Irak Kürdistanı’nda şüpheli suikastlar
Daha önce İ-KDP’nin bir peşmerge komutanı ile oğlu suikasta uğramıştı. Dün de 'Kürtlerin Stalin’i' olarak bilinen PAK lideri Hüseyin Yezdanpena suikasta uğradı.
ARTI GERÇEK –Irak Kürdistanı Bölgesi’nde son günlerde yaşanan suikastlarda artış görülmesi, İran’a yönelik şüpheleri artırıyor.
Son suikasta uğrayan Kürt siyasetçilerden biri de Stalin’e benzerliği ile dikkat çeken İranlı Kürt siyasetçi, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Hüseyin Yezdanpena oldu. Hüseyin Yezdanpena’nın aracı, Perşembe günü bölge başkenti Erbil’de koruma konvoyu eşliğinde ilerlerken, bir motosiklet üzerinden ateş açan iki kişinin saldırısına uğradı. Yezdanpena ile konvoydakilerin yara almadan kurtulduğu suikast girişimi sonrasında, saldırganlar kaçarak izlerini kaybetmeyi başardı.
YEZDANPENA DAHA ÖNCE DE SUİKASTA UĞRAMIŞTI
PAK yöneticileri, asıl hedefin IŞİD’e karşı savaşta Irak Kürdistanı peşmergeleriyle birlikte savaşan liderleri Hüseyin Yezdanpena olduğunu söylerken, saldırının İranla işbirliği yapan milis güçler tarafından düzenlendiğine dair şüphelerini dile getirdiler.
Yezdanpena da 2015 yılında uğradığı ve yara almadan kurtulduğu bir başka suikast girişimi sonrasında, İran’ın tehditlerinden söz etmiş ve İran yönetiminin kendisine ve diğer İranlı Kürt siyasetçilere karşı suikast düzenlemekten vazgeçmeyeceğini açıklamıştı.
İRANLI GENERAL KASIM SÜLEYMANİ ŞÜPHESİ
Geçtiğimiz yıllarda İranlı Kürtler ile İran devleti arasında yer yer çatışmaların yaşanması üzerine Irak Kürdistanı Bölgesi Hükümeti kendi bölgelerinden İran’a yönelik bir gerilim yaşanmaması için tedbir alacakları güvencesini vermişti. Son günlerde suikastların artması İran’ın kendisine bağlı milis güçleri yeniden devreye soktuğu şüphelerini de beraberinde getiriyor. İranlı muhalif siyasetçiler, Irak Kürdistanı ile Irak’ta gerçekleşen birçok suikastın, İranlı general Kasım Süleymani tarafından koordine edildiğini iddia ediyor.
Bu yılın 1 Mart gününde de İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin peşmerge komutanlarından Salah Rahmani ile oğlu, evden çıkarken suikasta uğramıştı. Rahmani’nin aracına konulan bombalı düzeneğin patlaması sonrasında Rahmani hafif yaralı olarak kurtulmuş, ağır yaralanan 32 yaşındaki oğlu ise kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak ertesi gün yaşamını yitirmişti.
Rahmani oğlu toprağa verilirken yaptığı açıklamada İran’ı suçlamış ve "Bu İran’ın ilk suikastı değil, son da olmayacak" demişti.