'Katalanlar'ın beklediği bu değildi'

Katalanlar, bağımsızlık sürecini şimdilik askıya aldı. Karar Barcelona’da hayal kırıklığı yarattı. Akademisyen Arif Rüzgar izlenimlerini Artı Gerçek'e yazdı.

'Katalanlar'ın beklediği bu değildi'

Arif RÜZGAR*

Avrupa’nın ve dünyanın gözü dün İspanya’nın Katalonya Özerk Bölgesi’ndeydi. Günlerdir tartışılan referandum sonrası beklenti bağımsızlığın ilanıydı. Parlamento toplandı, Katalan lider Puigdemont beklenen konuşmayı yaptı. Ancak bağımsızlık ilanını ertelediğini açıkladı. Bağımsızlık yanlıları, hayal kırıklığı yaşadı. Sohbet ettiğim birçok kişi de Katalanya’nın bağımsızlığına artık inanmadıklarını söyledi.

Almanya’dan Rosa Lüksemburg Vakfı adına bir heyet olarak dört gündür Barcelona’dayız. İspanya’nın Katalonya Özerk Bölgesi, 1 Ekim’de referandumuna gitmiş, İspanya polisinin saldırı ve baskılarına rağmen bağımsızlık için sandıktan yüzde 90 oranında"evet" çıkmıştı. Günlerdir bölgede bağımsızlık ilanı yapılıp yapılmayacağı tartışılıyordu. İspanya bağımsızlık ilanının yapılmaması için her türlü baskıyı artırdı.

Referandumda önce ve sonra dünya kamuoyu, özellikle Avrupa Birliği, İspanya’da yeni bir devletin kurulmasını hoş karşılamadı. Ancak 1 Ekim’deki referandum ulusal bir devletten daha çok demokratik bir devletin kurulmasını amaçlayan bir girişimdi. Katalanlar için söz konusu olan demokratik yenilik ve daha katılımcı bir devlet kurmaktı. Bu da onlar için tarihsel olarak bugüne dek süren İspanya’nın egemenliğinden kurtulmaktan geçiyordu. Bağımsızlığı savunan siyasetçiler, bu vesile ile İspanya’nın demokratikleşmesinin yolu açılacağına da inanıyordu. Bağımsızlık girişimi, sadece Katalan halkının değil, İspanyolların bir kesimi, Basklar ve mültecilerin de destek verdiği bir girişimdi. 'Katalanlar'ın beklediği bu değildi' - Resim : 1

Referandum sona ermişti, Katalonya Bölgesi için beklenti bağımsızlık ilanının yapılacağı gündü. Nitekim dün Katalan Parlamentosu toplanma kararı aldı ve nihai karar açıklandı.

Heyet olarak biz de bu tarihi ana tanıklık etmek için parlamentoya gittik. Barcelona’da herhangi olağanüstü bir durum yoktu. İnsanlar günlük yaşantılarını sürdürüyordu. Kent doğal akışındaydı. Ancak parlamento çevresinde ve önünde hareketlilik göze çarpıyordu. İspanya polisi ve polis araçları parlamentoyu adeta ablukaya almıştı. Halkın içeri girilmesine izin verilmiyordu. Sadece milletvekilleri ile ziyaretçi heyetler parlamentoya girebildi. Biz de üç ayrı arama noktasından geçtikten sonra içeri girdik. Katalan lider Carles Puigdemont merakla beklenen konuşmasını henüz yapmamıştı. Parlamentoda görüştüğümüz birçok parlamenter, bağımsızlık ilanının yapılacağında hemfikirdi. Beklenti de bu yöndeydi. Beklenen an geldi. 'Katalanlar'ın beklediği bu değildi' - Resim : 2

Katalan lider Puigdemont kürsüye çıktı, yirmi dakikalık konuşmasında referanduma gelen süreci anlattı, referandumu savundu. Konuşmasında İspanyol siyasetçilerin tehditlerini ve İspanyol polisi (Guardia Civil) tarafından referandumda uygulanan şiddeti hatırlattı. Puigdemont, bağımsızlık ilanı yapmadı, İspanya merkezi hükümeti ile diyalog yolunu önerdi. Böylece Katalanların bağımsızlık isteği askıya alınmış oldu. Katalan liderin özellikle, başta İspanya’nın baskısına ve Avrupa Birliği üyesi devletlerin başta Almanya ve Fransa’nın sert tavrına boyun eğdiği de konuşulanlar arasındaydı.

Parlamentodaki PUC ise İspanya’nın müzakere istemediğine vurgu yaptı ve ilk etapta parlamentodaki çalışmasına son verme kararı aldı. Bu karar Katalonya Parlamentosu’ndaki dengeyi değiştirebilecek bir gelişme.

Barcelona sokaklarında ise hayal kırıklığı vardı. Konuşma öncesi parlamento önünde toplanan on binlerce bağımsızlık yanlısının beklentisi bu değildi. Yine de konuşma sonrası barışçıl bir şekilde sessiz ve sakince dağıldılar. Sabah bağımsızlık umuduyla uyananlar, akşam saatlerinde büyük bir hayal kırıklığıyla evlerine döndü. Sohbet ettiğim birçok Katalan da artık bağımsızlığa ve İspanya’nın demokratik değişimine inanmadığına dikkat çekti. [Fotoğraflar: Arif Rüzgar]

*Akademisyen

İspanya Katalonya