HRW: Türk sınır görevlileri Suriyelileri öldürdü, işkence etti
Artı Gerçek - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sınır güvenliğinden sorumlu görevlilerin Suriye sınırında ayrım gözetmeden düzensiz göçmenlere ateş açtığını ayrıca sınırı geçmeye çalışan göçmenlere işkence ettiklerini ve aşırı güç kullandıklarını duyurdu. Açıklamada "Türk hükümeti, hukuka aykırı cinayetler de dahil olmak üzere bu ağır insan hakları ihlallerinden sınır görevlilerini soruşturup sorumlu tutmalı ve bu ihlaller için uzun süredir devam eden cezasızlığa son vermelidir" ifadeleri kullanıldı.
'HÜKÜMET ETKİLİ ŞEKİLDE ENGELLEMEKTE BAŞARISIZ'
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Sınır güvenliğinden sorumlu Türk Silahlı Kuvvetleri ve jandarma, Suriye-Türkiye sınırı boyunca Suriyelilere gelişigüzel ateş açıyor ve kötü muamelede bulunuyor. Son yıllarda düzenli şekilde gerçekleşen bu eylemler sebebiyle yüzlerce ölüm ve yaralanma olayı kayıt altına alındı. Suriyelilere yönelik keyfi öldürmeler, Türkiye'nin sınır görevlileri tarafından gerçekleştirilen ve hükümetin etkili bir şekilde engellemekte veya soruşturmakta başarısız olduğu bir vahşet örüntüsünün parçasıdır" dedi.
Williamson, "Türkiye'nin sınır görevlilerinin sınır boyunca Suriyelilere uyguladığı şiddet uzun süredir devam eden ve büyük ölçüde ilgilenilmeyen bir sorun. Türk hükümeti, sınırlarında sığınmacı ve göçmenlere yönelik hukuka aykırı öldürme ve işkencelere son vermek için acil ve etkili tedbirler almalı, geçmişte yaşanan ihlaller için adalet sağlamalıdır" ifadelerini kullandı.
Açıklamada tespit edilen cinayet ve işkencelerden yakın zamanlı ikisi şu şekilde sıralandı:
- 11 Mart 2023'te Türkiye'nin sınır görevlileri düzensiz yollardan Türkiye'ye geçmeye çalışan sekiz kişilik bir Suriyeli grubu acımasızca döverek onlara işkence etti. Türk yetkililer tarafından gözaltına alınan yetişkin bir erkek ve bir erkek çocuk ölürken, geri kalanlar da ciddi şekilde yaralandı. Altı sınır görevlisi bu saldırıyı düzenledikleri iddiasıyla Türk makamları tarafından soruşturulmakta.
- 13 Mart tarihinde Türkiye'nin bir sınır görevlisi, sınıra bitişik bir bölgede tarlasını süren 59 yaşındaki bir erkeği vurarak öldürdü. Bu cinayetle ilgili olarak yürütülen soruşturma hakkında erişilebilir herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. İnsan Hakları İzleme Örgütü 20 Nisan 2023 tarihinde Türkiye'nin Adalet, İçişleri ve Savunma Bakanlarına mektup yazarak her iki vakayla ilgili bilgi talep etti.
HRW açıklamasında Suriye'de Beşar Esad hükümetine muhalif, İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR), 2023'ün başından bu yana Suriye-Türkiye sınırında ilgili sınır görevlilerinin neden olduğu 11 ölüm ve 20 yaralanmayı kayıt altına aldığını belirtirken kendilerinin bu vakalardan ikisini bağımsız şekilde belgeleyip doğruladığını da duyurdu.
2015-2023 ARASI YÜZLERCE ÖLÜM VE YARALANMA KAYIT ALTINA ALINDI
HRW 2023'ün Mart ayı başında Suriye'deki çatışmaları izleyen bir kuruluştan Ekim 2015 ile Nisan 2023 arasında Suriye sınırı boyunca Türkiye'nin sınır görevlilerinin karıştığı ihlalleri içeren ve sınır bölgesinde 80 ayrı noktada yaşanan 277 ayrı olayı belgeleyen veriler edindiğini söyledi.
Buna göre gözlemciler, toplamda en az 234 ölüm ve 231 yaralanma vakası kaydetti ve bunların büyük çoğunluğu mağdurlar sınırdan geçmeye çalışırken meydana geldi. Ölümle sonuçlanan olayların yüzde 68'inin Türkiye'nin üzerlerinde bir miktar etkiye sahip olduğu cihatçı silahlı gruplardan oluşan bir koalisyon olan Heyet Tahrir el-Şam'ın kontrolü altında bulunan İdlib ilinde meydana geldiği belirtildi.
Verilere göre 225 ölüm ve 177 yaralanma Türkiye'nin sınır görevlilerinin ateşli silah kullanımı sonucu oluştu, 9 ölüm ve 54 yaralanma ise bu görevlilerin fiziksel saldırıları sonucunda oldu. İhlallerin belgelenmesi sürecinde kaydedilen vakaların büyük çoğunluğunun Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili olduğu ve kaydedilen 273 olayın 28'inde jandarma birimlerinin yer aldığı vurgulandı.
11 MART'TAKİ OLAYDA BİRİ ÇOCUK İKİ KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
HRW 11 Mart ve 13 Mart tarihlerinde Türk sınır yetkililerinin karıştığı ve ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan iki olay hakkında şu bilgileri verdi.
"11 Mart tarihinde Türkiye'nin sınır görevlileri Suriye'nin İdlib vilayetine bağlı Harem kentinden Türkiye'ye geçmeye çalışan sekiz kişilik bir Suriyeli grubun yolunu kesti, onlara işkence yaptı ve bir erkek çocukla bir erkeği öldürdü. Gruptaki diğerlerini de ağır yaralayan sınır görevlileri, cesetlerden biriyle birlikte onları beş saat içinde Suriye'ye geri gönderdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, hayatta kalan Suriyelilerden ikisiyle, diğer ikisinin aile üyeleriyle ve öldürülen çocuğun bir akrabasıyla görüştü. Görüşülen kişiler, 10 ila 15 arasında sınır görevlisinin, akşam saat 8 civarında Türkiye'nin Reyhanlı ilçesi yakınlarındaki Harran köyü civarında grubu yakaladıklarını söylediler.
Erkeklerden biri olan 34 yaşındaki Zakaria Abou Yahya, Suriye'deki ekonomik durum nedeniyle Türkiye'ye gittiğini söyledi: "Hiçbir şeyimiz yok. Burada (Suriye'nin kuzeybatısında) her şey aşırı pahalı. İş de bulamıyorsun. Sadece çalışabilmek ve ekmek paramı çıkarabilmek için gittim" dedi. Yanlarında getirdikleri bir merdivenle tırmandıkları sınır duvarını yaklaşık 150 metre geçtikten sonra sınır görevlilerinin onları yakaladıklarını ve bir araçla yakındaki boş bir araziye götürdüklerini söyledi. Görevliler orada Suriyelileri acımasızca dövüp tekmeleyerek, onlara tüfek ve coplarla vurarak işkence yaptılar: Abou "Beni parçaladılar. Bizi yere yatırdılar, iki elimi de ezdiler .Hatta botlarıyla cinsel organımı bile ezdiler .Bir çelik tenekeden 20 litre mazotu üzerime döktüler. Başımı sallamaya başladım ama bilmiyorum, döktükleri her neyse yuttum. Ondan sonraki iki saati kusarak geçirdim" dedi.
Bir diğer mağdur olan 35 yaşındaki Raed Musa, sınır görevlilerinin kafalarını bir merdivenin basamakları arasına yerleştirdiklerini ve kendilerini dövmeye başladıklarını söyledi: "Bizi yere yatırdılar, kafalarımızı merdivenin aralıklarına soktular ve boyunlarımızı merdivene sabitlediler. Dördü komutan olan yaklaşık 10 ila 15 kişi vardı. Bize herhangi bir soru sormadılar; sadece dövdüler. ”Bir adam, 17 yaşındaki oğlunun sınır görevlilerinin ona işkence etmek için pense kullandığını söylediğini aktararak "Onu yakaladılar ve onla derisini çektiler." dedi.
Tanıklar, 18 yaşındaki Abdel Razzak Al Qastal'ın dayaktan öldüğünü söyledi. HRW'ye göre Türk sınır görevlileri 12 Mart gecesi saat 12 ile 1 arasında beş erkeği, işkence gören 17 yaşındaki oğlanı ve Al Qastal'ın cesedini Bab al Hawa sınır kapısına geri götürdü. 17 yaşındaki Abdo al Sabbah'ın akıbeti ise Türk yetkililerin cesedini Suriye'deki ailesine teslim ettiği 16 Mart tarihine kadar ortaya çıkmadı. Al Sabbah'ın bir akrabası, "Basının ilgisi olmasaydı, cesedi bile kurtaramamamız çok muhtemeldi" dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Sabbah'ın otopsi yapılmış cesedi de dahil olmak üzere, erkeklerin ve çocukların fotoğraflarını inceledi; bu fotoğraflarda Sabbah'ın kollarında, bacaklarında ve sırtında, görüşülen kişilerin anlattığı dayakla uyumlu ciddi morluklar görüldüğünü söyledi. Bab al Hawa sınır kapısında Suriye'nin basın ve halkla ilişkiler sorumlusu olan Mazen Alouch, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne olayı doğruladı ve o gece, ilgili gruptaki kişilerde "işkence izleri, kızarıklık ve morlukların yanı sıra yüz, baş ve vücutlarında yaralanmalar" gördüğünü aktardı.
Alouch ve görüşülen kişiler, olayın ertesi günü Türk yetkililerin hayatta kalan altı kurbandan dördünü, polislerin fotoğraflarına bakmaları ve kendilerine işkence edenleri teşhis etmeleri için Türkiye'ye geri çağırdığını söyledi. Daha sonra Suriye'ye geri götürüldüler. 19 Mart'ta Türk basınında yer alan haberlere göre bir mahkeme üç askerin tutuklu yargılanmasına karar verdi ve Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ceza soruşturmasının tamamlanmasını beklemek üzere diğer üç askeri adli kontrolle serbest bıraktı.
13 MART'TA ARAZİSİNDE ÇALIŞAN SURİYELİ VURULARAK ÖLDÜRÜLDÜ
İki akrabasının İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne anlattığına göre, 13 Mart günü sınırda askeri bir araçla devriye gezen bir Türk sınır görevlisi de Suriye'nin Kherbet El Joz köyü yakınlarındaki arazisinde çalışan 59 yaşındaki Muhammed Fayzo'yu vurarak öldürdü. Akrabalardan biri "Sınır görevlisi silahını çıkardı, onu vurdu ve sonra öylece bakakaldı. Birkaç saniye sonra aracına geri döndü ve gitti” dedi.
Fayzo daha sonra İdlib'deki bir hastaneye götürüldü ve birkaç saat sonra hayatını kaybetti. Yakınları, köy halkının sınır duvarına giderek Fayzo'nun ölümünü protesto ettiklerini, Türkiye'den görevlilerinin yanlarına gelerek yaşananın "münferit bir olay" olduğunu ve öldürenden hesap sorulacağını söylediklerini aktardılar. HRW soruşturma hakkında kamuoyuna açık herhangi bir bilgi verilmediğini belirtti. (DIŞ HABERLER)
İnsan hakları örgütleri: Deprem bölgesinde işkence yapıldı, kapsamlı soruşturma olmalı
SOHR: Jandarma genç bir adamı işkenceyle öldürüp Suriye'ye attı