İsrail engeline rağmen... Arakçi, BM'de konuştu: Saldırganlık durduğunda İran diplomasiye hazır
İsrail'in İran'a saldırıları sonrası başlayan çatışmalar devam ederken, İran Dışişleri Bakanı Arakçi, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ile Cenevre kentinde bir araya geldi. İsrail'in engelleme girişimine rağmen Arakçi, BM oturumunda konuşma yaptı ve İsrail'i sert sözlerle eleştirdi.

Artı Gerçek - İsrail'in İran'a saldırıları sonrası iki ülke arasında başlayan çatışmalarda sekizinci güne girildi. İki ülke arasında karşılıklı saldırılar sürerken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ile İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya geldi.
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da toplantıya katıldı.
Görüşmeler İsrail'in saldırılarına başlamasından bu yana İranlı ve Batılı liderler arasındaki ilk temas.
Görüşmelerin ana gündemi İran'ı yeniden ABD ile müzakere masasına çekmek.
ARAKÇİ KONUŞTU
Görüşme öncesinde İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde devam eden BM İnsan Hakları Konseyinin 59. oturumunda konuştu.
Dünyanın önemli medeniyetlerinden ve yaklaşık 100 milyon nüfusa sahip İran'ın Filistin'de korkunç bir soykırım işleyen İsrail tarafından saldırıya uğradığını belirten Erakçi, "İnsan Hakları Konseyinin her bir üyesi ve gözlemci devletin bu adaletsizlik karşısında ayağa kalkması ve ahlaki sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini hatırlatmak isterim" dedi.
'İSRAİL'İN SALDIRILARI SAVAŞ SUÇU KAPSAMINDA'
Erakçi, "İsrail, BM Şartı ve bu Konseyin savunduğu tüm ilke ve kurallara aykırı davranarak İran'a sebepsiz bir saldırı başlattı. Bu, 13 Haziran Cuma gününden bu yana halkıma karşı yürütülen haksız bir savaştır. İsrail, askeri personele, akademisyen ve sivil halka karşı hukuka aykırı ve suç teşkil eden bir dizi operasyon gerçekleştiriyor" diye konuştu.
İsrail'in hastane, ulaşım altyapısı ve yerleşim alanlarına yaptığı saldırılar sonucu yüzlerce yurttaşın öldüğünü aktaran Erakçi, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) tam denetimi altında olan barışçıl nükleer tesislerimiz de hedef alındı. Oysa bu tür tesislere saldırmak uluslararası hukukta kesinlikle yasaktır. İsrail'in nükleer tesislere yönelik saldırıları, radyolojik sızıntı sonucu oluşabilecek çevresel ve sağlık tehlikesi göz önüne alındığında ağır savaş suçları kapsamındadır" ifadelerini kullandı.
'SUÇA ORTAKLIK' VURGUSU
Erakçi, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının asla meşrulaştırılmaması gerektiğini belirterek, bunun da bir "suça ortaklık" olduğunu vurguladı.
İran'ın kendini müdafaa hakkını kullandığını belirten Erakçi, "Toprak bütünlüğümüzü, ulusal egemenliğimizi ve güvenliğimizi tüm gücümüzle savunmak hakkımızdır, görevimizdir ve bunda kararlıyız. Bu, BM Şartı'nın 51. maddesinde de açıkça tanınan doğal bir haktır" ifadelerini kullandı.
'HAREKETE GEÇİLMELİ'
Erakçi, İsrail'in savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğini ve 1949'da imzalanan Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini vurgulayarak, "Son 80 yılda insan hakları ve onurunu korumak için oluşturduğumuz bu pahalı sistem ve mekanizmalar eğer bir işe yarayacaksa, işte şimdi yarayacak. Harekete geçmemiz gerekiyor, yoksa BM temelli uluslararası hukuk sistemi ciddi şekilde aşınacaktır" ifadesini kullandı.
Devam eden diplomatik bir sürecin ortasında saldırıya uğradıklarını belirten Erakçi, bunu diplomasiye ihanet ve uluslararası hukuk ile BM sisteminin temellerine yönelik benzeri görülmemiş bir darbe olarak nitelendirdi.
Erakçi, İsrail'e karşı harekete geçilmesi gerektiğini belirterek "Bu, insanlık medeniyeti için tarihi bir andır. Medeni bir ulus haksız bir saldırganlık savaşına girdiğinde dünya, her devlet, her BM mekanizması ve organı; saldırganı (İsrail) durdurmak, cezasızlığı sona erdirmek ve suçluları sorumlu tutmak için hemen alarma ve harekete geçmelidir. Bu, hayatını diyaloğa ve diplomasiye adamış biri tarafından yapılan bir çağrıdır" diye konuştu.
İSRAİL ARAKÇİ'NİN BM'DE KONUŞMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞTI
Bu arada İsrail, Arakçi'nin BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuşmasına itiraz ederek önlemeye çalıştı.
İsrail'in Cenevre'deki Büyükelçisi Daniel Meron, Konsey Başkanı Jurg Lauber'e hitaben yazdığı mektupta, "İran Dışişleri Bakanı'na bu organ önünde söz hakkı verilmesi, konseyin güvenilirliğini baltalar ve bu rejiminin dünya genelindeki pek çok kurbanına da açık bir ihanet teşkil eder" ifadelerine yer verdi.
Meron mektubunda İran'ı konseyi "rejimin despotik kampanyasını desteklemek için uluslararası bir sahne olarak kullanmakla" suçladı.
Ancak İsrail'in yoğun itirazlarına rağmen Lauber, Arakçi'nin konuşmasına izin verdi.
'SALDIRGANLIK DURDUĞUNDA İRAN DİPLOMASİYE HAZIR'
Arakçi, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ile görüşme sonrasında ise yaptığı konuşmada, "İran'ın saldırganlık durduğunda diplomasiyi bir kez daha düşünmeye hazır olduğunu"ve "saldırganın işlediği hain suçlardan sorumlu tutulacağını" söyledi.
İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu yineleyen Arakçi, tesislere saldırıların uluslararası yasaların ihlali olduğunu belirtti.
İran'ın "meşru savunma hakkını kullanmaya devam edeceğini" ekledi ve "İran'ın savunma kabiliyetinin pazarlık konusu olmadığını çok net belirtiyorum" dedi.
KALLAS: MÜZAKERE KANALI AÇIK TUTULMALI
İsviçre'nin başkentindeki toplantının ardından yaptığı kısa açıklamada, Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bölgede gerilimin tırmanmasının "kimseye fayda sağlamadığını" ve bu nedenle müzakere kanalının açık tutulması gerektiğini söyledi.
Kallas, her iki tarafın da nükleer ve "daha geniş konularda" görüşmeyi kabul ettiğini ekledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise basına verdiği demeçte, "İran'ın nükleer sorununa" askeri bir "kesin çözüm" olmadığını düşündüklerini söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, "İran'ın nükleer silahı olamayacağı konusunda açıktık" dedi.
Lammy, kendisinin ve diğer Avrupalı dışişleri bakanlarının İran ile müzakereleri sürdürmeye "istekli" olduklarını ekledi.
Lammy, "İran'ı Amerika Birleşik Devletleri ile müzakereleri sürdürmeye çağırıyoruz" dedi ve İran ile İsrail arasındaki çatışmanın bölgeye yayılmamasının "çok önemli" olduğunu belirtti. (DIŞ HABERLER)