‘Suriye savaşının kazananı yok'

Dış politika uzmanı Nick Danfort, Afrin'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Danfort'a göre Rusya, İran ve Suriye'nin yeni duruma vereceği tepki önemli.

‘Suriye savaşının kazananı yok'

Esra TUR

ARTI GERÇEK - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) cumartesi sabahı Afrin kent merkezine girmesinin yankıları sürüyor. Konuya ilişkin bir çok gözlemcinin Türkiye’nin eninde sonunda Afrin kent merkezine gireceğini beklediğine dikkat çeken Amerikalı Sivil Toplumu kuruluşu ‘the Bipartisan Policy Center’ın (BPC) dış politika uzmanı Nick Danfort, Suriye savaşının galibinin olmadığını, bölgede savaşan hiçbir tarafın pozisyonu güçlendirmediğini belirtti.

Türkiye’nin Afrin harekâtını ve bunun bölge etkilerini sorduğumuz Danfort’a göre, Afrin’den savaşmadan çekildiği algısını veren YPG’nin ‘B Planı’ gerilla savaşı vermek.

Türkiye’nin Afrin’de kontrol sağlamasının ABD için Mınbiç’e ulaşmayı zorlu hale getirdiğnin altını çizen Danfort, Rusya, Suriye ve İran’ın Türkiye’nin Afrin’deki varlığına nasıl tepki vereceğinin önem arz ettiğini belirtti.

Suriye’nin Afrin kentine TSK ve ÖSO güçlerinin girmesi ile Afrin harekâtı yeni bir boyut kazandı. Bu beklenen bir sonuç muydu?

Bir kaç istisna dışında çoğu gözlemcinin öngördüğü bir sonuçtu. Çoğu kişi bu duruma şaşırmadı denilebilir. Konuya hâkim gözlemciler Türk ordusunun en nihayetinde Afrin’de kontrolü ele geçireceğini bekliyordu. Ancak biz, YPG’nin şehrin tahribatını göze alarak daha fazla direneceğini bekliyorduk.

'YPG'NİN B PLANI, GERİLLA SAVAŞI'

Ancak şehir merkezinde direnişin yoğun olmadığı ve TSK’nin kent merkezine kolay girdiği yorumları yapıldı. Bu yeni bir strateji anlamına mı geliyor?

Evet, bu mümkün. YPG’den yapılan en son açıklamalar ve YPG’nin bölgedeki tarihsel durumu göz önüne alındığında tüm gözlemciler Afrin kent merkezindeki ve kırsal alanlardaki Türk askeri güçleri ve YPG savaşçılar arasında bir gerilla savaşı yaşanacağını bekliyor. Bu sanırım YPG’nin çok fazla direnmeden çekilmesini de açıklıyor. YPG’nin bu anlamda ‘B planı’ olarak gerilla savaşı yapması olası. Amerika’nın ‘B planı’ ise Fıratın doğrusundaki YPG güçleri ile birlikteliğini devam ettirmesi olduğu söylenebilir.

ABD yeni gelişmeden endişe duyduğunu açıkladı. Bundan sonar nasıl bir tavır takınmasını beklemek gerek?

Bunu şimdiden kestirmek kolay değil. Şüphesiz Türkiye’nin Afrin’de kontrol sağlaması ABD için Mınbiç’e ulaşmayı zorlu hale getirdi. Diğer taraftan bu durum ABD’nin YPG’ ye destek verme durumunu da zorlu hale getirecektir. ABD dışişleri bakanlığı üzerinden yaptığı açıklamada, Mınbiç konusundaki kararlılığını net olarak ortaya koydu. Sanırım ABD tarafından şimdiye kadar verilmiş 'en direk tepki' de buydu.

Kürtler güçlerinin ABD ile ilişkisine bu yeni gelişmenin etkisi nasıl olur? Stratejik ortaklık devam edecek mi?

Bunu zaman gösterecek ancak. Türkiye'nin Afrin harekatı ABD'nin bölgedeki Kürt güçleri ile birlikte yürüttüğü IŞİD ile mücadeleye sekteye uğrattı. Açıklamaların tamamında da bu durum belirtiliyor. Bu son gelişmlere ile Suriye Demokratik Güçlerinin rolü şimdi IŞİD ile mücadeleden, Esat ve İran’a kaymıştı. Ancak ortaklık devam edecektir.

Orta Doğu’da güç dengelerindeki değişimi nasıl okumak gerek?

Son iki aydır dikkatler Türkiye'nin Afrin harekatında olsa da önümüzdeki dönemde Orta Doğu’da güç dengelerini en fazla etkileyecek durum Iran-Amerikan ilişkileri olacak. İki ülke arasındaki nükleer anlaşmanın akıbeti. Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'nın görevden alınarak yerine daha şahin politika yürütmesi beklenen CIA Başkanı Mike Pompeo'nun bölgeye yönelik nasıl bir politika yürüteceğini takip etmek gerek. Çünkü ilişkilerin seyri ve bölgedeki dengeler buna göre şekillenecek.

Türkiye, Afrin’e girerek bölgede güç sahibi oldu denilebilir mi?

Son gelişme sonrasında Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığından nasıl faydalanacağı ve bu durumu nasıl değerlendireceği daha geniş politik ve askeri çıkarları açısından önemli. Son dönemdeki politikasının göz önüne alırsak, Türkiye hem ABD ve Avrupa ile ilişkilerini hem de Esat ve İran ile ilişkilerini PKK ile mücadeleye edebilmek için feda ettiği söylenebilir.

Suriye İran ve Rusya’nın Afrin’deki Türkiye varlığına tepkisi nasıl olur?

Güzel soru. Bunu bekleyip göreceğiz. İlginç olacağı kesin.

7 yılı geride bırakan Suriye savaşının kazananı var mı?

Aslında bunca zaman sonra şu aktör savaştan güçlenerek çıktı ya da pozisyonun sağlamlaştırdı demek hiç kolay değil. En net durum şu bölgesel çatışmalar giderek yoğunlaşıyor. Bu zehirli durumun hafifleyeceği yerde giderek daha da kötü bir hal alıyor olması dışında netleşen bir şey yok.

RAKAMLAR İLE SURİYE SAVAŞININ BİLANÇOSU

23 milyon nüfuslu Suriye’de 7 yılın ardında ülke tanınmayacak halde. BM verilerine göre, savaş başladığından bu yana yaklaşık 11 milyon Suriyeli yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldı. Ekonomisi 30 yıl geriye giden ülkede yaşayanların yarısından fazlası insani yardıma muhtaç.

BM ve Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi verilerine savaş nedeni ile toplam 353 bin 935 kişi hayatını kaybetti. Bu sayının kayıt altına alınmamış kişilerin eklenmesi ile 500 bini bulması tahmin ediliyor.

Handicap International'a göre, savaşta toplam 3 milyon kişi yaralandı, 1 buçuk milyon kişi savaş nedeniyle sakat kaldı.

Uluslararası Af Örgütü’ne göre 2011 ile 2015 yılları arasında yaklaşık 13 bin kişi asıldı.

NİCK DANFORT KİMDİR?

The Atlantic, the Washington Post, Foreign Policy, Al Jazeerave, Foreign Affairs gibi gazete, dergi ve haber sitelerinde makaleleri yayımlanan Amerikalı Nick Danfort, ‘the Bipartisan Policy Center’ın dış politika uzmanı olarak çalışıyor.

Türkiye, Amerikan dış politikası ve Orta Doğu’yu çalışan Danfort’un Yale Üniversitesinde master, Georgetown Üniversitesinde ise doktora derecesi bulunuyor.

suriye ÖSO ypg dış politika Özgür Suriye ordusu