BM de 'tek adam Türkiye'ye zarar verir' dedi
BM uzmanları ortak bir bildiri yayınlayarak, Türkiye'deki hak ihlallerini sıraladı ve 'tek adam' rejiminin bu ihlalleri arttıracağı uyarısında bulundu.
DÜNYA- Referanduma günler kala Birleşmiş Milletler uzmanları ortak bir bildiri yayınlayarak Türkiye'nin 'tek adam' rejimine doğru kaydığını ve bunun mevcut insan hakları ihlallerini daha da kötüleştireceğini duyurdu.
Mevcut uygulamalar nedeniyle yüzbinlerce kişinin işini kaybettiğini, eğitim hakkının kısıtlandığını, kapatılan medya organları nedeniyle medya özgürlüklerinin darbe aldığını belirten BM yetkilileri, 16 Nisan referandumunda oylanan anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde ihlallerin daha da derinleşebileceği uyarısında bulundu.
Cumhuriyet gazetesinden Duygu Güvenç'in haberine göre, BM Cenevre ofisinde Aşırı yoksulluk ve İnsan Hakları alanında görev yapan Philip Alston, Düşünce ve İfade Özgürlüğünün Geliştirilmesi ve Korunması’ndan sorumlu David Kaye, Barışçıl Örgütlenme ve Gösteri Hakları’ndan sorumlu Maina Barry ile Eğitim Hakkı’ndan sorumlu raportör Koumbou Boly bir deklarasyon yayınlayarak AKP hükümetinin yaptığı ihlallere dikkat çekti.
Referandumdan güçlendirilmiş bir Cumhurbaşkanlığı çıkması halinde, ihlallerin başlıca uygulama kaynağı olan OHAL'in sürdürülmesi riski bulunduğunu belirten yetkililer, şu ana kadarki ihlalleri maddeler halinde sıraladı. Buna göre:
OHAL, eğitim ve çalışma hakkı haklarının toplu şekilde ihlalinde bir gerekçe olarak kullanılmış ve çok sayıda kamu görevlisini yoksulluğa süreklemiştir. 134 bin kamu görevlisinin, bir örgüte üye olduğu iddiasıyla, tazminat veya telafi hakkı olmaksızın atılması Türkiye’nin uzun dönemli insan hakları yükümlülükleri ile bağdaştırılamaz.
OHAL sürecinde dahi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar ancak temel haklara saygı duyarak ve demokratik bir toplumda genel durumu iyileştirmek için kısıtlanabilir. Ancak onbinlerce kişinin kariyerlerini ve geçim kaynaklarını tahrip eden bu toplu önlemlerin, bu kriterleri sağladığını gösteren tatmin edici bir kriter yoktur.
Eğitim hakkı problemli bir şekilde hedef alınmıştır. Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak çalışan büyük oranda kamu görevlisi işlerinden atılmıştır. Yaklaşık bin kadar okul ve 15 kadar üniversite kararname ile kapatılmıştır. İşten atılan kamu görevlilerinin çoğu sendika üyesidir; ki bunların 10 bini Eğitim-Sen sendikası üyesidir.
MEDYA SUSTURULDU, BİLGİ KAYNAKLARI KURUTULDU
200 kadar medya kurumunun kapatılması sadece binlerce gazeteciyi işsiz bırakmadı aynı zamanda referandum sürecinde bilgilendiren bir tartışmayı da yok etti.
Türkiye vatandaşları 16 Nisan’da, birçok şeyin yanı sıra, Cumhurbaşkanı’na tek başına olağanüstü hal ilan etme ve bu sırada alınacak önlemleri belirleme hakkı veren anayasa değişikliği ile ilgili referandumda oy kullanacak. Temmuz 2016’dan bu yana yayınlanan KHK’lerin düzensiz ve toplu şekilde yapıldığı göz önüne alınırsa, bu yetkilerin ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ihlalleri daha da artıracağına yönelik büyük endişe vardır.