Netanyahu'nun savunma bakanlığı görevinden aldığı Gallant: Üç ana konuda anlaşmazlık yaşadık
Artı Gerçek - İsrail'de Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun uzun zamandır anlaşmazlık yaşadığı ve daha önce de görevden almaya çalıştığı Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı ABD başkanlık seçimi günü kovmasının ardından binlerce kişi protesto için sokaklara döküldü. Gallant, görevden alınmasından 3 saat sonra düzenlediği, basın toplantısında "Seçilmiş yöneticileri çevreleyen ahlaki bir karanlık içindeyiz" uyarısını yaptı.
"Savaşın ortasında savunma bakanlığı görevinden alındığını" belirten Gallant, bunun "İsrail ordusu, iç istihbarat teşkilatı Şin Bet, dış istihbarat teşkilatı Mossad ve tüm güvenlik sisteminin İsrail devleti tarihinde benzeri görülmemiş bir dizi etkileyici başarısından sonra geldiğini" dile getirdi. "Gazze ve Lübnan'da, Yahudiye ve Samarya'da saldırılar düzenledik. Ortadoğu'daki terörist liderleri ortadan kaldırdık ve diğer operasyonların yanısıra ilk kez İran'da isabetli ve öldürücü saldırı gerçekleştirdik" manzarası çizdi.
ANLAŞMAZLIK KONULARI
Görevden alınmasının üç ana konudaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını belirtip şunları sıraladı:
* (Ultra Ortodoks Yahudi -Haredi- erkeklerin askerlikten muafiyetinin kaldırılması çabasına atıfla) "Birincisi, askerlik çağındaki herkesin İsrail ordusunda hizmet etmesi ve İsrail devletini savunması gerektiği yönündeki kararlı duruşumdur. Bu konu -İsrail devletinin ve Siyon'da yaşayan insanların güvenliği- artık sadece toplumsal bir mesele değil; varoluşumuzun en kritik meselesidir."
"Bu kampanyada yüzlerce askerimizi kaybettik, binlerce yaralı ve sakat verdik ve savaş hala devam ediyor. Gelecek yıllar bize karmaşık zorluklar sunacak; savaşlar bitmedi ve savaş sesleri dinmedi. Gelecekteki bu zorluklarla yüzleşip hazırlık yapmalıyız."
"Bu koşullar altında başka seçenek yok: Herkes İsrail ordusunda hizmet etmeli ve İsrail devletini savunma misyonuna katılmalı. İsrail parlamentosunda on binlerce vatandaşı bu yükü omuzlamaktan muaf tutacak ayrımcı ve yozlaşmış bir yasanın geçmesine izin vermemeliyiz. Değişim zamanı geldi."
'ESİRLERİ TERK ETMENİN KEFARETİ YOK'
* "İkinci konu, kaçırılan oğullarımızı ve kızlarımızı mümkün olduğunca çabuk, mümkün olduğunca çoğunu sağ halde ailelerine geri getirme konusundaki ahlaki yükümlülüğümüz ve sorumluluğumuzdur. Rolüme, deneyimime ve geçen yılki askeri başarılarıma dayanarak, gerçekliğe net bir bakış açısıyla, bunun başarılabilir olduğunu, ama İsrail'in katlanabileceği ve ordunun başa çıkabileceği acı verici uzlaşmaları içerdiğini belirtiyorum."
"Ölen rehineleri geri getiremeyiz. Esirleri terk etmenin kefareti yok ve olmayacak. Bu, İsrail toplumunun ve yanlış yola öncülük edenlerin alnında Kabil'in izi olarak kalacak."
* (Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırılara -Aksa Tufanı Operasyonu- atıfla) "Üçüncü konu, kapsamlı ve uzmanca soruşturma yoluyla ders çıkarma gerekliliği. Siyasi, güvenlik ve askeri boyutlarıyla ulusal düzeyde gerçeği ortaya çıkarma ve ondan ders almanın bir mercisi var: Devlet soruşturma komisyonu."
"Daha önce dedim ve tekrar ediyorum: Son iki yıldır güvenlik teşkilatından -başarılardan ve başarısızlıklardan- ben sorumluyum. Yalnızca gün ışığına çıkarma ve dürüst bir soruşturma, gelecekteki zorluklarla yüzleşmek için öğrenmemizi ve gücümüzü inşa etmemizi sağlar."
'DAHA UZUN YILLAR İRAN'LA UĞRAŞACAĞIZ'
"Mümkün olduğunca açık ve net şekilde, İran ile bölgedeki vekillerine karşı zorlu meydan okumaların bizi beklediğini belirtiyorum... Ne yazık ki, daha uzun yıllar kılıçla yaşamaya mahkumuz, ancak kılıcın boğazımıza dayanmasındansa elimizde kalması daha iyidir" vurgusunu yapan Gallant, sözlerini şu uyarıya bağladı:
"İsrail ordusundaki yıllarım boyunca, eğitim ve operasyonlarda, karada, su üstünde ve su altında, karanlık ve sis koşullarında pusulaya göre yol almak gerektiğini öğrendim. Bizim durumumuzda, savaş sisi kalınlaştığında ve ahlaki karanlık etrafımızı sardığında, pusulaya tutunuyorum. Umuyorum ki, her zaman bu yolu izleyen güvenlik teşkilatına ek olarak, seçilmiş yetkililerimiz de bunu benimser. Hem pratik hem de ahlaki olarak doğrusu budur."(Times of Israel, Dış Haberler)
,