'Dolmabahçe, Yıldız ve Topkapı Sarayı da yanma riskiyle karşı karşıya'
Fransa'nın başkenti Paris'teki 850 yıllık Notre Dame Katedrali'nin 15 Nisan'da çıkan yangında büyük ölçüde tahrip olması, akıllara İstanbul'da bulunan tarihi yapılarla ilgili riskleri de gündeme getirdi. Restorasyon sırasında çıkan yangında çatısının üçte ikisi yanan ve merkez kulesi çöken katedralinkine benzer ahşap bölümlerin Türkiye'de de bulunduğuna dikkat çeken sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, buralarda daha dikkatli olunulması gerektiğini söyledi. Gazete Duvar'dan Şebnem Babat'a konuşan yılmaz "Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve Topkapı Sarayı’nın harem bölümü de böyle bir riskle karşı karşıya, Türkiye bu faciadan ders alacaktır" dedi.
Şebnem Babt'ın Gazete Duvar'da yayımlanan yazısı şöyle:
Gotik mimarinin en önemli örneklerinden biri olan Notre Dame Katedrali, 15 Nisan’da büyük bir yangına sahne oldu. Paris’te Sen Nehri kıyısında bulunan 850 yıllık katedral yaklaşık 8,5 saat yanarak büyük hasar aldı. Restorasyon sırasında çıkan yangında çatısının üçte ikisi yanan ve merkez kulesi çöken katedralin yeniden yapımı için 1 milyar euroyu geçen bir bağış toplandı ve bu paranın artması bekleniyor.
Fransa İçişleri Bakan Yardımcısı Laurent Nunez, yangında katedralin tamamen çökmekten son anda kurtarıldığını belirterek, "Her şey son 15-30 dakika içinde başarıldı" dedi. Uzmanlara göre yangın biraz daha devam etseydi, güney kulesine ulaşan alevler buradaki 13 tonluk Emmanuel çanının düşmesine sebep olacak ve bu tüm yapının çökmesiyle sonuçlanabilecekti.
Daha önce birçok kez restorasyondan geçirilen Notre Dame Katedrali’nin yeniden inşası için şimdi bir uluslararası yarışma planlanıyor. Fransa Başbakanı Edouard Philippe, "Yarışmanın amacı, Notre Dame’a günümüzün tekniklerine ve sorunlarına uygun bir kule kazandırmak. Bu uluslararası yarışma belki de, kuleyi yeniden inşa etmemiz gerekip gerekmediği sorusunu bile sormamızı sağlayacak" açıklamalarını yaparak gündem yarattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise restorasyon sürecinin beş yıl süreceğini söyledi. Ancak Gazete Duvar’ın görüştüğü uzmanlar bu süreninin uzayabileceği görüşünde.
‘RESTORASYON UZUN YILLAR ALIR’
Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, katedralin yeniden inşası sürecinde aslına sadık kalmanın ya da kalmamanın önemli olmadığını, asıl olanın geçmişle tutarlı bir yaklaşım içinde bulunulması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, "Birebir aynısını da yapabilirler; fakat yapmayabilirler de bu kişiden kişiye göre değişebilir. Kimisi daha modern bir görüntü ister. Gereklilikler tartışılmalı" dedi.
Yangının söndürülmesinde bir eksiklik olmadığını belirten Yılmaz, "İyi organize oldular. Binanın daha çok zarar görmesini engellediler" ifadelerini kullandı.
Katedral restorasyonunun Macron’un tahminlerinden daha uzun süreceğini söyleyen Yılmaz, sadece bina restorasyonu değil içeride zarar gören tarihi eserler ve sanat eserlerinin de bulunduğunun altını çizdi. Yılmaz, "Şartlar zorlanırsa belki binayı onarmak 5 yıl sürebilir ama içindeki eserlerin restore edilmesi, mobilyaların yenilenmesi gibi işlemler uzun yıllar alacaktır. Şu an restorasyon için toplanan miktarlar ilerleyen zamanda daha da artacaktır" dedi.
SICAK TAŞLAR, SOĞUK SULAR…
Hasar tespitinin de bu durumda önemli olduğunu belirten Yılmaz, "Görünenden daha büyük zararlar olmuş olabilir. Saatlerce çok yüksek sıcaklıklara maruz kalan taşlara mecburen tazyikli su sıkıldı. Bunun yaratacağı tahribata bakılmalı. Şimdilik vitraylar zarar görmüş değil ancak bina genelinde büyük bir inceleme gerekiyor" diyerek resmi açıklamaların beklenilmesi gerektiğini belirtti.
Yılmaz, yangının restorasyon sırasında çıkmasını da "Korumak adına daha çok zarar vermek de söz konusu olabiliyor. Restorasyon şantiyeleri aslında inşaat şantiyeleridir. Bu şantiyelerde yanıcı-parlayıcı maddeler bulunur. Bunlar kullanılırken çok, çok dikkat gereklidir" sözleriyle değerlendirdi.
‘Yangında bir can kaybı yaşanmamasının teselli olabileceği’ni söyleyen Yılmaz, tüm dünyanın bu olaydan ders çıkarması gerektiğini vurguladı. Notre Dame’daki olayın çok büyük bir farkındalık da yarattığına değinen Yılmaz, "İnsan hayatı hiçbir kültür varlığından daha önemli değildir. Elbette bu yangının sorumlusu varsa cezalandırılacaktır ama süreç esnasında çok soğukkanlıydılar, nasıl davranılması gerektiğini gösterdiler. Yapının etrafından bir farkındalık yarattılar" dedi.
‘DOLMABAHÇE, YILDIZ VE TOPKAPI DA BÖYLE BİR RİSKLE KARŞI KARŞIYA’
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki birçok esere ev sahipliği yapan ve her yıl geniş çaplı restorasyonların yapıldığı Türkiye şu ana dek bu kadar büyük çaplı faciaya sahne olmadı. Ancak Haydarpaşa Garı, Beyazıt Cami ve Kılıçali Paşa Cami’nde çıkan yangınlar hâlâ akıllarda. Sanat tarihçisi Yılmaz da, Türkiye’de ahşap bölümleri bulunan tarihi eserlerle ilgili endişesini dile getirerek buralarda daha dikkatli olunulması gerektiğinden bahsetti ve ekledi: "Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve Topkapı Sarayı’nın harem bölümü de böyle bir riskle karşı karşıya, Türkiye bu faciadan ders alacaktır."
Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde Restorasyon dersi veren Dr. Özlem Çuhadar ise böyle bir yangının bir kere çıkacağını söyleyerek, "Önemli olan felaketten önce gerekli planlamaların bulunması" dedi. Çuhadar, "Felaketlerden sonra önlem almaktansa öncesinde bir takım planlamaların yapılması gerekir. Belki de Fransızlar böyle bir şey beklemiyordu ama bu tarz yapılar için mutlaka tatbikatlar ve planlamalar olmalı. Bunların adım adım projelendirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin de bundan ders alıp Ayasofya, Sultanahmet gibi yapılarda daha çok dikkat etmesini bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Çuhadar, "Restorasyonda ihmal mi var?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Resmi açıklamaların gelmesini beklemek gerek. Her işte dikkatsizlik olur ama bazıları hata kabul etmez. Türkiye’de bunun eğitimi var, planlama var ama önemli olan o insanların bir araya gelebilmesi. Son yıllarda bu konulara daha ciddi yaklaşılıyor ancak istenilen düzeyde olup olmadığı belli değil. Doğru insanların doğru yerlerde görevlendirilmesi gerekiyor." (HABER MERKEZİ)