bölgelerde hakimiyet sağladı. Bu, Iraklı Kürtler için büyük hezimetti. Gelişmeler Irak Kürdistan Bölgesel Başkanı Mesud Barzani’nin de istifasını getirdi. Uzmanlara göre, Barzani’nin istifası taktik değil. İstifa etmesine rağmen Barzani’nin Kürt siyasetindeki faktörünün devam edeceği belirtiliyor. Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Serhat Erkmen’e göre, Barzani’nin "bir kurtarıcı olarak geri dönüşü" ihtimali her zaman var.
Iraklı Kürtler, 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yaptı ve sandığa gidenlerin yüzde 92’si "evet" dedi. Bölgede bağımsız devletin ilan edilip edilmeyeceği tartışılırken, aniden dengeler değişti. Türkiye, İran ve Irak üçlüsü referandum öncesi ve sonrasında bağımsızlığa sert tepkisini sürdürdü. Üç devlet arasındaki diplomasi trafiği referandum sonrasında hızlandı. Tahirler 16 Ekim’i gösterirken, Irak ordusu İran yanlısı Haşd-i Şabi milisleri başta Kerkük olmak üzere, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin 2014 yılında denetimine aldığı kentlere saldırlar düzenledi. Peşmerge birlikleri çatışmadan Kerkük’ten çekildi, Irak birlikleri kentti ele geçirdi. Daha sonra diğer tartışmalı bölgeler de Irak ordusunun denetimine girdi. Peşmerge 2014 öncesi sınırlarına kadar çekildi. Bir diğer tartışmalı bölge Maxmur’da ise KDP Peşmergeleri ile Irak birlikleri arasında çatışmalar yaşandı. ABD devreye girdi, taraflar Musul’da birkaç gün önce buluştu, ateşkes kararı aldı.
Bölgede 1 Kasım’da başkanlık seçimleri yapılacaktı. Seçimler sekiz ay sonrasına uzatıldı. Bu süreçte en çok merak edilen ise Irak Kürdistan Bölgesel Başkanı Mesud Barzani’nin tutumuydu. Barzani, 29 Ekim’de Kürdistan Parlamentosu'na mektup gönderdi, başkanlık süresinin tekrar uzatılmasını istemediğini, 1 Kasım itibariyle görevi bırakacağını açıkladı.
Bölgede 16 Ekim’de başlayan Irak saldırıları sonrası kameraların karşısına çıkmayan sadece yazılı açıklamalarla yetinen Barzani, aynı gün televizyonların karşısına da çıktı, istifa açıklamasında Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Peşmergelerini Kerkük’ten çekildikleri için "ihanet"le suçladı, ABD’yi eleştirdi. Barzani, siyasetten çekilmeyeceğini, hayatına bir peşmerge olarak devam edeceğine de özellikle vurgu yaptı.
Peki Barzani’nin istifası ne anlama geliyor? Iraklı Kürtlerin silahlı ve siyasi mücadelesinde bir figür olan Barzani bölgenin geçtiği "çalkantılı süreç"te geri çekilerek bir taktik mi uyguluyor?
"BARZANİ’NİN İSTİFASI TAKTİK DEĞİL"
Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen, Barzani’nin istifa ederek taktik uyguladığı kanısında değil. Artı Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Erkmen "Barzani Irak Kürtleri arasında siyasi faktör olarak duruyor. İstifa ederek taktik uyguladığını, yarın tekrar geri dönmek için bu adımı attığını sanmıyorum" diyor.
O’na göre, Mesud Barzani, tepkilere rağmen 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gittiği için hem bölge devletlerin hem de uluslar arası güçlerin baskısını yaşadı. Serhat Erkmen "ABD ve bölge ülkelerinin Mesud Barzani’yi istemedikleri açık. Buna rağmen, ilelebet demiyorum ama bir süreliğine Barzani’nin ön planda olmaması onlar açısından da avantaj" ifadelerini kullanıyor.
Erbil’deki Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Arzu Yılmaz da Barzani’nin istifasının taktik olmadığı düşüncesinde. Artı Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, Mesud Barzani’nin referandumu öncesi yaptığı "Kendisi ve ailesinden başka birinin başkanlık için aday olmayacağı" açıklamasını hatırlatıyor. Arzu Yılmaz, bölgede referandum sonrası her şey yoluna gitmiş olsaydı bile Barzani’nin başkanlığa aday olmayacağını belirtiyor.
"Elbette referandum sonrası yaşanan hezimetin istifa ile ilişkisi var" diyen akademisyen Yılmaz, şöyle diyor:
"Şüphesiz bu hezimete en son tahlilde Talabani ailesinin 'ihaneti' büyük ölçüde neden olmuşsa da, bu işin siyasi sorumluluğu Barzani’ye ait. Hezimetin siyasal sorumluluğu Barzani omuzlarında. Bundan dolayı başkanlıktan feragat etmek aynı zamanda bu siyasi sorumluluk gereğini yerine getirmektir."
Akademisyen Yılmaz, Barzani’nin istifa açıklamasında siyasetten çekilmeyeceği açıklamasına da dikkat çekiyor:
"Barzani, başkanlık görevi sürecinde politik hedefi için siyasi, diplomatik olarak bir yol belirledi. İstifa açıklamasında ise Peşmerge kimliğine vurgu yaptı. Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra politik hedefine ulaşmak için silahlı mücadeleyi de siyasi ve diplomatik mücadele kadar gözeteceği göz önünde bulunduracak."
"BARZANİ KURTARICI OLARAK DÖNEBİLİR"
Peki Mesud Barzani’nin yeniden geri dönüşü mümkün mü? Doç. Dr. Serhat Erkmen, Barzani ailesinin tarihinde geri adım atmaların daha önce de yaşandığını hatırlatıyor.
Erkmen, "Tekrar güçlü bir şekilde siyaset sahnesine geri döndüler" sözleriyle duruma dikkat çekerek, şöyle diyor:
"Unutmamak gerekir ki Barzani ailesi ciddi tabanı olan bir aile. Mesud Barzani, istifa edip geri adım atmasıyla gücünü kaybedecek demek doğru değil. Önümüzdeki sekiz ay içinde sorunlar çözülmezse, Mesud Barzani yeniden bir kurtarıcı olarak karşımıza çıkabilir. Bölge önümüzdeki sekiz aylık süre içinde siyasi ve ekonomik olarak sorunlara gerçekten çözüm bulamazsa, o zaman belki de, ‘Mesud Barzani yokluğunda bölge daha da parçalandı. O, Kürtleri bir arada tutan bir figürdü, O’na ihtiyacımız var’ denilecek. Barzani’nin tekrardan siyaset sahnesine dönüşü senaryosunu atlamamak lazım."
OĞUL-YEĞEN MÜCADELESİ Mİ?
Peki bölgeyi neler bekliyor? Özellikle KDP ve KYB’de parti içi mücadele olduğu ortada. Mesud Barzani’nin istifası sonrası Iraklı Kürtlere yeni süreçte kimin liderlik edeceği tartışmaları alevlenmiş durumda. Yeni süreç için KDP’de en çok konuşulan isim Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesud Barzani’nin damadı ve yeğeni Neçirwan Barzani. Bir diğer isim Mesud Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani. Oğul ve yeğen arasında siyasi güç mücadelesi biliniyor. Neçirwan Barzani, özellikle Türkiye ile kurduğu iyi ilişkiler, İran ve Bağdat ile diyalog yolunu seçme isteğiyle diplomatik nüfuzunu koruyor. Bölge devletlerin Neçirwan Barzani’den yana oldukları iddia ediliyor.
Mesrur Barzani ise istihbarat örgütü Paristin’in başında olan etkili konumdaki bir isim. Ayrıca Kürdistan Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı gibi çok önemli bir görevi yürütüyor. Babası gibi bağımsızlıktan yana olduğu biliniyor.
KYB’DE OĞULLAR MÜCADELESİ Mİ?
Geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Celal Talabani’nin partisi KYB’de de siyasi mücadele yaşanıyor. Oğullar Pavel ve Kubat Talabini arasındaki güç mücadelesi öne çıkıyor. Pavel Talabani, bağımsızlık referandumunu zamansız bulmakla, Bağdat ve Tahran ile diyalog yanlısı olmakla biliniyor. Ama 16 Ekim'den sonra İran ve Irak ile anlaşarak Peşmergeleri Kerkük’ten çektiği iddiasıyla "ihanet" etmekle suçlanan bir isim haline geldi. Kubat Talabi, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Yardımcı.
Partide etkili olan bir diğer isim Kosret Resul. Gücünü peşmergeden alan Resul, referandum sürecinde Barzani ile ortak hareket etti. Parti içinde Talabani ailesi ile açık gerilim yaşadığı biliniyor.
Bölgenin üçüncü gücü Değişim Hareketi Goran’ın ne kadar etkili olacağı ise henüz belirsiz. Çıkışında ciddi bir sinerji yaratan hareket, efsanevi liderleri Noşirvan Mustafa’nın hayatını kaybetmesinin ardından pek varlık gösteremedi.
"YENİ OLUŞUMLAR ORTAYA ÇIKABİLİR"
Bölgede referandum sonrası ciddi bir krizin yaşandığı ortada.
Ortadoğu uzmanı Serhat Erkmen’e göre, bölge adil ve şeffaf olmadan, halkın iradesini sandığa dönüştürmeden yaşadığı krizi atlatamaz.
Erkmen "Bölgede sekiz aylık sürece baktığımızda ciddi bir siyasi güç mücadelesi yaşanacağını söylemek mümkün. Bu güç mücadelesi sadece KDP, KYB ve Goran arasında olmayacaktır, tüm partiler arasında yaşanacaktır. Bölgede yeni oluşumlar karşımıza çıkabilir. Öngöremediğimiz bir takım siyasi oluşumlar da ortaya çıkabilir" diyor.
"GELİŞMELERİ KESTİRMEK ZOR"
Serhat Erkmen’e göre bölgede iki seçenek var. Bölge, ya gerçekten sorunlara çözüm bulmak için, siyasal partiler açık ve demokratik siyasi güç mücadelesine girer ya da KDP ile KYB mücadeleye girip bölge kutuplaşır.
Erkmen hangi seçeneğin yaşanacağını şimdiden kestirmenin zor olduğunu belirterek, "Şuan kimse bilmiyor. Denklemler değişiyor. Bir ay sonrasını öngörecek durumda bile değiliz" ifadelerini kullanıyor.
Bölgede yaşanan sıcak gelişmeler ve dengelerin her an değişebiliyor olması, yeni bir hükümet kurulur mu, siyasi partiler uzlaşmaya gider mi, yaşanan krize kimin, nasıl çözüm bulacağını şimdiden kestirmek oldukça zor. Ancak gelinen aşamada ABD’nin yeni süreçle ilgili onayını olmadan, bölge devletleriyle yeniden diyalog kurulmadan krizin atlatılmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Irak Kürdistan Bölgesi’nde Mesud Barzani’den sonra ibrenin ise daha çok diyalog yanlısı olarak tanıtılan bölge devletleri ve ABD’nin de isteği olduğu iddia edilen Neçirwan Barzani’den yana olduğu öne sürülüyor.