Joe Biden'ın oğlunun Ukraynalı oligarklardan rüşvet aldığı iddiaları doğru çıktı

Joe Biden'ın oğlunun Ukraynalı oligarklardan rüşvet aldığı iddiaları doğru çıktı
ABD'de son seçimlere damga vuran Başkan Biden'ın oğlu Hunter'ın Ukraynalı oligarklardan rüşvet aldığını gösteren e-mailler gerçek çıktı. ABD istihbaratı 'Rus dezenformasyonu' demişti.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de, daha başkan yardımcılığı yaptığı dönemde, oğlu Hunter Biden'ın Ukraynalı enerji firması ile ilişkilerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcıyı kovmaları için Ukrayna'ya baskı yaptığı iddiasını doğrulayan veriler ortaya çıktı.

New York Post'un ele geçirdiği ve Hunter Biden'a ait olduğu iddia edilen e-maillerde Joe Biden'ın başkan yardımcısı olduğu dönemde, oğlu Hunter Biden'ın Ukraynalı enerji şirketi Burisma ile ilişkisi ortaya çıktı. Buna göre, Hunter Biden'ın aylık 50 bin dolar maaşla yönetim kurulu üyesi olduğu Burisma'nın yönetim kurulunda bulunan Vadym Pozharskyi'nin Mayıs 2014'teki bir e-mailinde Hunter Biden'a "Etkinizi şirketimizin yararına nasıl kullanabilirsiniz?" diye yazdı.

Hunter Biden ise buna yanıt olarak o an Katar'da olduğunu belirtti ve "Burisma'ya yönelik resmi bir suçlama var mı?" sorusunu yöneltti. Aynı gün içinde Burisma bir duyuru yaparak Hunter Biden'ı da yönetim kurullarına aldıklarını açıkladı.
Pozharskyi, 17 Nisan 2015'te Hunter Biden'a gönderdiği mailde, "Sevgili Hunter, beni Washington'a davet ettiğin, babanla tanıştırdığın ve onunla vakit geçirme fırsatı tanıdığın için teşekkür ederim." ifadelerini kullandığı görüldü.

HABER 'RUS DEZENFORMASYONU' İLAN EDİLMİŞTİ

ABD istihbaratı haberleri "Rus dezenformasyonu" ilan etmiş, Twitter haberin paylaşımını engellemişti. Ortaya çıkan maillere "Rus dezenformasyonu" diyen New York Times şimdi maillerin gerçek olduğunu doğrulayan bir haber yaptı.

Haberi ilk yayınlayan New York Post bu konuyla ilgili New York Times'ın tutumuna dair bir yazı yazdı.

"JOE BIDEN BAŞKAN OLDUĞUNA GÖRE NEW YORK TIMES İTİRAF EDEBİLİR: HUNTER'IN DİZÜSTÜ BİLGİSAYARI GERÇEK" başlıklı yazı şöyle:

New York Times, bir yıldan fazla bir süre sonra, Hunter Biden'ın ticari sorunlarının yazmaya değer bir hikaye olduğuna karar verdi. Ardından, Hunter'ın dizüstü bilgisayarının ona ait olduğunu yazdı.

New York Times haberinde güvenilir kişilerin, "savcıların soruşturma kapsamında Hunter Biden ile Archer arasındaki yazışmaları ve yine Hunter Biden'ın diğer iş insanlarıyla Burisma hakkındaki yazışmalarını ayırca diğer yabancı ticari faaliyetlerinin e-postalarını incelediklerini" söylediğini yazdı. NYT, bahsi geçen e-postalara, Hunter Biden tarafından Delaware'deki bir tamirhaneye bırakılan bir dizüstü bilgisayardan gelmiş gibi görünen bir önbellek dosyadan ulaştıklarını yazdı. NYT ,"ayrıca bu önbellekteki e-postaların, diğerlerinin kimliğinin, soruşturma kapsamındaki güvenilir kişilerce doğrulandı." dedi.

Kimliği doğrulandı!!! gerçekten mi. Demek istiyorsunuz ki, bir gazete bir konu hakkında gerçekten haber yaptığında, kısacası Joe Biden'ın haberlerini aklamaya çalışmadığında, bunun gerçek olduğunu keşfetti.

Ama burada da bitmiyor: Ekim 2020'de NYT, Joe Biden ile Hunter'ın yönetim kurulu üyesi olduğu Ukraynalı gaz şirketi Burisma'dan bir yetkiliyle toplantı yaptıklarından da şüphelendi ve Biden'ın bir kampanya sözcüsüne sordu. Sözcü "Joe Biden'ın resmi programlarının bu iki adam arasında bir görüşmeyi göstermediğini söyledi" diye yazdı.

NEW YORK TIMES SONUNDA KABUL ETTİ

Çarşamba gecesi yayınlanan NYT'nin en son haberinde, önce olmadı dediği bu toplantının büyük olasılıkla gerçekleştiği yazıldı. Yani Biden, söz konusu yemeğe katılmıştı.

New York Post, NYT'nin toplantının doğru olduğunu kabul etmesini ise "birinin lafını çarpıtmanın nasıl işe yaradığını görmek gülünç" diye yazdı.

New Tork Post, NYT'yi eleştiren yayısında şöyle devam ediyor:

2020 başkanlık yarışının sıcağında NYT, bilgilerin "iddia edildiğini" söyleyerek ve - hiçbir kanıt olmaksızın - bunun Rus dezenformasyonu olduğunu iddia eden eski Demokrat yetkililerin bir mektubundan alıntı yaparak dizüstü bilgisayar hakkında şüphe yaratma şansını kaçırmadı. Eylül 2021 gibi kısa bir süre önce dizüstü bilgisayarının "asılsız" olduğunu yazdı.

Neden asılsızdı? Tabii ki, kasıtlı cehalet ve NYT'nin merak eksikliği yüzünden. Oysa Hunter'ın iş ortağı Tony Bobulinski, New York Post'un haberlerinden hemen sonra adını taşıyan e-postaların doğru olduğunu kabul etti. Bidenlar bile doğru olduğunu inkar etmedi! Sadece medyanın yardımıyla bunun kirli bir oyun olduğunu söyleyerek haberin yönünü değiştirdiler. Çoğunlukla da basın bunu görmezden geldi.

Şimdi 2020 seçimlerinin üzerinden 16 ay geçti, Joe Biden güvende, Beyaz Saray'da. NYT sonunda Biden'ın kampanyasına su taşımak yerine bu konuları haber yapmaya karar verdi. Hunter Biden'ın ticari çıkarlarları için babası Joe Biden'ın siyasi statüsünden yararlandığını şimdi görüyorlar. Belki de artık bu incelemeye değer bir konudur.

Ancak NYT'nin dizüstü bilgisayarın nasıl Hunter'a ait olduğunu doğruladığını söylemiyor.

Dosyaları tam olarak nasıl aldıklarını ve nereden geldiklerini ayrıntılı olarak anlatan New York Post'un haberinin aksine, NYT haberini anonim kaynaklara dayandırıyor. Oysa 2020 sonbaharından bu yana hiçbir gerçek değişmedi. En başından beri New York Times, dizüstü bilgisayarın gerçek olduğunu biliyordu. Sadece söylemek istemediler.

NYT kısaca, "180 derece dönmemizde asla utanılacak bir şey yok. Özür dileriz şimdi 'doğruluk kontrolü' yapıp yazdığımız için! Üzgünüz, kendimizi aptal yerine koyup bunun yazılacak bir hikaye olmadığını iddia eden bir yazı yazdık" diyor.

Yani NYT böyle düşünecek kadar aptaldı!

"NEW YORK POST OKURLARI 2020'DEN BERİ GERÇEĞİ BİLİYOR"

Twitter, bizi (New York Post) sahte olmayan materyalleri yayınladığımız halde "sahte materyaller" kullandığımızı iddia ederek yasaklamıştı. Şirketin CEO'su şimid özür diledi. Ancak bu noktaya gelene kadar istediklerini başardılar. Tercih ettikleri adayı kötü göstermekten kaçınmak için haberlerimiz hakkında yeterince şüphe uyandırdılar.

New York Times okurları, ancak Mart 2022'de Hunter Biden'ın Avrupa ve Asya'da iş anlaşmaları yürüttüğünü ve bunu yapmak için babasının başkan yardımcısı pozisyonundan yararlanmış olabileceğini keşfetti. Hunter, ayrıca hükümete uygun şekilde kayıt yaptırmamış veya tüm gelirini beyan etmemiş de olabilir. Bunlar bir başkan adayının ailesiyle ilgili tüm meşru olması gereken tartışma konuları, değil miydi?

New York Post okuyucuları bu gerçekleri Ekim 2020'den beri biliyor.

NE OLMUŞTU?

Pozharskyi'nin 2015'teki mailinden yaklaşık 8 ay sonra, o dönem başkan yardımcısı olan Biden'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko ve Başbakanı Arseniy Yatsenyuk'a, Başsavcı Viktor Shokin'i görevden alması için baskı yaptığı belirtildi.

Biden bu baskıyı 2018'de yaptığı bir konuşmada kendisi de kabul etmiş ve "Onlara bakıp, 6 saatleri olduklarını söyledim. Başsavcıyı kovmazlarsa bizim onlara yardımları geri çekeceğimizi belirttim." demişti.

Joe Biden, ABD'nin Shokin'in kovulmasını yolsuzluk şüphesi nedeniyle istediğini iddia etse de Shokin, Mart 2016'da kovulduğu zaman Burisma'ya soruşturmak için özel planları olduğunu söyledi.

MAİLLERİN BULUNDUĞU BİLGİSAYAR TAMİRCİYE BIRAKILDIKTAN SONRA GERİ ALINMADI

Joe Biden, Hunter Biden ve Burisma ile ilgili sorulara sürekli "Ben hiçbir zaman oğlumla deniz aşırı iş anlaşmaları hakkında konuşmadım." yanıtını veriyordu.

Söz konusu maillerin ortaya çıktığı bilgisayarın Nisan 2019'da Biden'ın da memleketi olan Delaware'deki bir bilgisayar tamircisine bırakıldığı aktarıldı.

Bilgisayar tamircisinin sahibi ise bilgisayarı kendisine sudan dolayı hasar gördüğü için bir kişinin bıraktığını ve bir daha bu kişinin gelmediğini kaydetti.

Bu kişinin Hunter Biden olup olmadığından emin olamadığını belirten tamirci, bilgisayarın üzerinde Joe Biden'ın yaşamını yitiren oğlu Beau Biden adına kurulan vakfın etiketi olduğunu söyledi.

Söz konusu bilgisayarı aralık ayında FBI'a teslim ettiğini belirten tamirci, teslimattan önce bilgisayarın içindeki bilgileri kopyalayarak, bunu Donald Trump'ın avukatı Rudy Giuliani'nin avukatı Robert Costello'ya verdiğini aktardı.

BURISMA OLAYI TRUMP'I AZLİN EŞİĞİNE GETİRMİŞTİ

Eylül 2019'da adı açıklanmayan bir "muhbir" tarafından yazılan raporda, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Demokrat rakibi Joe Biden ve oğluna yönelik Ukrayna'da soruşturma yapılması için 2019 Temmuz ayındaki telefon görüşmesinde

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e baskı yaptığı belirtilmişti.

Bunun üzerine Temsilcilier Meclisi, Trump hakkında azil soruşturması açmıştı. Yaklaşık 5 aylık süreçte Temsilciler Meclisinde aralık ayında iki azil maddesiyle suçlanan Trump, 5 Şubat günü Senatoda yapılan oylama sonucunda her iki suçlamadan da aklanmıştı.

Öne Çıkanlar