Sarı Yelekliler 25. kez sokağa çıktı

Fransa’da akaryakıt zamlarına ve ekonomik şartların kötüleşmesine tepki olarak başlayan eylemler çerçevesinde eylemlere başlayan Sarı Yelekliler, 25. kez sokakları doldurdu.

Sarı Yelekliler, başkent Paris'te öğleden sonra, Place de la Nation'daki yürüyüşe katılmak üzere, Lariboisière Hastanesi'nden yürüyüşe başladı.

Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı gösterilerde şu ana kadar şiddet yaşanmadı.

Bugüne kadar eylemlerde biber gazı kapsülünün isabet etmesi sonucu 5 kişinin eli koptu, 23 kişi gözünü kaybetti, 268 kişi başından, 15 kişi elinden, 64 kişi vücudundan, 26 kişi sırtından ve 106 kişi bacaklarından yaralandı.

Gösterilerde ayrıca 95 gazeteci, 40 lise öğrencisi ve 30 gönüllü sağlık görevlisinin yaralandığı belirtilirken, polisin 145 hakaret ve basın özgürlüğü ihlalinde bulunduğu kaydedildi.

Toplamda 11 kişinin öldüğü Sarı Yelekliler'in eylemlerinde 1 kişinin biber gazı kapsülünün isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdiği belirtilmişti.

Fransa'da kamu yayıncısı France Info'da yayımlanan açık mektupta, polisin eylemlerde bilinçli olarak gazetecilerin işlerini yapmalarını engellemeye çalıştığı belirtilmişti. Mektupta imzası bulunan 350 gazeteci, polisin kendilerine şiddet uygulamasını kınamıştı.

Fransız hükümeti, protestolarda kamu düzenini sağlamak için polisin biber gazı kullanması gerektiğini savunuyor.

İçişleri Bakanı Christophe Castaner, Ulusal Polis Soruşturma Biriminin (IGPN), polisin Sarı Yelekliler'in gösterilerinde şiddet uyguladığı şüphesiyle 220 adli soruşturma başlattığını söylemişti.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic, Fransa'ya Sarı Yelekliler'in eylemlerinde insan haklarına saygılı olma, barışçıl gösteri özgürlüğüne aşırı kısıtlamalar getirmeme ve biber gazı kullanımını yasaklama çağrısında bulunmuştu.

Fransa Ombudsmanı Jacques Toubon, polisin Sarı Yelekliler'in gösterilerinde biber gazı kullanmasının yasaklanmasını istemişti.

Akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, daha sonra Macron yönetimi karşıtlığına dönüşen Sarı Yelekliler'in eylemleri 17 Kasım 2018'den bu yana devam ediyor.

KARA BLOK SARI YELEKLİLER'LE BİRLİKTE HAREKET ETTİ

Öte yandan 1 Mayıs'ta Paris sokaklarında hükümeti protesto eden Kara Blok'un Sarı Yelekliler'le bağı olup olmadığı ülkede tartışma konusu oldu.

Kara Blok da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un politikalarını Sarı Yelekliler gibi protesto ediyor. Yüksek vergilere tepki olarak başlayan ve son zamanlarda sosyal adaletsizliği genel olarak protesto eden Sarı Yelekliler ile bu anlamda bir ortak yönleri var. Fakat hem ideolojik hem de taktiksel anlamda Kara Blok farklı bir oluşum.

Kara Blok, tarihçi Bryan Muller ve Hugo Melchior tarafından "tamamen siyah giyinen devrimci militanların oluşturduğu kolektif bir hareket" olarak tanımlanıyor. Berlin Duvarı’nın yıkılmasından önce 1980’lerde Batı Almanya’da kapitalizm karşıtı Black Blocs protesto taktikleriyle polisle çatışmaları sayesinde adını dünya çapında duyurdu.

Dünyanın her yerinde küçük gruplar halinde örgütlenen Kara Blok, adını giydikleri siyah giysiler ve siyah maskelerden alıyor.

Toplumsal eylem ve gösterilere katılan Kara Blok, politik hareket anlamında şiddeti meşru bir araç olarak görüyor ve kapitalizmin simgeleri olan bankalara, reklam panolarına ve lüks hotel ve alışveriş merkezlerine saldırıyor. Fransız televizyon kanalı LCI’ye konuşan Kara Blok üyesi Julien, "Şiddet sayesinde sesimiz duyulabiliyor" diyor ve ekliyor; "10 bin kişinin katıldığı bir eylem genellikle kısa bir paragraf olarak gazetenin bir köşesinde belki yayınlanır belki yayınlanmaz. Tıpkı Kara Blok gibi eğer bütün dünya şu an Sarı Yelekliler’i konuşuyorsa bu kullandıkları şiddetin sayesindedir." (HABER MERKEZİ)