Suriyeli gazeteciler: Tanığız
Bölgede görev yapan gazeteciler Afrin Harekatı'nın ilk 2 haftasını ve geleceğini değerlendirdi.
Gamze KAFAR
ARTI GERÇEK- Türkiye'nin uzun süredir gündemine aldığı Afrin Harekatı, 20 Ocak'ta başlamıştı. Hükümete yakın medyanın '3 gün' verdiği harekat bugün 15. gününe girdi. Bu süre zarfında, TSK ve harekatı birlikte yürüttüğü ÖSO'nun saldırılarından en çok siviller etkilendi. Sivil kayıplarıyla ilgili uluslararası tepkiler yoğunlaşırken, biz de harekatın geride kalan iki haftalık sürecini bölgede görev yapan gazetecilere sorduk. Gazeteciler de uluslararası kamuoyu gibi sivil kayıplarından kaygılı... Hükümetin 'Sivil kaybı yok' iddialarına tepki gösteren gazeteciler, 'Bize gelen görüntülerin sadece yüzde 5'ini yayınlıyoruz' diyor.
Nalin Dicle-Ronahi TV
"AFRİN'DEN GELEN GÖRÜNTÜLERİN YÜZDE BEŞİNİ KULLANIYORUZ"
Nalin Dicle, Rojava'da yayın yapan Ronahi TV'nin haber merkezinde çalışıyor. Afrin harekatıyla birlikte kendilerine sivil kayıplara ilişkin çok fazla bilgi ve görüntü geldiğini belirten Dicle, yaşadıklarını deneyimleri şu sözlerle paylaşıyor: Muhabirlerimiz günlük olarak savaş alanından ve sivillerin yaşadıkları alanlardan video ve fotoğraflar gönderiyorlar. Afrin’de sivillerin katledilmediğine dair iddialar var ancak bizim gördüğümüz gerçeklik tamamen farklı. İçlerinde onlarca kadının ve çocuğun bulunduğu sivil halkın yaşamını yitirdiğine dair video ve fotoğraflar günlük olarak bize ulaşıyor. Ayrıca sivillerin yıkılan evlerinin görüntülerini de rahatlıkla görebiliyoruz. Ronahi TV olarak bize uzuvlarını yitirmiş birçok yaralının, birçok acı verici görüntünün ulaştırıldığını söyleyebilirim. Biz bu görüntülerin ekrana yansımasını istemiyoruz. Medya etiği açısından değerlendirdiğimizde birçok görüntüyü veremiyoruz. Yayınladığımız görüntüler, bizlere ulaşanın belki de yüzde beşi. Bize ulaşan fotoğraf ve videolardaki görüntüler gerçekten acı verici.
İbrahim İssa-WAAR TV
"SİVİLLERİN YAŞAMINI YİTİRDİĞİNE TANIĞIZ"
WAAR Televizyonu'nun Suriye muhabiri İbrahim İssa ise daha şimdiden yüzü aşkın sivilin yaşamını yitirdiğine tanıklık ettiklerini söylüyor. Türkiye'nin, Afrin Harekatı'nı uzun süre önce gündemine aldığını belirten İssa, "Türkiye 7 yıl boyunca Suriye'de Kürtlerin haklarını elde etmelerine karşı verdiği mücadelede uluslararası güçlerin kendi aralarındaki çelişkilerini kullandı. Bu süreçte izlediği bu politikanın daha belirginleştiğini görüyoruz. Türkiye, Afrin'e yönelik bir operasyonu uzun süre önce gündemine almıştı. Ancak önümüzdeki aylarda bu arzunun hangi aşamaya geleceğini göreceğiz. Türkiye'nin askeri operasyonu sivillere zarar vermeden başarılı bir şekilde sürdürmesi neredeyse imkansız. Şimdiden yüzü aşkın sivilin yaşamını yitirdiğine ve yaralandığına tanık oluyoruz. Bu nedenle Türkiye'nin başarılı olabileceğini söylemek mümkün değil" diye konuştu.
Türkiye'yi Afrin'de zor bir sürecin beklediğini hatırlatan İssa, şu değerlendirmeyi yapıyor: Bir diğer dikkate alınması gereken faktör de Afrin'in coğrafyasının Bab, Cerablus gibi bölgelerden çok daha farklı olması. TSK ve birlikte olduğu muhalif güçler bundan kaynaklı Afrin'i kontrol etmekte oldukça zorlanacaklar. Akabinde gelecek günlerde Rusya ve Amerika'nın tutumlarının değişebilmesi mümkün gözüküyor."
İbrahim İbrahim, KNN TV
'AFRİN DÜNYAYI IŞİD TERÖRÜNDEN KORUDU'
İbrahim İbrahim, KNN Televizyonu'nda çalışıyor. Afrin'in, Suriye'de süren savaş boyunca silahlı örgütlere karşı kalkan olduğunu ifade eden İbrahim, "Şimdi Afrin'i koruma sırası dünya kamuoyunda" diyor. İbrahim, şöyle konuşuyor: "20 Ocak'ta, Türkiye tarafından başlatılan operasyonla birlikte, 6 yıl boyunca her seferinde şiddet yanlısı, terörist gruplara karşı yaşam mücadelesi veren Afrinlilerin bu kez Türkiye'nin saldırılarına maruz kaldığını gördük. Dünya kamuoyu bu durumu kabul etmemeli. Bu zamana kadar uluslararası güçleri terörden koruyan Afrin'i şimdi de uluslararası güçler korumalılar. Uluslararası alanda, kamuoyunda, insan haklarını savunan kurumlarda herkes sorumluluğunu yerine getirmeli, Afrin’in korunmasına kendi cephesinden katkı sunmalıdır. Afrin, terörist örgütlere ve IŞİD’e karşı savaşırken, aslında dünyayı da terörden korudu.