Döviz kurları küresel riskten kaçışla yükselişte: Dolar 7,41, euro 9,09 seviyesinde
ABD'nin Georgia eyaletinde tekrar edilecek ve yeni ABD yönetiminin yasama gündemi belirleyecek seçimlerin yarattığı belirsizlik küresel piyasalara riskten kaçışı tetikledi.
ABD'nin Georgia eyaletinde tekrar edilecek ve yeni ABD yönetiminin yasama gündemi belirleyecek seçimlerin yarattığı belirsizlik küresel piyasalara riskten kaçışı tetiklerken dolar/TL de güne dört ayın en düşük seviyelerinden 7,45'e doğru yükselişle başladı.
Asya borsaları ABD'nin Georgia eyaletinde hiçbir adayın yüzde 50'yi aşamaması üzerine tekrar edilecek seçimler öncesinde belirsizliğin hakim olması nedeniyle geriledi. Cumhuriyetçi Partili adayların kazanması durumunda Senato'da çoğunluk Cumhuriyetçi Parti'de kalacak ve Demokrat Parti'den başkan seçilen Joe Biden'ın kanunları Senato'dan geçirmesi zorlaşacak.
Dolar/TL dün günü tamamladığı 7,4'ün altından yönünü yukarı çevirerek bu sabah güne 7,41-7,43 bandında başladı. Euro ise 9,09 seviyelerinde.
2019 yılını 5,95 civarında tamamlayan dolar/TL, kasım başında Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan sürpriz istifası öncesi 8,58'e kadar yükselmişti. TL, dolar karşısında Kasım ayı başından 2020 sonuna kadar yaklaşık yüzde 15 değer kazandı. Ancak 2020 yılında bakıldığında TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yaklaşık yüzde 20 düzeyinde oldu.
Ekonomi yönetiminin son iki yılın aksine Kasım ayı itibarıyla ortodoks politikalara, piyasa dostu uygulamalara yeniden yönelmesi ile TL cinsi yatırım araçları ve CDS Kasım itibarıyla belirgin değer kazanımları kaydetmeye başladı.
Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan düşüşünü sürdürüyor. CDS bugün 302/309 seviyesinde.
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 2020 yılında TL'deki değer kaybının yarattığı geçişkenlik etkisi ve gıda kalemi öncülüğünde yüzde 14,6'e yükseldi. Beklentilerin de üzerinde gelen bu artışla birlikte yıllık enflasyon Ağustos 2019'dan beri yeni en yüksek seviyelere geldi.
Bankacılar verilerin ocak ayı için TCMB'den yeni bir faiz artışı beklentisi yaratmadığını, enflasyondaki katılığın sadece faiz artışlarıyla çözülemeyeceğini, başta gıda olmak üzere yapısal adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyorlar. Gıda fiyatlarının 2021 yılında enflasyon üzerinde önemli bir belirleyici olmaya devam etmesi de bekleniyor.
Öte yandan, dün alkollü içeceklerde ÖTV'ye yüzde 17 artışa gidilirken ilgili adımın enflasyona kayda değer bir etkisi beklenmiyor.
Bir bankanın Hazine masası işlemcisi, "ABD'de bugün yeniden seçim yapılacak olması ve bu seçimin ülkede meclis dağılımında farklılık yaratabileceği beklentisi riskten kaçışı tetikliyor. Bunun dışında kamu yaptığı zamların enflasyona etkisi olmayacak alanlara kaydırdığını görüyoruz. Bu TCMB'nin dezenflasyon trendi için çok önemli. Örnek olarak enflasyonda ağırlığı çok yüksek olan sigarada vergi düşürülürken hiç ağırlığı olmayan alkol ve otoyollarda yüzde 20 civarı artışlar getirildi. Bu bütçeyi sınırlı etkileyerek dezenflasyonu destekleme anlamında etkili olabilir. Ne kadar sürdürüleceği önemli" dedi.
TCMB'NİN SWAP STOKU 44,04 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE
Öte yandan, TCMB dün itibarıyla swap stoku verilerini yayımlamaya başladı. Verilere göre swap stoku 44,04 milyar dolar olarak açıklandı. Bankacılar swap stokunun açıklanmasına karşın maliyetlerin açıklanmadığına bu nedenle verilerin hesaplamalarla takip edilmeye devam edileceğini belirttiler. Bu veriler TCMB'nin piyasa fonlamasının maliyeti ve rezerv satışlarının miktarını hesaplanması için kullanılıyordu. TCMB, son iki yılda yaklaşık 130 milyar dolar rezerv satışı gerçekleştirildi.
Ancak, kasım ayı sonundan itibaren rezerv satışı yapmadı. Piyasada takip edilen bir diğer konu ise Londra swap piyasasında TL faizinin cazip olmayan seviyelerde bulunması. TL'nin - yüzde 24 seviyesine kadar gerileyen TL getirisi bu sabah yaklaşık + yüzde 1 düzeyinde. Yabancıların swap kanalıyla TL'de kalmasının cazip gelebilmesi ve Londra piyasalarında TL'nin gerçek faizinin oluşabilmesi için swap sınırlamalarının bir kez daha gevşetilmesi bekleniyor.
BDDK'nın swap kısıtlamaları vadeye göre farklılaşıyor. Bankacılar en kısa vadede Türk bankalarının swap sınırına ulaşmasına rağmen uzun vadelilerde tüm sınırlın aşılmadığına da dikkat çekiyorlar. Swap sınırlamalarının gevşetilmesi bankaların tercihine göre TCMB rezervlerini düşürebiliyor.
HAZİNE YÜKLÜ BORÇLANMA PROGRAMINA İKİ İHALE İLE DEVAM EDECEK
Yabancı payının geçtiğimiz yıl yüzde 3-4 aralığına kadar gerilediği borçlanma piyasasında, Hazine, dün ağustos ayına kadar sürecek yoğun iç borçlanma programına iki ve beş yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihracıyla 8,72 milyar TL borçlanma ile başladı. Yabancı payı ekonomi yönetimindeki değişim sonrası sınırlı artış gösterirken beklenti önümüzdeki dönemde artışın sürmesi yönünde.
Bu kapsamda piyasada Hazine'nin bugün gerçekleştireceği 10 yıl vadeli gösterge tahvilin ve yedi yıl vadeli değişken faizli tahvilin yeniden ihraçları takip edilecek.