İskenderun tren istasyonuna sığınan depremzedeler konuştu: 'Burada yaşayacağımızı hiç düşünmemiştik'

Maraş depremlerinin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen, evsiz kalan milyonlar için barınma sorunu henüz çözülebilmiş değil. Başının çaresine bakmak zorunda kalan depremzedelerden bazıları çözümü İskenderun'daki tren istasyonuna sığınmakta buldu.

İskenderun tren istasyonuna sığınan depremzedeler konuştu: 'Burada yaşayacağımızı hiç düşünmemiştik'

Artı Gerçek - Maraş merkezli depremlerin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen depremzedelerin barınma sorunu henüz çözülebilmiş değil. Bölgede görev yapan Reuters muhabirleri, Hatay'ın İskenderun ilçesinde depremlerin ardından tren vagonlarında yaşamaya başlayan depremzedeleri merceğe aldı.

Vefat eden eşi 32 yıllık TCDD emektarı olan Sabriye Karan, trenlerde büyüyen kızı Nehir ile birlikte tekrar trenlere geri dönmek zorunda kalmış. 13 yaşındaki Nehir ile 18 gündür iki yataklı tren vagonunu paylaşan Sabriye, "Burada yaşayacağımızı hiç düşünmemiştik" dedi ve "Normalde trende seyahat etmek bir zevktir. Ama şimdi durum farklı" diye ekledi.

6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından Türkiye ve Suriye'de 50 binden fazla kişi ölürken, 1 buçuk milyondan fazla insan evsiz kaldı. Barınma sorununun çözülmesini bekleyen depremzedeler ise çoğu durumda başlarının çaresine bakmak zorunda kaldı. Sabriye ve kızı Nehir'in üçüncü katta bulunan evleri hafif hasarlı olsa da, eve girmeye korktukları için tren istasyonundaki vagonlara sığınmışlar.

İstasyonda çalışan bir görevli ara sıra raylarda yürüyen ve vagonlarda yaşayan depremzedeleri bir trenin yaklaştığı konusunda uyarıyor. Başlarda yoldan geçen trenlerin çaldığı kornalardan ürktüklerini dile getiren 57 yaşındaki Sabriye Karan "Artık alıştık" diye ekliyor.

Bir tren penceresi genişliğindeki dar vagon ancak birkaç temel eşyayı barındırsa da soğuk gecelerde bir çadırdan daha sıcak. Günün en az 18 saatini içeride geçiren anne kız, sadece istasyon çevresinde kısa yürüyüşler yapmak ve yardım grupları tarafından sunulan kahvaltı ve akşam yemeği için sıraya girdiklerinde vagondan ayrıldıklarını söylüyor.

Eşini 2020'de koronavirüs salgınında kaybeden Sabriye Karan şimdi de depremin yarattığı travmayla baş etmeye çalışan Sabriye, "Kendimi çok yalnız hissediyorum. Sosyal hayatımızı ve komşularla kahve içmeyi özledim" dedi.

Ancak tren vagonunun görece güvenli olduğu durumlarda bile depremlerin yarattığı kaygı devam ediyor. Rayları onaran bir demiryolu işçisinin sebep olduğu sarsıntı bile Nehir'in nefesinin kesilmesine ve annesine sarılmasına neden oluyor. Sabriye ise, "Burada sallandığımızda insanlar ölüyor" diyerek son bir aylık yaşantılarına hâkim olan kaygı ve korkuyu ifade ediyor.

İskenderun'daki tren istasyonu hâlâ kullanıma açık ancak raylar depremlerden kurtulan yüzlerce kişiyi barındıran vagonlarla dolu. Sabriye ve Nehir gibi ilk gelenler yataklı kabin bulabilen şanslılardan olsa da 63 yaşındaki Arafat Ateş ve 53 yaşındaki eşi Zeliha gibileri koltuklarda uyumaya çalışıyor.

"Hatay güzel yurdumuz" diye ağıt yakan yaşlı çift "Bu felaketi nasıl atlatacağımızı bilmiyoruz" diyerek durumu özetliyor.

Diğer vagonda ise 20 yaşındaki Yusuf Kurma ile 20 yaşındaki Aysel Özçelik el ele oturuyor. Evlenmeyi planlayan çift, ilk şokun ardından birbirlerini bulmak için koştuklarını anlattı. Depremlerden önce planladıkları düğünü ertelemeyi düşündüklerini dile getiren Özçelik, "Bu kadar ölü varken düğün yapamayız" dedi. (DIŞ HABERLER)