‘Libya’da hava kuvvetleri dahil olacak mı?’ sorusuna Bakan’ın yanıtı: Hepsi masada

‘Deniz ve hava kuvvetlerinin desteklemesi hasıl olursa bölgede çatışmayı derinleştirir mi, dedik. Bunların hepsi masada, dedi Mevlüt Bey.’

‘Libya’da hava kuvvetleri dahil olacak mı?’ sorusuna Bakan’ın yanıtı: Hepsi masada

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Hükümetin Libya’ya asker göndermesini öngören tezkere, 2 Ocak günü Meclis’te oylanacak.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün muhalefet partilerini ikna turunun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis Başkanlığı’na sunulan tezkere, kapsamı ve içeriğinin belirsizliğiyle de dikkat çekiyor. CHP ve HDP oylamada "ret" oyu verecek. İYİ Parti ise kurullarındaki istişare sürecini henüz tamamlamadı ancak olumsuz yaklaşıyor. Libya tezkeresinin kabul edilmesi için, toplantıya katılanların salt çoğunluğunun ‘evet’ oyu vermesi gerekiyor.

Artı Gerçek’e konuşan muhalefet partilerin temsilcileri, tezkereye karşı çıkma gerekçelerini açıkladı.

ÖZEL: AKP SADECE İHVAN KARDEŞLİĞİ ÜZERİNDEN BAKIYOR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, tezkerenin içeriğini "söz kalabalığı ile kamuoyuna izahı zor olan gerçek gerekçenin gizlenmeye çalışıldığı bir tezkere" olarak değerlendirdi.

Tezkerenin, Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmasının yapılabilmesi için Libya’ya verilmiş kabul edilemez bir taviz olduğunu belirten Özel, "Bu anlaşma Türkiye’de toplumun tüm kesimleri tarafından desteklenmişti. O tip anlaşmalar bir siyasi ve diplomatik çaba sonucunda imzalanırsa siyasi bir kazanıma dönüşür. Ama siz karşılığında Mehmetçiği bir başka rejime jandarma olarak gönderiyorsanız, bu bir diplomatik kazanım değildir. Bugün geldiğimiz noktada bu anlaşma sonrasında askeri anlaşma gelecek mi sorularımızı yanıtsız bırakanların Mehmetçik üzerinden askeri anlaşma yaptıkları anlaşılıyor" diye konuştu.
İktidarın, basiretsiz Doğu Akdeniz politikası nedeniyle kıyı ülkelerle sorun yaşadığını ve son çare olarak Libya ile anlaşma yaptığını ifade eden Özel, "Bu anlaşma yapılırken de Mehmetçiğin Trablus rejimine muhafız olarak gönderildiği anlaşılıyor. Bunu kabul edilebilir bulmuyoruz" dedi.

İktidarın, Trublus hükümeti için "BM’nin meşru saydığı hükümet" dediğini, ancak BM’nin Suriye’de Esad hükümetini de aynı düzeyde meşru saydığını kaydeden Özel, şöyle devam etti: "Suriye’de hükümetin meşruiyetini tartışanlar Libya’da BM tanıyor diye Trublus hükümetine destek vererek Libya’daki karışıklığın tarafı haline geliyor. AKP, bütün meseleye uluslararası meşruiyet ya da BM’nin tanıması üzerinden değil ‘İhvan kardeşliği’ üzerinden bakıyor. AKP, kim İhvan’ın karşısında ise onunla çatışmaya hazır. Ama gelinen noktada, dış politikası açısından tutarsız ve riskli bir süreç söz konusu. Libya’nın ikinci bir Suriye olmasından endişe ediyoruz. Bu sebeple karşı çıkıyoruz. 2 Ocak’ta Meclis’te yapılacak oylamada CHP olarak ret oyu vereceğiz."

AĞIRALİOĞLU: ENDİŞELERİMİZ VAR, KARAR VERMEDİK

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmeleri hakkında bilgi verdi.

"Endişelerimiz var" diyen Ağıralioğlu, şöyle devam etti:

"Dışişleri Bakanımıza da söyledik; askeri operasyonun ucunu görüp göremediğini sorduk. Bu eğitim operasyonu ya da muharip birlik göndermeye mi yoksa daha fazlasına mı tekabül ediyor, diye sorduk. Suriye iç karışıklığı 8 senesini doldurdu. İç karışıklıklar uzun süre istikrarsızlıklara dönüşüyor. Adımlar ihtiyatlı atılmalı dedik. Sayın bakana öngörülerini sorduk. Bu iç karışıklık kısa sürer mi dedik, ‘emin değilim’ dedi. Peki oraya gönderdiğiniz birlik çatışan unsurlardan biri olabilir mi, dedik. ‘Öyle bir risk olabilir. Sahada böyle bir tehlike hiç yok diyemem’ dedi.

‘HÜKÜMET NE OLACAĞINI NET GÖREMİYOR’

"Libya ile kara sınırımız yok. Dolayısıyla deniz üzerinden müdahale yapılacak. Deniz ve hava kuvvetlerinin desteklemesi hasıl olursa bölgede çatışmayı derinleştirir mi, dedik. ‘Bunların hepsi masada’ dedi Mevlüt Bey."

"Onlar da çok net olarak ne olacağını göremiyorlar" diyen Ağıralioğlu, Sarraj hükümetinin uluslararası desteğe rağmen kontrol edebildiği alanın sınırlı olduğunu, belli bir yere sıkıştığını söyledi.

Ağıralioğlu, partilerinin Libya konusundaki önerisini şöyle açıkladı: "Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak oradaki mevcut insanlarla değil daha kurumsal, uzun soluklu, Sarraj ya da Hafter varlığına bağlı kalmadan kim gelirse gelsin hem Libya’nın toprak bütünlüğünü hem Türk devletinin Akdeniz’deki haklarını muhafaza edecek bir politika ile yürüyelim istiyoruz."

Türkiye’nin kaç yıl süreceği belli olmayan bir iç savaş bataklığına çekilmesinden endişe duyduklarını dile getiren Ağıralioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı Sarraj’ı ayakta tutmaya çalışıyor ve muhtemelen Berlin görüşmelerine eli kuvvetli gitmek istiyor. Uluslararası meşruiyeti olan tarafı tutuyoruz ama bir iç karışıklığa müdahale etmiş oluyoruz. Bingazi, Trablusgarp örnekleri veriliyor. Oralar Osmanlığı toprağı idi. Şimdi iç karışıklığa müdahale edeceğiz" diye konuştu.
Dünkü görüşmenin ardından Genel Başkan Meral Akşener’in Divan’a bilgi verdiğini, henüz milletvekili grubunda değerlendirilmediğini söyleyen Ağıralioğlu, 2 Ocak’taki Meclis oturumundan önce kararlarını açıklayacaklarını bildirdi.

HDP: MÜDAHALEYİ DOĞRU BULMUYORUZ

HDP ise tezkere konusunda tavrını daha önce açıklamıştı. HDP Sözcüsü Günay Kubilay, haftalık basın toplantısında, "Libya'daki siyasi krize müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz. HDP, bölgesel sorunların, bölge halklarının ortak çıkarlarını temel alan bir yaklaşımın ışığında diyalog ve müzakere yoluyla çözümünde yanadır" demişti.

HDP chp Libya mevlüt çavuşoğlu Özgür Özel askeri harekat İyi Parti Günay Kubilay Yavuz Ağıralioğlu