Enflasyonun yılı tek hanede kapatması zor
Haziran ayında TÜFE’nin 0,27 azalmasını ve yıllık enflasyonun yüzde 10,90'a gerilemesini hükümetin ekonomi yönetimi ve uzmanlar değerlendirdi.
EKONOMİ - Enflasyon haziran ayında yüzde 0,27 gerileyerek 2016 yılının ağustos ayından bu yana en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan verilere göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haziranda yüzde 0,27 azalırken, yıllık enflasyon da yüzde 10,90'a geriledi. Yıllık enflasyon, mayıs ayında yüzde 11,72 seviyesinde gerçekleşmişti. Analistler, enflasyonun baz etkisiyle temmuz ayında da düşüşünü devam ettirebileceğini ve yıllık bazda tek haneye geri dönebileceğini tahmin ediyor. Yıllık TÜFE, bu yılın şubat ayında, nisan 2012'den bu yana ilk kez çift haneye yükselmişti.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmede, "Yüksek ve güçlü büyümeyle birlikte enflasyondaki düşüş trendinin devam etmesi, ekonomideki rasyonel ve hassas yönetim anlayışının sonucudur" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli ise, bu düşüşün alınan tedbirlerin ve reform kararlılığının bir sonucu olduğunu belirtti. Gedikli, "2017 sonunda enflasyon düşüş ivmesini sürdürecek. Gelen öncü veriler de bunu destekler nitelikte. Örneğin Tüketici Güven Endeksi haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 3,53 artarak 81,33 değerini aldı. Bu Kasım 2016'dan bu yana görülen en yüksek seviye" dedi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da, döviz kurunda istikrarın devam etmesi, gıda fiyatlarına yönelik alınan tedbirlerin etkisini göstermesi ve emtia fiyatlarının mevcut seviyelerini koruması durumunda Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yıllık artış hızının yüzde 10’nun altında kalmasının mümkün olacağını ifade etti. Döviz kurunun geçişkenlik etkisinin haziran ayında önemli ölçüde azaldığına ve kurda istikrar görüldüğüne dikkat çeken Elvan, şöyle devam etti: "Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi de geçen yılki eğilimin aksine son iki aydır yıllık bazda düşüş göstermiştir. Çekirdek enflasyonda da dört aydır gerileme devam etmektedir. Döviz kurunda istikrarın devam etmesi, gıda fiyatlarına yönelik alınan tedbirlerin etkisini göstermesi ve emtia fiyatlarının mevcut seviyelerini koruması durumunda TÜFE yıllık artış hızının yüzde 10’nun altında kalması mümkün görünmektedir. Attığımız adımlar ve aldığımız sonuç odaklı önlemler ekonomimizde tüm alanlarda etkisini göstermiştir ve göstermeye devam etmektedir."
MERKEZ BANKASI HEDEFİNİN ÜZERİNDE
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonun geçen yıla göre düşük gelmesinde, beklendiği gibi gıda fiyatlarındaki düzeltme ve enerji fiyatlarındaki gerilemenin etkili olduğunu söyledi. Bürümcekçi, vergi indirimine rağmen mobilya ve ev aletleri grubunda fiyat artışlarının devam ettiğini, kurlara hassas olan diğer gruplarda (araç satın alımı, telefon ekipmanı, görsel-işitsel sistemler) ise gerilemelerin gözlendiğini belirterek, gıda enflasyonunun işlenmemiş gıda kaynaklı gerilediğini, işlenmiş gıda fiyatlarında ise yükselişin devam ettiğini vurguladı. Bürümcekçi, haziranda yüzde 10,90'a gerileyen yıllık TÜFE'nin, Enflasyon Raporu'nda yer alan yıl sonu Merkez Bankası’nın tahmininin (yüzde 8,5) belirgin üzerinde kaldığını kaydetti.
Gelecek dönem seyri açısından, gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyeceğini ifade eden Bürümcekçi, son bir yıllık dönemde kur sepeti bazında Türk Lirası’ndaki değer kaybının yüzde 20 düzeyinde seyretmesinin kurlardan fiyatlara geçiş riskinin yüksek kalmaya devam ettiği anlamına geldiğini, bu nedenle enflasyonun seyri açısından döviz kurlarının seyrinin daha belirleyici olduğuna dikkat çekti.
Bürümcekçi, manşet enflasyonun baz etkilerini dikkate alınca sigaradaki otomatik vergi ayarlamasının durdurulmasının da yardımıyla temmuz ayında yüzde 10'un hafif altına gerilemesini beklediğine değinerek, "Ağustos-kasım döneminde tekrar yükselmesi ve aralıkta belirgin gerilemesi yani dalgalı seyri söz konusu görünmektedir. Ancak yılı tek hanede kapatmasını halen zor görmekteyiz" dedi.
Merkez Bankası’nın en son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, tüm faiz oranlarını sabit bıraktığını hatırlatan Bürümcekçi, şunları kaydetti: "Merkez Bankası tarafından 'ek parasal sıkılaşma politikası' devam ettirilerek ortalama fonlama maliyeti yüzde 11,96 civarı ve gecelik repo faizi yüzde 12,25 civarında korunarak TL'ye belli ölçüde destek verilmektedir. Ancak ortalama fonlama maliyetini şu ana kadar manşet enflasyona göre ayarlayan Merkez Bankası'nın, haziran ayındaki olumlu enflasyon gerçekleşmesine paralel bir miktar likidite gevşemesine gidebileceği beklentisi oluşabilir. Bu bağlamda, Merkez Bankası'nın veri sonrası ilk iş gününde (yarın) repo ihalesi açıp açmayacağı önemli sinyal olacaktır. Bu yönde bir karar, enflasyonun önümüzdeki ayda da büyük olasılıkla gerileyeceğinden ortalama fonlama maliyetinin düşmeye devam edeceği şeklinde algılanacaktır."
ENFLASYON YILI YÜZDE 9-9,5 CİVARINDA TAMAMLAYABİLİR
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz da enflasyonun gerilemesindeki ana etmenin gıda fiyatlarındaki yüzde 1,2'lik aylık düşüşü olduğunu belirterek, bu sene başında enflasyonun çift hanelere ulaşmasının nedenleri arasında; vergi düzenlemelerinin, petrol fiyatlarının varil başına 60 dolara yaklaşmasının, Türk Lirası’nın sepet bazında yaklaşık yüzde 20 değer kaybetmesinin ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın öne çıktığını anımsattı.
Gıda fiyatlarındaki oynaklığın haziran ayı ile birlikte, mevsimsel özellikleriyle uyumlu şekilde azalmaya başladığına dikkat çeken Yılmaz, "Gıda fiyatları, ortalamasına dönme özelliğine sahipler. Geçtiğimiz yıl, yaklaşık yüzde 1 seviyesine kadar yavaşlayan gıda enflasyonu yüzde, 10,1 oranındaki uzun dönem ortalamasına geçen senenin sonuyla birlikte dönmeye başlamıştı. Bu sene başında artan oynaklık gıda enflasyonunun tarihi ortalamanın üzerine çıkmasıyla sonuçlandı. Şimdi tekrar gıda enflasyonunun ortalamasına doğru dönmesini bekleriz" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Gıda Komisyonu’nun devreye aldığı kırmızı et gümrük vergisi gibi uygulamaların da gıda enflasyonunu iyileştirici yönde etkilemesini beklediğine değinerek, gıda enflasyonunun mevcut eğiliminin, merkez bankasının sene sonu yüzde 9 beklentisi ile aynı doğrultuda olduğunu söyledi.
Hem üretici tarafında baskının azalması, hem de kur geçirgenliğinin düşmesiyle dezenflasyon trendinin belirginleştiğini dile getiren Yılmaz, temmuz ayında enflasyonun geçen sene kaydedilen yüksek baz etkisi sayesinde tek hanede gerçekleşmesinin mümkün olduğunu bildirdi. Yılmaz, yine baz etkisiyle istatistiksel açıdan kasım ayına kadar enflasyonun sınırlı şekilde yükselmesini beklediğine kaydederek, buna karşın aralık ayında keskin bir düşüşle yılı yüzde 9-9,5 civarında tek hanelerde bitirme ihtimalinin bulunduğunu dile getirdi.
MERKEZ BANKASI ORTALAMA FONLAMA MALİYETİNİ SINIRLI DÜZEYDE DÜŞÜREBİLİR
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Strateji Yönetmeni Orkun Gödek ise haziran ayında manşet enflasyonun düşüşüne çekirdek kalemlerin sınırlı düzeyde de olsa olumlu katkıda bulunduğunu belirterek, endeks içerisindeki ağırlığı nedeniyle belirleyici konumda olan gıda fiyatlarının seyrinin aylık enflasyonun gerilemesine yardımcı olduğunu ifade etti.
Gıda fiyatlarındaki yüzde 1,19 ile gıda ve alkolsüz içeceklerdeki yüzde 1,06’lık gerilemenin manşet enflasyona aşağı yönlü katkıda bulunduğuna dikkati çeken Gödek, aylık enflasyondaki düşüşe rağmen hizmet grubu kalemlerinin yüksek seyrinin devam ettiğini söyledi.
Gödek, sepet kurdaki gerilemenin hız kesmesinin, fiyatlardaki düşüşün ivmelenmesine engel olduğuna değinerek, "Yaz döneminde yıllık enflasyonun gerilemeye devam etmesini bekliyoruz. Yılın dördüncü çeyreğinde ise aralık ayı dışında enflasyonda zorlanma olacağı kanaatindeyiz. Şu an için yıl sonunda enflasyonun tek hanede kapanış yapmasını beklememekle birlikte, yaz dönemindeki olası gelişmelerin ve haziran ayı performansının da yardımıyla gerçekleşme ihtimalinde artış olduğu düşüncesindeyiz" dedi.
Merkez Bankası’nın ortalama fonlama maliyetinde sınırlı düzeyde aşağı yönlü güncelleme yapabileceğine yönelik beklentilerini koruduklarını aktaran Gödek, enflasyon verilerini Türk lirası cinsinden değerlenen varlıklar için olumlu gördüğünü ancak yurt dışı tahvil piyasaları gelişmelerinin pozitif havayı sınırladığını dile getirdi.