Salih Müslim: Türkiye kaptansız gemiye benziyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bab’dan sonra Mınbiç’e yaklaştık’ sözlerini değerlendiren PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Cenevre toplantılarını,...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bab’dan sonra Mınbiç’e yaklaştık’ sözlerini değerlendiren PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Cenevre toplantılarını, referandumla ilişkisini ve Rakka’nın geleceğini Artı Gerçek’e değerlendirdi.
Fehim IŞIK
ARTI GERÇEK – PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, İsviçre’nin Cenevre kentinde devam eden Suriye Barış Görüşmelerine ilişkin Türkiye’nin engellerini sürdürdüğünü belirtti. "Başından beri, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ile Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) Cenevre toplantılarına katılmalarını ve çözüm masasında olmalarını istiyoruz" diyen Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DEMOKRATİK SURİYE MECLİSİ HEPİMİZİ KAPSIYOR"
"Bilmek gerekir ki bu yapılar, Kürtleri de kapsıyor. Bunların Cenevre’ye katılımı için girişimlerimizi sürdürüyoruz. Rusya ve diğer bazı güçler de MSD ile QSD’nin Cenevre toplantılarına katılmalarından yana tutum alıyor. Ancak Türkiye bu konudaki engellerini sürdürüyor."
Müslim, Türkiye’nin bir politika değişikliğine gitmesinin mümkün olup olmadığı yönündeki sorumuza ise "Türkiye’nin politikalarında bir değişiklik yaşandığı konusunda bilgimiz yok" dedi.
"MSD’NİN CENEVRE’DE BULUNMASI SURİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ"
Cenevre toplantılarına sadece PYD ve TEVDEM üzerinden Kürtlerin katılımı isteniyormuş gibi spekülatif yaklaşımlar olduğuna dikkat çeken PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Artı Gerçek’e konuya ilişkin olarak şunları söyledi:
"Biz PYD veya Demokratik Özerk Yönetim olarak değil tümünün kapsayıcı siyasal yapısı olan MSD ve askeri güç olarak da QSD ile Cenevre’de çözüm masasında olmak istiyoruz. Bu hem Suriye barışı, hem de Suriye’nin geleceği açısından önemli. Suriye’de demokratik, özgür yaşam mücadelesinde öne çıkan, öncülük edenler belki Kürtler oldu, ancak tüm halkların ve inançların birlikte yaşadığı özgür bir Suriye arzuluyorsak o masada olması gereken yapılar Kürtleri de temsil eden MSD ve QSD’dir. Bu isteme engel çıkarmak sorunun çözümünü istememektir."
"EVET, ERDOĞAN’IN SULTANLIĞINI TESCİL EDER"
Müslim, Cenevre toplantıları ile Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak referandum arasındaki ilişkiyi de yorumladı. "Türkiye’nin politikalarının referandum sonrasında değişip değişmeyeceğini bilemeyiz" diyen Müslim, şöyle devam etti:
"Bu konu Türkiye siyasetinin referandum sonrasında nasıl bir seyir izleyeceğine bağlı ve Türkiye’yi, daha doğrusu Türkiye’deki siyasetçileri öncelikle ilgilendirir. Bizim bu konuyla ilgili bir tahmin yürütmemiz olası değil. Ancak mevcutta yürütülen politikalara bakarak şunu söylemek benim açımdan mümkün. Eğer referandumun sonucu evet çıkar, yani Erdoğan’ın sultanlığı tescil edilirse Kürtler açısından bir şey değişmeyeceğini söyleyebilirim. Erdoğan’ın Kürtlerin yok edilmesi konusunda çok önceden hazırlanmış planlarının olduğunu biliyoruz. Bu planlara bağlı olarak Kürtlere dönük yeni saldırıların olacağını pekala şimdiden görmek mümkün. Tabi referandumdan hayır çıkması durumunda da Erdoğan Kürtleri sorumlu ilan edip bu saldırılarını yine sürdürebilir. Bu nedenle Kürtlerin kendilerine yönelecek olası saldırılara karşı hazırlıklı olması gerektiği inancındayım. Daha açık demek gerekirse Kürtler ağır bir savaşa da hazırlıklı olmalı. Bunlar benim görüşüm tabi. Ne kadar doğrulanır, şimdiden bilmek mümkün değil."
"MINBİÇ VE AFRİN’E SALDIRMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Türkiye’nin Mınbiç’e yönelik askeri hazırlık yaptığına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini değerlendiren PYD Eş başkanı, Türkiye’yi kaptansız bir gemiye benzetti. "Bu geminin nereye gideceğini bilemiyoruz" diyen Müslim, Türkiye’nin Mınbiç ve Afrin’e askeri olarak saldırmasının mümkün olmadığını şu sözlerle ifade etti:
"Siyaset aklını öne çıkardığımızda Türkiye’nin Afrin veya Mınbiç’e bir saldırı düzenlemesinin mümkün olmadığını görürüz. Erdoğan’ın sözünü ettiği Mınbiç bölgesinde Amerikalılar var. Afrin’de Ruslar var. Bizim açımızdan da durum net: Kim yaşadığımız alanlara yönelik bir saldırı düşünürse hiç kuşkusuz yanıtını alır."
"RAKKA’NIN GELECEĞİNE RAKKALILAR KARAR VERİR"
Rakka’nın Kuzey Suriye Federasyonu’na dahil edileceğine ilişkin sözlerini de anımsattığımız Salih Müslim, Rakka’nın geleceğine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Rakka’nın Kuzey Suriye Fedarasyonu’na dahil olmasına yönelik özel bir planımız yok. Bu tamamen Rakka halkının iradesine bağlıdır. Rakka halkı ne karar verirse o uygulanır. Mınbiç’te de benzer süreçler yaşandı. Sivil meclisler oluşturuldu ve daha sonrasında bu meclisler karar verdi. Rakka’da da aynı süreç işler. Rakka’da meclis oluşturulması çalışmaları şimdiden başlamış durumda. Rakka’nın özgürleşmesinden sonra meclisi oluşturanlar Rakka’nın geleceğine ilişkin kararı birlikte verecekler. Rakka halkının kararı ne olursa olsun bu karara saygı duyacağız."