‘IŞİD ideolojisi tehdit olmayı sürdürüyor’
Suriye ve Irak'ta, IŞİD'e büyük darbe vuruldu. Ancak uzmanlar, IŞİD ideolojisinin ve geri dönmekte olan yabancı savaşçıların, büyük tehdit oluşturduğu konusunda uyarıyor.
HABER MERKEZİ- ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon, Irak ve Suriye'deki askeri operasyonlarıyla, IŞİD'in kontrolündeki toprakların büyük bölümünü geri almayı başardı. Ancak uzmanlar, IŞİD'in ideolojisinin ve ülkelerine geri dönmekte olan 'yabancı savaşçıların' Avrupa için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ettiği uyarısında bulunuyor.
'KESİN BAŞARI DEMEK İÇİN HENÜZ ERKEN'
DW'nin haberine göre, Brüksel merkezli Egmont Uluslararası İlişkiler Kraliyet Enstitüsü'nden kıdemli araştırmacı Thomas Renard, terör örgütü IŞİD'e karşı kesin başarı sağlandığı sonucuna varmak için henüz erken olduğunu vurguladı. Renard, "IŞİD'in bölgesel karargahı Suriye'deydi, askeri gücü kırılmış olsa da, hala küçüksenemeyecek bir bölgede varlık gösteriyor, dünyanın pek çok bölgesinde de aktif uzantıları var. Küresel cihatçı akımlarla mücadelede çok da büyük bir ilerleme kaydedemedik" diye konuştu.
'IŞİD BİTTİ DEMEK GERÇEKÇİ DEĞİL'
Avrupa Demokrasi Vakfı Kıdemli Danışmanı Demir Murat Seyrek'e göre de IŞİD'in bittiğini söylemek gerçekçi değil. IŞİD'in Suriye ve Irak'ta tamamen yok olacağına ihtimal vermediğini kaydeden Seyrek, "Zaten Libya'da çok aktif hale gelmiş, Afganistan'da da çok fazla örgütlenmiş durumdalar. IŞİD bitse bile ideoloji ve destekçileri var olduğu müddetçe, yeni bir isimle yeni cihatçı akımlar ortaya çıkacaktır" görüşünü kaydetti.
YABANCI SAVAŞCILAR ENDİŞESİ
Suriye ve Irak'ta IŞİD'le askeri mücadele sürerken, birçok Avrupa ülkesinde güvenlik birimleri, ülkelerine geri dönen veya dönmekte olan IŞİD'lileri tespit etmeye, şüphelileri takip altına almaya çalışıyor. Demir Murat Seyrek, yabancı savaşçıların ne kadarının Avrupa'ya döndüğü ya da dönebileceği konusunda net rakamlar ve sağlam tahminler olmadığını belirtirken, şu noktalara dikkat çekti: "Libya'ya, Afganistan'a savaşmaya devam etmek için gidenler var. Avrupa'ya geri dönmüş olup, fark edilmeyenler var. Bir de çocukken aileleriyle Suriye'ye gidip şimdi 14-15 yaşında dönenler var. Onlarla ilgili ne yapılacağı, ailelerinden alınıp alınmayacağı, terörist muamelesi yapılıp yapılmayacağı da henüz bilinmiyor. Avrupa'da yabancı savaşçılarla ilgili kafa karışıklığı halen devam ediyor, somut bir strateji ve planlama yok."
TÜRKİYE KİLİT ÖNEMDE
Suriye'ye komşu olan Türkiye'nin, yabancı savaşçılar konusunda önemli bir geçiş ülkesi olması nedeniyle, Avrupa ülkeleri açısından Türkiye ile güvenlik alanında işbirliğini geliştirmek kritik önem taşıyor. Egmont Enstitüsü’nden Thomas Renard, yabancı savaşçıların tespit edilmesi, gerektiğinde tutuklanmaları ve geri gönderilmeleri süreçlerinde Türkiye ile işbirliğinin olağanüstü büyük bir öneme sahip olduğunu vurgularken, bu alanda yaşanan güçlükleri şöyle anlattı:
"Süreci zorlaştıran Türkiye'nin Avrupa tutuklama kararlarını tanımaması, uygulamaması. Pek çok Avrupa ülkesi Türkiye ile ikili düzeyde işbirliği arayışında. Fransa ile Türkiye görece daha derin ve sistematik bir işbirliği içerisinde. Almanya benzer bir işbirliği zemini oluşturmakta çok güçlük çekti. Belçika, Türkiye ile kağıt üzerinde çok güçlü bir uzlaşıya vardı ama diplomatik ilişkilerin kötüye gitmesi halinde etkilenebilecek süreçler, bağlayıcılığı yok."
'AFRİN HAREKATI IŞİD İLE MÜCADELEYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR'
Birçok AB ülkesi gibi Amerika Birleşik Devleri (ABD) de, PYD ve askeri kolu YPG'yi, bölgede IŞİD'le mücadelede önemli bir aktör olarak görüyor. Türkiye'nin PYD'nin bölgeden çıkarılması için Afrin'e düzenlediği ve Menbiç'e genişletmeyi hedeflediği askeri harekat hakkında birçok uzman, bunun, IŞİD ile mücadeleyi zayıflatabileceği endişesini dile getiriyor.
Demir Murat Seyrek ise "Kanımca IŞİD ile mücadeleyi baltalamak gibi bir düşünce Türkiye'nin aklının ucundan bile geçmiyordu" görüşünü dile getirdi. Türkiye'nin, kendisini doğrudan hedef alan bir tehdit gerekçesiyle bu harekatı düzenlediğini açıkladığını hatırlatan Seyrek, şöyle devam etti:
'TÜRKİYE IŞİD'E DESTEK VERDİ İDDİASI'
"Ayrıca Türkiye'nin, Fırat Kalkanı sırasında da IŞİD'e karşı mücadeleye verdiği katkısı açık. Bu arada, ABD'nin dediği gibi Suriye Demokratik Güçleri ile PYD aynı şey değilse ve Türkiye'nin bu operasyonu yapma nedeni Afrin'deki PYD ise, mantıken IŞİD ile mücadeleye gölge düşürmüyor olması gerekir. Ama eğer bu güç, büyük ölçüde PYD'den oluşuyorsa ve Afrin'e dönüp yardım etmeye heveslendiyseler işte o ayrı."
Egmont Enstitüsü'nden Thomas Renard ise, "Uluslararası koalisyon ile koordineli yürütülmeyen Afrin harekatıyla Suriye'de yeni bir cephenin açılması, uluslararası koalisyonun bölgede istikrarı sağlama hedefine çok da katkı sağlamayacaktır" şeklinde konuştu.