Suriyeli Kürtlerden Uygurlara... Trump'ın 'kişisel' dış politikası

Suriyeli Kürtlerden Uygurlara... Trump'ın 'kişisel' dış politikası
Trump'ın ABD dış politikasını yönetme konusundaki bazı zayıflıkları, Erdoğan'a Suriye'ye harekât onayı vermesiyle görülmüştü. Şimdi tekrar seçilmek isteyen Trump dış politikayı kişiselleştiriyor; diplomasiyi kendi çıkarlarıyla ilgili hale getiriyor.

Dan FRIEDMAN


Artı Gerçek - Beş yıl önce Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Suriye'yi işgal etmesini söylemişti; Erdoğan'ın kişisel baskısına beklenmedik bir teslimiyetti bu. Trump, ABD politikasını altüst ederek Türkiye'nin ABD'nin sadık müttefikleri olarak görülen Kürt savaşçılara saldırmasına izin verdi.

Trump'ın 6 Ekim 2019'da yaptığı bir telefon görüşmesinde Erdoğan'a yeşil ışık yakması, Suriye'deki ABD askerlerini Türkiye sınırı yakınlarındaki mevzilerden aceleyle kaçmaya zorladı. Bu karar Washington'ı şoke ederek Trump'ın her iki parti tarafından da kınanmasına neden oldu.

Uluslararası Af Örgütü, işgali gerçekleştiren Türk birliklerinin “sivil yaşamı utanç verici bir şekilde hiçe saydığını, sivilleri öldüren ve yaralayan yargısız infazlar ve hukuk dışı saldırılar da dâhil olmak üzere ciddi ihlaller ve savaş suçları işlediği” suçlamasında bulundu. Haberlerde "en az 70 sivilin öldürüldüğü ve yüz binlerce insanın işgal nedeniyle yerlerinden edildiği" belirtildi.

HALKBANK DAVASINDA DA TÜRKİYE LEHİNE SAVCILARA BASKI YAPTI

İşgale onay vermek, Trump'ın görevdeyken Erdoğan'a yardım ettiği çeşitli olaylardan biriydi. Trump, İran'ın ABD yaptırımlarından kaçmasına yardımla suçlanan bir Türk ulusal bankası olan Halkbank'a yardım etmek için Adalet Bakanlığı aracılığıyla müdahalede bulundu. Savcılar bankanın İran'ın nükleer silah programının finanse edilmesine yardımcı olduğunu ileri sürdüler. Davadaki bir tanık, bankaya karşı açılan davanın, yaptırımların delinmesi planına izin veren Erdoğan'ın müttefiklerini töhmet altında bıraktığını söyledi. Eski Trump yönetimi yetkililerinin ifadelerine göre Trump, Erdoğan'ın kişisel baskısı altında, aralarında Adalet Bakanlığı yetkililerinin de bulunduğu danışmanlarına, New York Güney Bölgesi savcıları tarafından banka aleyhine açılan davanın düşürülmesi için baskı yaptı.

O dönemde Manhattan'da ABD savcısı olarak görev yapan Geoffrey Berman, daha sonra yazdığı bir kitapta 2018 yılında Adalet Bakanı Matthew Whitaker'dan baskı gördüğünü ve Whitaker'ın halefi Bill Barr'ın davayı Halkbank lehine sonuçlandırması için kendisine bastırdığını söyledi. Berman, Barr'ın, Erdoğan ile bağlantısı olan Türk yetkililere dokunulmazlık tanıması için kendisine baskı yaptığını ve bu anlaşmaları federal bir mahkemeden gizlemeyi önerdiğini de ileri sürdü. Berman, bunun yasalara aykırı olacağını belirtti. Berman ve Barr yorum taleplerine yanıt vermediler.

'ERDOĞAN'LA ARASI AÇILINCA HALKBANK DAVASINA YEŞİL IŞIK YAKTI'

Türkiye'nin Suriye'deki işgali, garip bir biçimde, Halkbank'ta sorunlara neden oldu. Erdoğan'ın işgaline izin verdiği için Trump'ın karşılaştığı eleştiriler ABD başkanını utandırmış görünüyordu. Trump rotayı tersine çevirmeye çalışarak karşılık verdi. Halka açık tuhaf bir mektupla Türkiye ekonomisini “yok etmekle” tehdit etti. Trump “Sert adam olma” diye yazdı. Bu tartışma sırasında Trump ve aralarında Barr'ın da bulunduğu danışmanları Halkbank'a dava açılmasına karşı çıkmaktan vazgeçti. Berman daha sonra Trump'ın Erdoğan'la “arasının açılmasının” Halkbank'a dava açılması için yeşil ışık yakılmasıyla sonuçlandığını anlattı. “Ve bunu 24 saat içinde yaptık" dedi.

Trump'ın Türkiye'nin Suriye'yi işgalini onaylaması ve buna yönelik eleştirilere verdiği tepki 2024 seçim kampanyası sırasında sınırlı ilgi gördü. Ancak bu durum Trump'ın ABD dış politikasını yönetme konusundaki bazı zayıflıklarını ortaya koydu.

'İLERİDE İYİLİK BEKLENTİSİYLE OTOKRATLARLA UZLAŞIYOR'

Eski yardımcıları, kendisini etkili bir müzakereci olarak tanımlamasına rağmen, Trump'ın görevdeyken sürekli olarak otokratlarla uzlaştığını ve eşzamanlı faydalar elde etmeden tavizler verdiğini söylüyor. Trump'ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton 2020'de Times'a verdiği demeçte “Yabancı bir lider için bir şeyler yapmak üzere normal hükümet sürecine müdahale ederdi” diye konuşmuştu: “Ne beklentisiyle? İleride o kişiden başka bir iyilik beklentisiyle.”

Şİ İLE 'BUĞDAY SATIŞI KARŞILIĞI OY' PAZARLIĞI

Bolton yazdığı bir kitapta, Trump'ın 2019'da Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'e Uygur Müslümanlarını toplama kamplarında tutma kararının “yapılacak en doğru şey” olduğunu söylediğini ve Şi'yi “kampları inşa etmeye devam etmeye” çağırdığını yazdı. Bolton'un yazdığına göre, o yıl yapılan bir başka görüşmede Trump, Şi'ye ABD soya fasulyesi ve buğdayını satın alarak seçilme ihtimaline yardımcı olması için “yalvardı”. Görünüşe göre Trump, bu ticaretin Çin'le girdiği ticaret savaşından zarar gören kırsal eyaletlerde kendisine oy kazandıracağını umuyordu.

Kendisini pohpohlayan otokratları yatıştırma yönündeki bu eğilimi, Trump'ın dış politikayı kişiselleştirmesinin, diplomasiyi Amerikalıların çıkarlarından ziyade kendi çıkarlarıyla ilgili hale getirme eğiliminin bir parçası.

Bir de çıkar çatışmaları var. Trump, 2015'in sonlarında, İstanbul'daki iki cam kulede isminin yer alması için kendisine ödeme yapan lisans anlaşması nedeniyle Türkiye ile ilişkilerinde “küçük bir çıkar çatışması yaşadığını” kabul etti. Trump'ın vergi beyannamelerinin bir kısmının 2020'de sızdırılması, bu anlaşma yoluyla, en az 1 milyon doları başkan olduğu dönemde olmak üzere, en az 13 milyon dolar aldığını ortaya koydu. Trump'ın lisans anlaşmasına aracılık eden bir kişi, daha sonra Türkiye'nin çıkarları adına Trump yönetiminde lobi faaliyetlerinde bulundu.

ÇOK SAYIDA ÇIKAR ÇATIŞMASI VAR

Tekrar seçilmesi halinde Trump'ın ticari çıkarları diğerlerinin yanı sıra Vietnam, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri ile de benzer çatışmalara yol açacaktır. Ailesi aracılığıyla Arnavutluk, Katar, Sırbistan ve Trump'ın damadı Jared Kushner tarafından kurulan bir fona 87 milyon dolar ödemiş olan Suudi Arabistan ile de çatışmalar yaşayacaktır.

Dalkavukluğun ya da otokratların onayını alma arzusunun aksine, mali çıkarların Trump'ı ne ölçüde etkilediği açık değil. Sorun şu ki, Amerikalılar onun hangi çıkarların peşinde olduğunu bilmiyor.

Ancak Erdoğan'ın, seçimi kazanması halinde Trump'ın belki de Halkbank'tan başlayarak uzlaşmacı davranacağını beklemesi muhtemel. Geçen günlerde bir federal temyiz mahkemesi, bankanın egemen dokunulmazlık talep etme çabasının ardından, bankanın kovuşturulmasına devam edilebileceğine karar verdi.

BELEDİYE BAŞKANI BUNU YAPIYORSA TRUMP DAHA NELER YAPAR

İddialara göre, güvenlik endişelerine rağmen, Türkiye'nin 36 katlı konsolosluğunun [Türkevi binası kast ediliyor] açılmasına izin verilmesi talimatını verdiği öne sürülen New York Belediye Başkanı Eric Adams’ı yasa dışı yollarla etkilemek için Türk çıkar çevreleri yüklü miktarda harcamalar yaptı. Eğer Adams yangın yönetmeliği sorununu çözmeye yardım ediyorsa, Trump Erdoğan için ne yapabilir?

* Makalenin orijinali, Mother Jones sitesinde yayımlanmıştır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar