'Erdoğan AB kapılarını bu referandumla kapattı'

Avrupalı siyasetçiler idamın geri getirilmesi durumunda Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin sonlandırılmasını istedi.

'Erdoğan AB kapılarını bu referandumla kapattı'

DÜNYA- Fransa Elysee Sarayı'ndan yapılan açıklamada Türkiye'de idam cezasının yeniden yürürlüğe konulmasına yönelik bir referandum düzenlenmesinin Avrupa değerlerinin kırılması anlamına geleceğine dikkat çekildi. Açıklamada Türkiye'deki referandum sonuçlarının Türk toplumunun bölündüğünü gösterdiği belirtildi ve şu ifadelere yer verildi: Avrupa Konseyi ile ilişkiler çerçevesindeki değer ve sorumluluklar nedeniyle Türk hükümeti siyasi ve sosyal yaşamın bütün kesimleri ile özgür ve açık bir diyalog yürütmek zorundadır. İdam cezasıyla ilgili bir referandumun organize edilmesi elbette bu değer ve sorumluluklardan kopulduğunu gösterecektir.

'DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİNE DARBE'
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Gianni Pittella, Brüksel'de yaptığı açıklamada Türkiye'deki referandum sonucunu "Demokrasi ve hukuk devletine sert bir darbe" şeklinde nitelendirdi. Türk hükümetinin anayasa değişikliklerini uygulamaya geçirme kararı alması halinde Türkiye ile AB üyelik görüşmelerinin kesilmesi gerektiğini belirten Pittella, "Erdoğan, AB kapılarını bu referandumla kapattı" dedi. Pittella Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi giderek otoriter bir rejime dönüştürdüğünü savundu.

'TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE YENİ BAŞLANGIÇ YAPILMALI'
Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük grup olan muhafazakar Avrupa Halk Partisi'nin (EVP) Başkanı Manfred Weber, Türkiye ile ilişkilerde yeni bir başlangıç yapılmasını istedi. Weber, "Durumu yeniden değerlendirmeli ve buna uygun kararlar almalıyız" diye konuştu. EVP Başkanı, Türkiye'ye terörle mücadele, göç ve ekonomi politikaları ya da öğrenci ve kültür değişim programları gibi konularda ortaklık önerisinde bulunulması gerektiğini belirterek, "Ancak bunun anlamı Türkiye'nin AB üyeliğinin masadan kalkmasıdır" dedi. Weber, Türkiye'de toplumun referandum nedeniyle bölündüğünü, bu gelişmenin endişe verici olduğunu söyleyerek "Türk yönetimi hukuk devleti ve demokrasiden ayrılma çizgisi izleme kararı aldı. Türk vatandaşları az bir farkla da olsa bunu destekliyor. Buna saygı göstermek zorundayız" şeklinde konuştu.

'ÜYELİK MÜZAKERELERİ RESMİ OLARAK BİTSİN'
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin dış politika uzmanı Norbert Röttgen de Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin resmi olarak kesilmesini talep etti. Röttgen, "Avrupa'nın hukuk devleti ve demokrasi gibi temel prensiplerine karşı yönde karar veren bir ülke ile üyelik müzakerelerinin devam ettirilmesi, kendi içinde çelişki olur" dedi. Röttgen, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin devam ettirilmesinin 'derin bir sahtekarlık ve Avrupa'nın demokrasi ve hukuki açıdan güvenilirliğine büyük oranda zarar vermesi' anlamına geleceğini kaydetti.

TÜRKİYE'YE UYARI
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Avrupa milletvekili Elmar Brok, idam cezasının geri getirilmesine karşı Türkiye'yi uyardı. Die Welt gazetesine açıklama yapan Brok, idam cezasının geri getirilmesi durumunda, "Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri başarısızlıkla sonuçlanır" şeklinde konuştu. Ocak 2017'ye kadar AP Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak da görev yapan Brok, anayasa değişikliği referandumunun sonucunun tek başına, "Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin resmi olarak sonlandırılması için bir gerekçe olmadığını" da ifade etti.

Tartışma