'Ekonomide bahar ayları tekrar gelecek'
Birkaç ay önce şirketlerin çoğunun batık olduğunu söyleyen Ankara Sanayi Odası Başkanı Özdebir, 'Ekonominin yüzde 50'si moraldir. Bahar ayları da tekrar gelecek' dedi.
Birkaç ay önce, "Türkiye ekonomisi öyle bir hale geldi ki işletmelerin çoğu Türk Ticaret Kanunu’na göre batık durumda. Varlıklarından daha çok borçları var. Hayatta kalabilmeleri için iş yapabilmeleri, bunun için de piyasanın hareketlenmesi lazım" diyen hatta işçi çıkarmama karşılığında maaşların devlet tarafından İşsizlik Fonu’ndan ödenmesini isteyen Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, bu kez ekonomide 'bahar havası' estiğinden bahsetti.
Özdebir, "Ekonominin yüzde 50'si moraldir. Türkiye'nin geleceğine inanıyorum. Mevsimin bazen kış olduğu, fırtınalı günlerin yaşandığı zamanlar olacak ama bahar ve yaz ayları da tekrar gelecek" dedi.
Özdebir, son dönemde tahsilatta yaşadıkları problemlerden dolayı birçok sanayicinin sıkıntı yaşadığını ve varlıklarını koruyabilmek için konkordato yoluna başvurduklarını söyledi. Bu başvuruların artmasının borçlu firmaların alacaklılarını da sıkıntıya düşürdüğünü belirten Özdebir, "Bu sıkıntılar nedeniyle insanlar dolmuş vaziyette" dedi.
Ekonominin yüzde 50'sinin temelinde moral olduğuna işaret eden Özdebir, "Türkiye'nin geleceğine inanıyorum. Mevsimin bazen kış olduğu, fırtınalı günlerin yaşandığı zamanlar olacak ama bahar ve yaz ayları da tekrar gelecek. Buna da çok fazla zaman kalmadığı kanaatindeyim" ifadesini kullandı.
- "2-3 tane daha PETKİM'e ihtiyacımız var"
Türkiye'nin ortalama 10 yılda bir ekonomik sıkıntılar yaşadığına dikkati çeken Özdebir, cari açığın Türkiye ekonomisinin hassas konularından biri olduğunu bildirdi.
Özdebir, ülkedeki teknoloji seviyesi ve eğitim sistemindeki zaafların yaşanan sorunların temelini oluşturduğunu vurgulayarak, "Türkiye'ye tekrar güvenin tesis edilmesini, fon girişini konuşuruz. Bu fonun da bir bedeli var. Adeta Türkiye'nin kanını, insanlarımızın alın terini sömürüyor. Bu birikimler yurt içinde kalsa çok daha fazla iş yapabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
BANKACILIĞIN SİYASETLE İLİŞKİSİ KESİLMELİ
İş Bankası hisselerinin Hazine'ye devriyle ilgili tartışmalara değinen Özdebir, bunun gündemi meşgul etmek için ortaya atıldığına inandığını söyledi. Özdebir, bu tartışmanın yabancı yatırımcılar üzerinde çok fazla etkisinin olmayacağını dile getirdi.
Özdebir, olayın iki yönünün olduğunu ifade ederek, bunlardan ilkinin Atatürk'ün vasiyetinde birtakım şartlar ortaya konulması olduğunu belirtti. Söz konusu vasiyetin tek taraflı bir irade beyanı olduğunun altını çizen Özdebir, "Bunun yok sayılması, hukukun üstünlüğüne çok fazla sığacak bir olay değil" diye konuştu.
Olayın başka yönlerinin de bulunduğuna işaret eden Özdebir, Siyasi Partiler Kanunu'nda siyasi partilerin ticaretle uğraşamayacaklarına ilişkin hüküm bulunduğunu hatırlattı.
Özdebir, şunları kaydetti:
"Bu, eski bir hüküm. Doğrusu da bu. Siyasi erkin ticaretle uğraşması etik bir durum değil. ABD başkanları göreve geldiklerinde kendi işlerini bir kayyuma devrediyorlar. Görevde kaldıkları süre boyunca ticaretle iştigal etmiyorlar. Bu anlamda bir siyasi partinin banka gibi bir finans kuruluşunun yönetiminde bulunması hoş bir şey değil. Orada bir parti olarak (CHP) kar payı alma gibi bir durum yok ama yönetimde, karar yeter sayısı altı kişi. Bunların dördü CHP'den olursa bu, yönetimde temsil açısından ciddi bir ağırlık demektir. Tabii ki bu birtakım dedikodulara sebebiyet veriyor. Piyasa şartlarından çok daha düşük faizlerle birilerine kredi kullandırıldığı gibi birtakım dedikodular var. Doğrudur, değildir bilmiyorum ama bazı şeylerin şüyu vukundan daha beterdir."
Özdebir, Türkiye İş Bankası'nın ülkenin en iyi yönetilen bankalarından olduğunu vurgulayarak, "Bu bankanın isminin şaibeli şeylerle anılması hoş değil. Atatürk'ün bu mirası amacına uygun kullanılabilir. Yalnız Türkiye İş Bankas'ının değil, bankacılık sistemimizin siyasetle ilişkilerinin kopartılması lazım" dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)