Üzerinden 3 yıl geçti: Jina’nın saç telinden başlayan direniş sınırları aştı

İran'da Jina Mahsa Amini'nin 'ahlak polisi' tarafından katledilişinin üzerinden 3 yıl geçti. TJA ile DEM Parti ve DBP eş genel başkanları yaptıkları açıklamada, Amini'nin ölümü ile dünyaya yayılan 'Jin, jiyan, azadî' protestolarına ve bu protestoların küresel direnişe dönüştüğüne dikkat çekti.

Üzerinden 3 yıl geçti: Jina’nın saç telinden başlayan direniş sınırları aştı

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Jina Mahsa Amini'nin, İran’da “ahlak polisi” tarafından katledilişinin üçüncü yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı.

Henüz 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini üç yıl önce, Tahran'da ahlak polisleri tarafından 'saçı göründüğü' gerekçesi ile işkence ile gözaltına alınmış, ardından yaşamını yitirmişti. Amini'nin ölümü ülke çapında yayılan bir protesto dalgasını başlattı. Eylemler daha sonra Kürt kadın hareketinin "jin, jiyan azadî-kadın, hayat, özgürlük" sloganı ile dünyaya yayıldı.

HATİMOĞULLARI: JÎNA’NIN SAÇ TELİNDEN BAŞLAYAN DİRENİŞ SINIRLARI AŞTI

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, X platformundan yaptığı açıklamada Jina Mahsa Amini'yi anarak, "3 yıl önce İran’da ahlak polisleri tarafından katledilen Jîna Emînî’yi saygıyla anıyorum. Molla rejimine karşı Jîna’nın saç telinden başlayan direniş sınırları aştı, tüm dünyaya dalga dalga yayıldı. Bir kez daha selam olsun özgürlük çığlığını tüm dünyada haykıran kadınlara… Selam olsun Jin Jiyan Azadî isyanını tüm dünyaya duyuran direnişe…" ifadesini kullandı.

TJA: KADINLARIN İSYANI POLİTİK VE İDEOLOJİKTİR

TJA ise açıklamasında dünyanın her yerinde kadınların direniş sesi olan "Jin, jiyan, azadî” felsefesinin serhildana (isyana) dönüşünün üçüncü yılının yaşadığını belirterek "Bu eylemlerle kadınlar Mola Rejimine karşı yaşamın ancak özgür olmasıyla mümkün olabileceğini sokaklara çıkarak direnişlerini güçlü bir şekilde haykırdılar. Kadınların sokakları özgürlük alanlarına çevirerek kaderlerinin ataerkil düzenin belirleyemeyeceğini rejime karşı cesaretleriyle göstermişlerdir. Kadınların feodalizm ve kapitalizme karşı Özgür Yaşam Kanunlarını Kürt kadınlarının öncülük ettiği ‘Jin, jiyan, azadî’ eylemlerinde mücadele etme gücünü ve örgütlülüğünü kanıtlamaktadır. Her gün binlerce Jina Aminiler ataerkil düzen tarafından taciz, tecavüz, işkence, baskı, zorbalık, psikolojik baskı, öldürme ve katledilmeyle yüz yüze kalmaktadır. Bu nedenle kadınların isyanı sadece başörtüyle izah edilemeyecek kadar politik ve ideolojiktir. Bin yıllardır kadın varlığına, iradesine karşı devam eden ataerkil düzenin yarattığı kırım siyasetine, kadınların evrensel direniş sloganı haline gelmiş ‘Jin, jiyan, azadî’ kuramını radikal bir sesleniştir” diye belirtti.

TJA açıklamasının devamında şunları ifade etti:

“Küresel bir direnişe dönüşen "Jin, jiyan, azadî” serhildanları; İran, Afganistan ve Pakistan arasında bölünerek asimilasyona ve yok sayma politikalarına karşı Beluc kadınların ilham kaynağı, Kast sisteminin otoriter zulmüne karşı Hindistanlı kadınların sözü, Taliban zihniyetinin din adıyla sunulan çarpıklığa karşı direnen Afgan kadınların mücadelesin özgürlüğün sesi, dünyanın dört bir yanında kadınların dili, sözü ve kendini haykırmanın kimliği haline geldi. Tevgera Jinê Azad (TJA) olarak "Jin Jiyan Azadi" direnişini büyütenleri selamlıyor, başta Jîna Mahsa Amini olmak üzere direnişte yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Bundan sonra da "Jin Jiyan Azadi" felsefesini her yerde yaşamsallaştırmanın arayışı içinde olacağımızı belirtiyoruz.”

ÇİĞDEM KILIÇGÜN UÇAR: REHBERLİK ETMEYE DEVAM EDİYOR

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise paylaşımında şunları kaydetti:

“İran'da başörtüsü kuralları gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Kürt kadın #JinaMahsaAmini'nin işkence ile katledilmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Kadının özgür olması demek, aynı zamanda toplumun özgür olması demektir. Kadının özgürlüğünü hedef alan her baskıcı rejim, karşısında Jinaları bulacaktır. Kadınların ortak mücadelesi hem İran hem de tüm Ortadoğu’da erkek egemen sistemi mutlaka yenilgiye uğratacaktır. Jîna’nın özgürlük mücadelesi, bizlere rehberlik etmeye devam ediyor. Onun anısı önünde saygıyla eğiliyor, İran rejiminin kadınların hak ve özgürlüklerine yönelik uyguladığı baskı ve şiddeti Jina’nın şahsında kınıyorum."

İran'ın şeriat yorumu yasalarına göre, kadınlar saçlarını bir başörtüsüyle örtmek ve vücut hatlarını gizlemek için manto denilen, bol, koyu renkli pelerinler giymek zorunda.

2006 yılından bu yana, resmi adı Rehberlik Devriyeleri (Gasht-e Ershad) olan ahlak polisi birimleri bu kuralları uygulamak için devriye geziyor.

Ancak 2022'deki olaylar tüm bunları temelden sarstı.

Örtünme yasalarına karşı kamuoyunda daha önce de direniş olmuştu ancak bu direniş dağınıktı ve çoğunlukla Tahran ile diğer büyük şehirlerle sınırlıydı.

Artık çok sayıda kadın, 40 yılı aşkın süredir uygulanan katı kurallara uymuyor, bunun yerine ne giyeceğine ve nasıl giyeceğine kendisi karar vermeyi tercih ediyor.

Giderek artan sayıda kadının açıkça giydiği rengarenk elbiseler, gömlekler, kot pantolonlar ve etekler, oldukça muhafazakar İran toplumunda, Jina Mahsa Amini'nin ölümünün ne kadar büyük bir deprem yarattığının işareti. (HABER MERKEZİ)

Jina Mahsa Amini İran'da Mahsa Amini Protestoları