Ezidiler tecavüz sonrası doğan çocukları ne yapacak? Ruhani Meclisi’nin son kararı tartışılıyor

Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi’nin aldığı ilk kararı değiştirerek, IŞİD'lilerin tecavüzü sonucu doğan çocukların topluma alınmayacağını ilan etti.

Ezidiler tecavüz sonrası doğan çocukları ne yapacak? Ruhani Meclisi’nin son kararı tartışılıyor

Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi (EYRM) Başkanı ve Ezidi Miri Vekili Hazım Tahsin Beg tarafından 24 Nisan’da yapılan açıklamada, IŞİD’den kurtarılan tüm Ezidilerin topluma geri kabul edileceği duyuruldu. Fakat tekrar toplanan meclis, IŞİD militanlarının tecavüzü sonucu hamile kalan Ezidi kadınların çocuklarının topluma kabul edilmeyeceği ilan edildi.

Alınan son karar Ezidi toplumunda tartışma yarattı.

Ezidi toplumundan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Dr. Azad Barış ve gazeteci Eyüp Burç, Ezidilerin en büyük dini makamı olan Yüksek Ruhani Meclisi’nin kararını Independent Türkiye’den Abdülhakim Günaydın’a değerlendirdi.

Ruhani Meclisi’nin son kararının, Ezidi toplumunu ikiye böldüğü aktaran Eyüp Burç, konuyla ilgili farklı tartışmaların devam ettiğini kaydetti.

Ruhani Meclisi’nin "herkesi kabul eden" 24 Nisan kararını çok önemli bulduğunu vurgulayan Burç, kararın değiştirilmesinde bir kesim Ezidi entelektüel ve ileri gelenlerin etkisinin olduğunu söyledi. Bir Ezidi aydını olarak son kararın kendisini üzdüğünü söyleyen Burç, "Ezidi cemaatinde temel iki görüş var. Bir kısım anneleri ile beraber çocukları kabul ederken, diğer kesim sadece anneleri kabul edeceğini söylüyor. Ezidiler arasında büyük bir kesim çocuklarını bırakmak istemeyen kadınları kabul ediyor ve onlara destek veriyor" dedi.

Burç, kararın tekrar gözden geçirilmesi için birçok Ezidi kurum ve Birleşmiş Milletler Barış Elçisi Nadya Murad gibi aktörlerin çağrıda bulunduğunu belirtti.

Bu durum kapalı bir toplum olan Ezidiler açısından olağan değil. Daha önce Ruhani Meclisi’nin kararları kamuoyunda tartışılmamıştı.

'KARAR FANATİKLERİN BASKISI SONUCU ALINDI'

Yüksek Ruhani Meclisi’nin kararının fanatik Ezidilerin baskısı sonucu değiştiğini savunan Burç, şunları söyledi:

"Kararın değişeceğini ve alınan ilk karara dönüleceğini düşünüyorum. Çünkü insani olan, dinimizin de öngördüğü ve trajediden kurtulmaya yönelik çözüm birinci karardır. Dini kurumlarda da bu tartışmalar devam ediyor. Kanaatimce son karar ilk kararın ruhuna uygun olarak değiştirilecek. Ezidilerin lideri Mir Tahsin ölünce ağırlığını koyacak kimse kalmadı. Mir’in dört çocuğu var, hepsi halefi ve hiç kimse seçilebilme ihtimalini riske atmak istemiyor. Dolayısıyla Mir hayatta olsaydı veya yeni Mir seçilirse karar tekrar gözden geçirilecektir diye düşünüyorum."

Dr. Azad Barış da tartışmalı son kararı "korsan" olarak niteliyor. Kararın Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi’nin bütün üyelerinin katılımıyla alınmamasını bu yoruma gerekçe olarak gösteriyor. Barış'a göre, tecavüz çocuklarını kabul etmeme kararı, dışarıdan gelen baskı sonucu revize edilerek alındı. Barış kendileri açısından 24 Nisan kararının geçerli olduğunu söyledi:

"Çünkü 24 Nisan’daki kararda çocukları kabul etmiyoruz diye bir ibare yok. İbare olmadığı için de anneleriyle beraber çocuklar da kabul edilecek. Fakat karardan sonra geri adım atsınlar diye dışarıdan bir baskı uygulandı. Bu baskıya dayanamayıp ‘kadınları kabul ediyoruz ama çocukları kabul etmiyoruz' diye açıklamalar yapılıyor. Bu sonradan alınmış bir karardır ve bunu tanımıyoruz".

'900 YIL SONRA İLK KEZ BÖYLE BİR KARAR ALINDI'

İlk kararda, Ruhani Meclisi Üyesi Baba Şeyh’in geri dönecek kadınları kutsayarak kabul edeceklerini belirtiğini hatırlatan Dr. Azad Barış, Ezidilik açısından önemli bir karar olduğunu çünkü 800-900 yıl sonra ilk defa bu tarz bir kararın alındığını söyledi.

Barış 24 Nisan kararını olumlu bulsa da bazı eksikleri olduğunu düşünüyor: "24 Nisan deklarasyonu daha kapsayıcı ve geçmişte kendisini Ezidi hisseden herkesin tekrar kendi inancına dönme yolunu açmalıydı. Ama sadece IŞİD tarafından alıkonulmuş Ezidi kadınlar ve çocuklarla ilgili. Her iki kesimin de cemaate alınacağına dair açıklama var deklarasyonda. Yani orada Ezidi çocukların, babası IŞİD’li olan, annesi tecavüze uğramış Ezidi kadının çocuğunun Ezidi olmayacağına dair bir belirleme yok. Dolayısıyla bu, zamanla Ezidiliğe kabul edileceğine dair bir gelişme. Hem çocuğu hem anneyi, ikisini birden kabul ettiğini düşünüyorum." (Kaynak: Independent Türkiye)

ışid kadın kürt Şengal Irak tecavüz Ezidi