Türkiye'de arama çalışmalarına katılan Filistinli, Nablus'ta öldürüldü

Türkiye'de arama çalışmalarına katılan Filistinli, Nablus'ta öldürüldü
İsrailli yerleşimciler dün Batı Şeria'nın Nablus kentinde onlarca aracı ve binayı yaktı. Tarafların Ürdün'de gerilimi azaltmada anlaştığı toplantı sonrası yapılan saldırıda Türkiye'de arama çalışmalarına katılan Filistinli öldürüldü, 98'i yaralandı.

Artı Gerçek - İki İsrailli yerleşimci Hillel ve Yigal Yaniv adlı kardeşlerin pazar günü Batı Şeria'da araçlarının içinde vurularak öldürülmesinin ardından Yahudi yerleşimciler Nablus kentindeki Hawara'da Filistinlilere büyük bir saldırı gerçekleştirdi.

İsrail hükümeti iki kardeşin öldürülmesini Filistinlilerin yaptığı bir "terör saldırısı" diye nitelemiş ,cumartesi, günü ise İsrail güçleri son 20 yılda Batı Şeria'daki en ölümcül baskınlarından birini yapmış ve Nablus kentinde beşi sivil 11 Filistinliyi öldürmüştü. Hiçbir örgüt İsrailli kardeşlerin öldürülmesini üstlenmemiş ancak Hamas saldırıyı "doğal bir yanıt" olarak nitelemişti.

Pazar akşamı ise İsrailli yerleşimciler Hawara kasabasında büyük bir saldırı gerçekleştirdi.Onlarca aracı ve evi ateşe veren İsrailli kalabalık yerleşimci grubu çok sayıda Filistinli ailenin bölgeden tahliye edilmesine yol açtı.

İsrail basını ordu ve polisin durumu saatlerce kontrol altına alamadığını duyururken olay sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yerleşimcilere adaleti kendi ellerine almamaları çağrısı yaptı ancak şiddet olaylarının önüne geçemedi.

TÜRKİYE'DE ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILAN FİLİSTİNLİ ÖLDÜRÜLDÜ

Filistinli yetkililer çıkan şiddet olaylarında 37 yaşındaki Samah Hamdallah Aktash'ın gerçek mermiyle karnından vurulması sonucu öldürüldüğünü ve 98 Filistinlinin İsrailli yerleşimcilerin saldırılarında yaralandığını duyurdu. Aktash Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin ardından Maraş'a gelerek arama kurtarma çalışmalarına katılmıştı. İsrail çatışmaların ardından altı yerleşimcinin gözaltına alındığını da duyurdu.

AKABE'DEKİ GÖRÜŞMEDE GERİLİMİ AZALTMADA ANLAŞILMIŞTI

Nablus'ta iki İsraillinin öldürülmesi ise İsrail ve Filistinli yetkililerin Ürdün'de yapılan görüşmede artan gerilimi azaltmada anlaşmasıyla aynı gün yaşandı. Kızıldeniz kıyısındaki Akabe kentinde yapılan toplantının ardından duyurulan ortak açıklamada İsrailli ve Filistinli yetkililerin, "daha fazla şiddeti önlemek için yakından çalışacakları" ve "alandaki gerilimi azaltma taahhüdünün gerekliliğini yeniden teyit ettikleri" belirtildi. Açıklamada, İsrail ve Filistin Yönetimi'nin "tek taraflı önlemleri üç ila altı ay içinde derhal durdurmak için ortak hazır olma ve kararlılık" vurgusu yaptığı yer aldı. İsrail ve Filistinli yetkililer önümüzdeki ay Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde tekrar bir araya gelmeyi de kabul etti.

İSRAİL'DEN YASADIŞI YERLEŞİMLER KONUSUNDA TAAHHÜT

Orak açıklamada ayrıca İsrail'in Birleşmiş Milletler anlaşmalarına aykırı şekilde inşa etmeyi sürdürdüğü yerleşimler konusunda da söz verdiği duyuruldu. Buna göre İsrail tarafı "dört ay boyunca herhangi bir yeni yerleşim birimi kurmayı tartışmayacak" ve "altı ay boyunca yeni yerleşim birimlerini onaylamayı durduracak." Görüşmelerde İsrail ve Filistinli yetkililerin yanı sıra Ürdün, Mısır ve ABD'den yetkililer de yer aldı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan toplantıyı bir "başlangıç noktası" diye niteledi ve "İsrailliler ve Filistinliler için istikrarlı ve müreffeh bir gelecek inşa etmek için önümüzdeki haftalarda ve aylarda yapılacak çok iş var" dedi.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ise toplantıyla ilgili yazılı bir açıklamasında "Katılımcı tarafların yayınladığı Akabe Bildirisi, uygulanması durumunda gerilimi azaltacak ve kapsamlı siyasi girişime yol açacak önemli maddeler içeriyor" ifadesini kullandı. Akabe toplantısının önemine işaret eden Safedi, "Akabe'de gerçekleştirilen; kötü gidişatı durdurmak ve iki devletli çözüme dayalı adil, kalıcı barışa doğru ilerlemek için bu zorlu yolda atılan önemli bir adımdır. Bunun sahada uygulanması belirleyici olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

HAMAS'TAN EL FETİH'E KINAMA

Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas ise Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi'nin toplantıya katılmasını kınadı. Örgüt yetkilisi Sami Abu Zuhri kararların hiçbir şey değiştirmeyeceğini savunarak "Halkımızın kendini savunmasını ve işgal hükümetinin işlediği suçlarla yüzleşmesini engelleyemeyecektir" dedi. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ise toplantıyı savunmuş ve "Filistin halkının çektiği acılara ve katliamlara rağmen Akabe toplantısına katılma kararı, akan kana son verme arzusundan kaynaklanmaktadır" demişti.

NETANYAHU VE İSRAİL MALİYE BAKANI 'YERLEŞİMLERİ DURDURMAYACAĞIZ' DEDİ

Ancak toplantının ardından Yahudi yerleşimleri konusunda yetkisi bulunan Maliye Bakanı yerleşim birimlerinin inşasını durdurmayacaklarını söyledi. Smotrcih Twitter'dan yaptığı açıklamada "Ürdün'de ne hakkında konuşup konuşmadıkları hakkında hiçbir fikrim yok. Ama bildiğim bir şey var: Yerleşim yerlerinde yapılaşma ve imar bir gün dahi olsa dondurulmayacak. Bu benim yetkim dahilinde" dedi.

Neyanyahu da toplantı sonrası dün akşam Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Yahudiye ve Samiriye'deki (Yahudilerce Batı Şeria için kullanılan isim) inşaat ve düzenleme, herhangi bir değişiklik olmaksızın orijinal planlama ve programa göre devam edecek. Herhangi bir dondurma yoktur ve olmayacaktır" yorumunda bulundu. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de toplantıya ilişkin, "Ürdün'de olan Ürdün'de kalacak" ifadesini kullandı.

İsrail, 12 Şubat'ta işgal altındaki Batı Şeria'daki dokuz Yahudi yerleşim birimine yönelik geriye dönük yetki vermiş ve yerleşim yerlerinde toplu yeni evlerin inşa edileceğini duyurmuştu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 20 Şubat'ta İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim yerlerini genişletme planını kınayan resmi bir bildiri yayınlamıştı. Bildiri BMGK'nın altı yıldır İsrail'e karşı bu türden ilk eylemi olmuştu. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar