Alaattin Aktaş: Enflasyonda aralık ne ki, asıl şu birkaç aya bakın
Aktaş, 'Aralıktaki fiyat artışları çok yüksek ama sürpriz değil. Zaten beklenti de bu doğrultudaydı. Ama acaba ocakta, şubatta gelecek oranlarla aralıktaki oranı arar mıyız?' dedi.
ARTI GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında, "Aralık ayındaki fiyat artışları tabii ki çok yüksek ama sürpriz değil. Zaten beklenti de bu doğrultudaydı. Ama acaba ocakta, şubatta gelecek oranlarla aralıktaki oranı arar mıyız? Kurdan üretici fiyatlarına, üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına gelecek yansıma ve doğrudan tüketici fiyatlarını etkileyecek zamlarla galiba öyle olacak; aralık oranına "tepeden bakacağız", gidişat o yönde..." dedi.
Aktaş, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aralık ayı için açıklanan TÜFE ve Yİ-ÜFE artışları hiç şaşırtıcı değil. Elbette bizler için, yani Türk vatandaşları için değil. Yoksa hani o enflasyonun alıp başını gittiği, rekor üstüne rekor kırdığı söylenen Batı ekonomilerine bir bakın, değil bir yılda, birkaç yılda bile bizdeki aylık oranları göremezsiniz. Dolayısıyla bu oranlar yalnızca bizler için şaşırtıcı sayılmaz. Yoksa TÜFE’deki yüzde 13.58’lik ve Yİ-ÜFE’deki 19.08’lik aylık artışlar akla zarar oranlardır. Ama biz adeta her konuda olduğu gibi enflasyon konusunda da suda yavaş yavaş ısıtılan kurbağa misali zamları her gün yaşadığımız için bu oranları yadırgatıcı bulmuyoruz.
Kaldı ki görünen köy kılavuz istemiyordu zaten. Hiçbir konuda yarar sağlamadığı gibi piyasadaki faizin artmasına ve Hazine’nin daha yüksek faizle borçlanmasına yol açan Merkez Bankası faizini indirme azmi, beraberinde inanılmaz bir kur artışı getirdi. Kur artınca fiyatların nasıl bir yön çizeceği de tabii ki belliydi.
Aslında en tuhaf yön de şu oldu. Kur arttığında fiyatların bundan çok etkilenmeyeceğini söyleyenler, bu sefer tuttu, "Kur geriledi, niye fiyatları indirmiyorsunuz" demeye başladı. Bunu söylemek bile tek başına kur artışının fiyatları tırmandırdığını kabul etmek anlamına geliyordu.
İLK DALGA ARALIKTA VURDU
Tsunamide ilk dalga aralıkta vurdu. Herhalde birileri sanıyor ki, sorun bitti.
Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farka bakın!
Kur artışının fiyatları öyle eşzamanlı etkilemediği ve yansımanın gecikmeli olduğu gerçeğini göz önünde bulundurun!
Aralık sonunda fiyat artışlarını tümüyle kesmiş olsak bile kur artışından üretici fiyatlarına, üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına yansıma daha devam edecek.
Gerçek böyleyken biz ne yaptık; yeni yılla birlikte aralıktaki artışları gölgede bırakacak ölçüde zamları uygulamaya koyduk.
Hem ne zamlar, ne kalemler!
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaştırma...
Bu zamlardan etkilenmeyecek bir tek mal ve hizmet gösterebilen olur mu?
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt...
Hangi mal ve hizmetin bünyesine bu zehir girmez ki?
ÜFE-TÜFE FARKI YÜZDE 49
Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları 2003 yılında 100 kabul edilen endeksle kol kola yola çıktı. Bu iki endeks 2020 yılı sonuna kadar da neredeyse birlikte yürüdü.
2003 yılında 100 olan endeks 2020 sonunda üreticide 568, tüketicide 505 düzeyinde oluştu. Arada yüzde 13’lük bir fark vardı.
Geldik 2021 sonuna... Artık üretici fiyat endeksi 1022 düzeyinde. Tüketici fiyat endeksi ise 687. Aradaki fark tam yüzde 49.
Üreticinin fiyatı böylesine artacak; ama bu artış tüketici fiyatlarına yansımayacak, öyle mi?
Bu endekslerin biri belli bir dönemde diğerinden bir miktar fazla artar, mutlaka paralel gitmeleri tabii ki beklenemez ama zaman içinde endeksler birbirlerine yaklaşır. Ama mevcut farkın kapanması hiç kolay olmayacak; üstelik bu fark tüketici fiyatların üretici fiyatlara yaklaşması şeklinde daralacak.
Dolayısıyla bu aydan itibaren aralıkta yüzde 14’e yaklaşan tüketici fiyat artışına "tepeden bakmaya" başlayabiliriz. Çok daha yüksek oranlar hiç kimseyi şaşırtmasın.
Bir yandan doğrudan tüketici endeksine etki edecek zamlar, diğer yandan üretici fiyatlarından olan yansıma...
Önümüzdeki günlerde ocak ayı için bir tahminde bulunmaya çalışırız ama ilk izlenim olarak ne söylenebileceği ortada. Biraz önce vurguladık; yüzde 14'e tepeden bakar ve bu oranı mumla arayabiliriz!"