PYD: Rusya Soçi'ye katılmamızda ısrarlı
Şahoz Hasan, Rusya'nın Soçi'deki görüşmelere katılmaları yönünde ısrarcı olduğunu söyledi ve ekledi: IŞİD'den aldığımızı Suriye'ye vermeyiz!
HABER MERKEZİ- Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) yeni Eş Genel Başkanı Şahoz Hasan, IŞİD sonrası Suriye’nin istikrarlı olmayacağını söyledi.
PYD’nin 27-28 Eylül 2017 tarihinde Rimêlan’da gerçekleştirilen kongresinde, Ayşe Heso ile birlikte PYD Eş Başkanlığına seçilen Şahoz Hasan, bölgede yaşanan gelişmeleri Ahval’e değerlendirdi.
İLGİLİ HABER: ÖZGÜR ROJAVA'DAN DEMOKRATİK SURİYE FEDERASYONU'NA
İLGİLİ HABER: ROJAVA ULUSAL BİRLİK ÇALIŞTAYI SONLANDI
TEHLİKELİ DÖNEM
"İŞİD sonrası dönem oldukça tehlikeli. Terör kaynaklarını tümden kurutmak ancak düşünsel ve maddi anlamda atılacak adımlarla, terörist örgütlerin tekrardan türememesini garanti eder" diyen Hasan, bunun yolunun da hem bölge hem Suriye halkının temel görevi olduğunu söyledi.
UYUYAN HÜCRELER, UYANAN 'KURTLAR'
Bu dönemin kurt sürüsünden kopan kurtların ve uyuyan hücrelerin doğrudan uluslararası toplumun güvenliği üzerinde tehlike olacağı bir dönem olduğuna işaret eden Hasan, "Onun içinde kalıcı çözümden bahsetmek henüz çok erken. Siyasal örgütlenme de netlik ve Suriye krizinde bir sonuca ulaşmak kolay değil." dedi.
ESAS KONGRE GERÇEKLEŞMEDİ
Hasan, "Cenevre’de 7’nci kongre gerçekleşmiş olmasına rağmen, bizce henüz esas Suriye konulu Cenevre kongresi gerçekleşmemiştir." diye konuştu.
SURİYE'YLE ÇATIŞMA İHTİMALİ
"IŞİD sonrası dönem için Suriye’yle aranızda askeri bir çatışma bekliyor musunuz?" sorusunu da yanıtladı.
Hasan, "Biz üçüncü çizgiye bağlı olarak hareket ettiğimizden ve bu çizginin gereklerine uygun olarak halkın temsilciliğini, bizzat Suriye halkının önemli sorunlarını gündemine alan bir yaklaşım gösterdik. Onun için de bizim bölgemize terörist grupların girişi mümkün olmadı. Suriye halkının ve özellikle Kürt halkının iradesine karşı olan silahlı grupların girişini engelledik."dedi.
IŞİD'DEN ALDIĞIMIZI SURİYE'YE VERMEYİZ
Bundan dolayı diğer bölgelerin aksine, bölgelerinde her şeyin normal seyrinde ve sakin olduğunu dile getiren Hasan, "Yüzbinlerce göçmen şiddete ve iç savaştan dolayı Suriye’nin diğer bölgelerinden bizim bölgelere geldi. Umarım Suriye rejimi ile hiçbir çatışma olmaz, ancak belirtmeliyim ki bazı çevrelerin düşündüğü gibi, binlerce şehidi IŞİD’ten aldığımız bölgeleri Suriye rejimine teslim etmek için vermedik" ifadelerini kullandı.
ÇATIŞMA BEKLEMİYORUZ
"Eğer bizim bölgelere müdahale olması ve sivil vatandaşlarımızın mal ve can güvenliğini tehdit eden bir yaklaşım gelişmesi durumunda, biz de eli kolu bağlı seyredecek değiliz." diyen Hasan, genel anlamda bir çatışma beklemediklerini de ifade etti.
Hasan, "Kürtlerin de içinde olduğu birçok taraf, kuzey Suriye ya da Rojava da gerçekleşecek seçimler için katılan taraflar arasında denge sorunları olduğunu iddia ediyorlar" sorusunu da yanıtladı.
"Bizce sorun onların belirttiği gibi değil" diyen Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü: "O taraflar sürekli şüpheler yaratmaya ve gerçekleri çarpıtmaya çalışıyorlar. O taraflar engel oluşturmayı kendilerine temel görev edinmişler" dedi.
ULUSLARARASI TANINMA İHTİMALİ
"Sizce bölge seçimleri beraberinde uluslararası bir tanıma sürecini beraberinde getirir mi?" sorusu üzerine Hasan, BM'nin Suriye krizininin çözümü sürecinde özerk yönetimleri desteklediğini anımsattı.
Hasan açıklamalarını şöyle sürdürdü: Seçimlerin gerçekleştirilmesi diğer bileşenlerin temsilcileri ile siyasi parti ve diğer güçlerle ortak atılan meşru bir adımdır. Şu ana kadar 82 devlet Rakka’nın sivil meclisini tanıdı ve yardımlarda bulunuyorlar. Bu yardımlar yoluyla diğer bölge meclisleri ile, bu Federatif Kuzey Suriye ile olur ya da diğer ülkelerle olur inisiyatifli olabilmeli ki, tüm ihtiyaçlarını karşılayabilsin" diye konuştu.
TÜRKİYE AFRİN'E SALDIRIRSA
Türkiye Afrin’e saldıracağı yönündeki açıklamaları da değerlendiren Hasan, Rusya'nın böyle bir olasılık karşısında takınacağını tahmin ettiği tutumu da şöyle anlattı: "Bana göre önemli olan soru şu; T'ürkiye Afrin’e ve tüm Rojava’ya saldırı tehdidinde mi bulunuyor? Bana göre, tüm tarafların Türkiye’nin tüm Suriye’ye karşı saldırıları ve emellerine karşı durması, olumlu bir adım olacaktır. Bununla birlikte, Rusya’ya rağmen Türkiye Afrin’e saldıramaz." dedi.
TÜRKİYE KENDİ ÇÖZÜMÜNÜ DAYATMAK İSTİYOR
Şu anda Suriye'nin Doğu ve Batı Fırat olmak üzere iki hegemon bölgeye bölünmüş durumda olduğunu söyleyen Hasan, "Batı Fırat tamamı ile Rusya’nın etki alanı içerisinde. Türkiye’nin Afrin’e yönelik yaptığı tehditlerin amacı, Suriye’deki demokratik çözüm projemiz olan demokratik federasyonu engellemek ve bunun yerine kendi çözümünü dayatmaktır" dedi.
Aynı saldırı ihtimali karşısında ABD'nin olası pozisyonunu değerlendiren Hasan, "Rusya, Türkiye’ye yeşil ışık yakmasaydı, Türkiye’nin Cerablus, El Rai, El Ezaz ve El Bab’a girmesi mümkün değildi. Fakat eğer Türkiye saldırsa da, kendimize olan güvenimiz tam ve iyi biliyoruz ki, bu saldırıların sonucu Türkiye için büyük bir facia olur."ifadelerini kullandı.
ASIL TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLER ŞAİBELİ
Bu ihtimal karşısında Türkiye'nin bir iç tsunami ile karşı karşıya kalacağını dile getiren Şahoz Hasan, "Başta Kürtler olmak üzere, Türkiye halkları Erdoğan’ı öcü olarak görüyorlar. Yine esas şüphe ile bakılması gereken bir seçim varsa o da Türkiye’de olağanüstü koşullarda gerçekleşen seçimdir." dedi.
Hasan, "Soçi'deki kongreye katılacak mısınız" sorusunu da yanıtladı.
Aslen Suriye'nin bi birkaç konfederal devletten oluştuğunu söyleyen Hasan, "Suriye egemen bir ülke olarak kalmaya devam etmek istiyor ve bölgede ve dünyada etkili olmak istiyorsa, o zaman Suriye halklarından oluşan geniş bileşimi görebilmeli. Coğrafik federasyon çözümünden kastımız sadece Kürt sorununun çözümü değil, aynı zamanda kalkınma ve iktidarın merkez ile çevre arasındaki paylaşımıdır. Biz Soçi’de gerçekleşecek olan kongreye katılacağız. " dedi.
MOSKOVA İLE İRTİBAT HALİNDEYİZ
"Moskova ile de ilişki halindeyiz. Onlarda bizim Soçi’deki kongreye katılmamızda ısrarlılar" diyen Hasan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Biz de o temel de çözüm projemizi sunacağız ve tüm toplantı ve kongrelere katılımımız Suriye krizinin çözümünde oldukça önemli ve gereklidir." diye konuştu.
Refandum sürecinden dersler çıkardıklarını da dile getiren Hasan, ABD'ye duyulan ve ardından kırılan güven ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu. "Bizce ilk kez Kürtler müttefiklerinden vazgeçiyor. Örnek olarak son gelişen Kürdistan bölgesindeki olaylardır. Gerekli olan dersleri hepimizin de alması lazım. Eğer biz inanacaksak ve bedel veriyorsak, o zaman bilinmeli ki ulus-devlet iflas etmiştir" dedi.
IŞİD'LE ANLAŞMA İDDİASI
Hasan, "Son dönemde Demokratik Suriye Güçleri’yle yapılan anlaşma gereği Rakka’da IŞİD’li teröristlerin çekildiği söyleniyor" sorusu üzerine, "Demokratik Suriye Güçleri ile Uluslararası koalisyon bu konuyu yalanladı. Biz siyasi bir parti olarak askeri konularda konuşmayı askeri komutanların yapması gerektiği inancındayız . Fakat mantıksal olarak olarak gerçekçi değil ve çok doğru olabileceği kanısında değiliz." dedi.
Hasan sözlerini şöyle noktaladı: "Dolayısıyla kimse de inanmıyor? Ne Koban’i de, ne Girê Spi’de, ne Tebka’da, yine bu gün Derezor ve Doğu Fırat’ta böyle bir şey gerçekleşmedi ve gerçekleşmez. Yine 125 gün boyunca Rakka operasyon sürecinde böyle birşey olmadı. Pekiyi neden böyle bir dönemde olsun ki, zaten İŞİD bitmek üzere"