Kathimerini: Türkiye kendi komplo teorileriyle yaşıyor

16 Şubat 2021 Salı günü Artı TV'de yayınlanan 'Global Medya Günlüğü'nde seçilmiş yazıların özetleri:

KATHİMERİNİ GAZETESİNDEKİ HABERDE, AVRUPA VE BATININ DOĞU AKDENİZ POLİTİKASINDA LOJİSTİK OLARAK DEĞİL JEOPOLİTİK OLARAK DÜŞÜNMESİ GEREKTİĞİNİN ALTI ÇİZİLİYOR

ALEXIS PAPACHELAS
EKATIMERINI/YUNANİSTAN
TÜRKİYE’NİN DOYMAK BİLMEZ JEOPOLİTİĞİ

Türkiye-Yunanistan ilişkilerini değerlendiren Alexis Papachelas, "Bir rakibin nasıl davrandığını anlamak için ya onun yerine geçmek gerekir ya da sizi kendi gözleriyle nasıl gördüğünü kafanızda canlandırmak son derece önemlidir. Türkiye’nin Yunanistan’a bakış açısı ise son on yılda çok değişti.

Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasının nasıl bu kadar büyüyüp AB’ye girdiğini ve Batı’nın önemli bir parçası olarak kabul edildiğini hala anlayamıyorlar" diye yazıyor. Türkiye’nin Kıbrıs’ın da AB’ye gireceğini düşünmediğini yazan Papachelas, Türkiye’nin kendi komplo teorileri ile yaşadığını savunuyor. Papachelas, "Bu yüzden de Türkiye bir sonraki planın, Doğu Akdeniz’i kendisinin köşeye sıkıştırılarak Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Yunanistan arasında bölünmesi olduğuna inanıyor" yorumunu yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yükselen güç Türkiye’yi Osmanlı İmparatorluğu’nun bir dönüşümü olarak gördüğünü belirten Papachelas bu çerçevede Yunanistan’ı da farklı gördüğünü vurguluyor. Papachelas, "Doğu Akdeniz’deki jeopolitik denklem için Avrupalı ve Amerikalı yetkililerin, İsrail’in tam olarak kavradığını anlamaları son derece önemli. Bir başka deyişle, güçlü bir Yunanistan olmadan Avrupa ve Batı, güney kanadında, terörizmden Batı karşıtı bir gücün hegemonyasına kadar çeşitli tehditler karşısında savunmasız kalacaktır. Bunun için de "lojistik" olarak değil jeopolitik olarak düşünmeye başlamalılar.

En büyük yanlış Yunanistan’ı jeopolitik olarak doymak bilmeyen düşmana karşı yalnız bırakmak olacaktır" yorumunu yapıyor.

yazının devamı...

DİKENLİ KIBRIS SORUNUNU ELE ALAN ARAB NEWS’DAKİ MAKALEDE, "CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KOŞULLAR UYGUNSA GERİ ADIM ATIP MÜZAKERE MASASINA OTURABİLECEĞİ" BELİRTİLİYOR

YAŞAR YAKIŞ
ARAB NEWS/SUUDİ ARABİSTAN
KIBRIS VE MÜZAKERELER

Arab News’da eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış tarafından kaleme alınan yazıda İngiltere Dışişleri Bakanı Raab’ın Kıbrıs ziyareti değerlendiriliyor. 2004 yılında Annan planını destekleyen ancak Kıbrıs konusuna doğrudan karışmamayı tercih eden İngiltere’nin Kıbrıs’a yeniden ilgi göstermeye başladığını yazan Yakış, "Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Kıbrıs sorununa yeni bir yaklaşım önermek ve Kıbrıslı Türklerin AB'ye katılımının önündeki bazı engelleri öncekilerden farklı bir formülle aşmak için Kıbrıslı Rumları ve Türkleri ziyaret etti" bilgisini paylaşıyor.

Yakış, Raab’ın planının Kıbrıs’ta dış ilişkileri yürütme, uluslararası kuruluşlara üye olma, anlaşmalar imzalama hakkına sahip iki egemen "ortak" devletten oluşan yeni bir federasyon kurulmasını öngördüğünü yazıyor. Yakış, "İngiltere’nin planında eşit yetkilere sahip Türk ve Yunan cumhurbaşkanı ve dokuz üyeli bakanlar kurulu gibi hükümler ilk bakışta çekici görünüyor.

İngiliz hükümetinin bu alternatifleri iyi niyetlerle sunduklarına şüphe yok ancak deneyimler Kıbrıslı Rumların böyle bir ayarlamayı işlemez hale getirmek için her şeyi yapacaklarını gösteriyor" yorumu yapıyor. Ersin Tatar’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasında Kıbrıs konusunun paradigma değişikliği yaşadığını vurgulayan Yakış, Türkiye’nin ancak siyasi eşitlik şartıyla görüşmelere devam edeceğini söylediğini hatırlatıyor.

BM Genel Sekreteri’nin 5+1 formatındaki toplantısına değinen Yakış, "Geçen hafta Kıbrıs ve Yunanistan barış anlaşmasını ancak BM kararlarına dayanması halinde kabul edeceklerini açıkladılar. İki gün sonra Yunan Başbakanı Mitsotakis Erdoğan ile görüşme için şartların henüz olgunlaşmadığını ancak konuşmaya devam etmenin önemli olduğunu söyledi" diye yazıyor.

Bu açıklamanın Erdoğan’ı kızdırmış gibi durduğunu ifade eden Yakış şu sözlerle devam ediyor: "Erdoğan bu meydan okuyan tutumdan çekilecek mi? Pragmatik ve güçlü bir liderdir. Koşullar uygunsa, geri adım atıp müzakere masasına oturabilir ve bu yeni yaklaşımı güçlü bir lider olarak Türk seçmenine kabul ettirebilir. Ancak bunu yapıp yapmayacağını söylemek zor".

yazının devamı...

İRAN ŞAHININ OĞLU RIZA PEHLEVİ, NEWSWEEK’E YAPTIĞI AÇIKLAMADA AMERİKA’NIN İSRAİL VE ARAP ÜLKELERİ İLE BAŞLATTIĞI NORMALLEŞME ANLAŞMALARINI GENİŞLETMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUYOR

DAVID BRENNAN
NEWSWEEK/ABD
PEHLEVİ NORMALLEŞME ANLAŞMASINI DESTEKLİYOR

Newsweek dergisine konuşan İran Şahı Pehlevi’nin oğlu Rıza Pehlevi, Başkan Biden’ın Trump’ın İsrail ve Ortadoğu’daki ülkeler ile normalleşme anlaşmasını genişletmeye odaklanması gerektiğini savunuyor. Pehlevi, Trump’ın gündeme getirdiği normalleşme anlaşmalarının Ortadoğu’da barış ve refah için önemli olduğunun altını çiziyor. Normalleşme anlaşmalarının Beyaz Saray’ın İran karşıtı eksenindeki son tuğlalardan biri olduğunu yazan David Brennan, bu ittifakın, Biden yönetiminin İran ile Kapsamlı Ortak Eylem Planını yeniden canladırmak istemesi nedeniyle sallantıda olduğunu vurguluyor. Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na karşı olan Pehlevi konu ile ilgili verdiği röportajda, "Ortadoğu’da barış ve refahın artırılması için en iyi olasılık bu anlaşmaların genişletilmesi olacaktır" diyor. Pehlevi anlaşmaların İran’a karşı birleşik bir cephe anlamına gelmemesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Pehlevi, "Normalleşme anlaşmaları bölgemizin vadedebileceklerini ve barış ve ilerleme açısından sahip olduğu kapasiteyi temsil ediyor" açıklamasını yapıyor. Biden’ın Kapsamlı Ortak Eylem Planını yeniden canladırma teklifinin İran rejimini cesaretlendireceğini savunan Pehlevi, "Nükleer dosya ile ilgili gelişmeler ne olursa olsun, rejimin bölgesel yayılmacılığı hep devam edecek. Çatışmanın gerçek nedeni de budur. Çatışmalar, tehditler ve şiddete son vermenin tek yolu tüm meseleleri aynı anda ele almaktır" yorumunu yapıyor.