Alman hükümeti anayasaya çarptı: Bütçede 60 milyar euroluk delik
Artı Gerçek - Almanya Federal Anayasa Mahkemesi, federal hükümetin 2021'de Kovid kriziyle mücadele için çıkardığı ilave fonları iklimin korunması için kullanmasına izin vermedi.
Almanya'nın en yüksek mahkemesi, 2021 ek bütçesinde yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu açıkladı. Federal Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Doris König, borç freninin etkinliği açısından bu kararın gerekli olduğunu söyledi. Karlsruhe'de bulunan Federal Anayasa Mahkemesi, ilk kez borç freni konusunda karar vermiş oldu.
HRİSTİYAN DEMOKRATLAR ZAFER HAVASINDA
Böylece Federal Meclis'teki Hristiyan Demokrat Birlik partileri grubu, partilerin renkleri nedeniyle trafik ışıkları denilen koalisyon hükümetinin 60 milyar euroyu başka alana kaydırma kararına karşı açtığı davayı kazandı. Hıristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) Federal Eyaletler Konseyi Grup Başkanı Alexander Dobrindt, "Ciddiyetsiz bütçe politikası, trafik ışıkları koalisyonunun elinde patladı" diyerek ekledi: "Karar, bütçesinde 60 milyar euroluk boşlukla kalıveren trafik ışıklarına büyük darbe oldu."
BORÇ FRENİ MEKANİZMASI ANAYASADA VAR
Korona pandemisi sırasındaki acil durum nedeniyle federal hükümet, 2021 bütçesini kredi yetkisi şeklinde 60 milyar euro artırma yoluna gitmişti. Olağanüstü durumdan ötürü, federal parlamento, hükümete, anayasadaki borç freni mekanizmasını askıya alarak Kovid önlemlerini finanse etmek için yeni borç alma izni vermişti.
Ancak sonuç olarak Kovid pandemisi ve sonuçlarıyla başa çıkmada bu paraya ihtiyaç duyulmadı. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) oluşan hükümet de bu parayı iklim ve dönüşüm fonu için kullanmaya kalkışıp Federal Meclis'in onayıyla 2022'de geriye dönük olarak yeniden yönlendirdi.
'TEKRAR OLAĞANÜSTÜ HARCAMA KARARI ÇIKARMAK ZOR'
Buna 197 Birlik milletvekilinin anayasal borç freni mekanizması adına yaptığı itirazın en üst mahkemede kabul görmesini, Ifo Ekonomik Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Münih Üniversitesi Ekonomik Araştırmalar Merkezi Direktörü Clemens Fuest şöyle değerlendirdi: "Gelecek yıllarda karbondan arınma için devlet destekli harcama sözkonusu olduğunda, federal bütçede önemli kısıtlamalar olacak. Seçeneklerden biri 2023 veya 2024'te tekrar acil durum ilan etmek, normal zamanlar için borç freni gerekliliklerine uymamak ve yeni borçları artırmak. Ancak bu karardan sonra bunun anayasaya uygun olup olmayacağı şüpheli."
'EN BÜYÜK EKONOMİ POLİTİKASI SORUNU'
Düsseldorf'taki Heinrich Heine Üniversitesi Rekabet Ekonomisi Enstitüsü'nden uluslararası ekonomi profesörü Jens Südekum, trafik ışığı koalisyonunu zor günlerin beklediğini söyleyerek "Bu, federal hükümet için bu yasama döneminin en büyük ekonomi politikası sorunu" dedi.
SÜBVANSİYONLAR NASIL FİNANSE EDİLECEK?
60 milyar euronun tamamının gelecek birkaç yılda sübvansiyonlar, elektrik fiyatlarında indirimler, bina yenileme ve ısınma teknolojisi değişiminin finansmanı için kullanılmasının planlandığını hatırlatan Südekum, eldeki fonların en geç gelecek yıl tükeneceğini belirtip şöyle devam etti: "Federal hükümetin planlanan iklim politikasını nasıl finanse etmek istediğine dair temel soru ortaya çıkıyor. Bu çok büyük bir görev ve görünürde kolay bir çözüm yok. Ancak iklim politikası alanında artık çok büyük kesintiler yapılmamalı. Bu, gelecek nesillerin ve dönüşüm yoluna girerken fona güvenen tüm iş dünyasının yüzüne atılacak bir tokat olacaktır."
Diğer yandan Alman koalisyon hükümetinin Ukrayna'ya yapılan askeri yardımı 2024'te 2 katına çıkararak 8 milyar euroya yükseltme konusunda anlaşmaya vardığı medyaya yansıdı. (DIŞ HABERLER)
